“Avrupa’da 2. Dünya Savaşı’ndan sonra yıkılan evlerin yerine yapılan blok konutlarla bugün ülkemizde Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından yaptırılan evler benzer özellikler taşıyor.”
Bu sözler, İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Nazım Biçer’e ait. Son derece de haklı. Seyhan Belediyesi’nin Azim Öztürk zamanında Barış ve İsmetpaşa’da TOKİ marifetiyle yaptırdığı evlere bakın. Benim de oturduğum yer olan Yavuzlar TOKİ başta olmak üzere, Şambayat’a, Sofulu’ya ya da size en yakın TOKİ konutlarına bir göz atın. Sosyal donatı alanından eser yok. Evler, birbirine o kadar yakın ki evin içinde yüksek sesle konuşmaya korkuyorsunuz. Abartısız, alt ya da üst komşunuzun aksırma-tıksırma sesine bile uyanabiliyorsunuz. Gelişigüzel inşa edilen küçük küçük evlerin malzemesini hiç sormayın. Kalite sıfır. Yavuzlar TOKİ’de oturan vatandaşların davaları hala sürüyor. Açtığımız davaların sayısını bile hatırlamıyorum. 
İnsan unsuruna yer verilmeyen konutlarda bir denetim mekanizmasının da olmadığına tanık oluyoruz. En geç 20-30 yıl sonra TOKİ konutları için ortaya yeniden dönüştürme ihtiyacı çıkacak. Ömrünüz yeterse göreceksiniz. Aynen böyle olacak.
***
Nazım Biçer’in söylediklerine biraz kulak verelim isterseniz. 
“2. Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkelerde başlayan toplu konut hamlesinde tek amaç evsiz insanların barınabileceği konutları çok hızlı bir şekilde yapmaktı. Bu evler, genellikle sosyal donatıları olmayan, dip dibe blok şeklinde evlerdi.  Avrupa ülkeleri savaş sonrasında ekonomik ve siyasi olarak refaha kavuşunca bu tip evlerden vazgeçti. Avrupa’da savaş sonrasında yapılan konutlarla Türkiye’de kentsel dönüşüm adı altında yapılan toplu konutlarda benzer yönler var. Çirkin binalar, renginde, cephesinde, sosyal donatılarında hiçbir şekilde insan unsuru dikkate alınmamış, diğer binalarla kıyaslanamayacak şekilde kötü yapılar. Depreme dayanaklı ancak içinde yaşayan vatandaşlarımız ince işçiliğinde çok ciddi anlamda sıkıntılar olduğunu söylüyor. Biz de bunu gözlemliyoruz.”
***
TOKİ yetkilileri, Nazım Biçer’in söylediklerine karşı çıkar mı bilmem. Ama ben TOKİ’de yaşayan bir vatandaş olarak altına imzamı atıyorum. Alt gelir grubuna hitap etme amacıyla kurulan TOKİ’nin ödemelerine hiç değinmedim bile… 6 ayda bir yapılan zamlar ana paraya yansıyor. Kısacası 9 yıl önce toplam 43 bin liraya imza atsanız bile 9 yıl ödeme yaptıktan sonra toplam borcunuzda bir değişiklik olmadığını görüyorsunuz.
***
Öte yandan Seyhan Belediyesi’nin TOKİ eliyle yaptırdığı konutların belediyeye bir delikli kuruş yararının olmadığını daha önce belirtmiş, haberlerimizle desteklemiştik. Orada yapılan konutların bomboş durduğunu da bir kez daha hatırlatalım.
***
Şimdi önümüzde Belediye Evleri Projesi var. Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, bu konuda ince eleyip sık dokumalı. Soner Çetin, konuyla ilgili açıklamasında “Türkiye’ye örnek bu proje sayesinde binlerce insana iş kapısı açılacak. Taşeronlar Adanalı olacak, malzeme Adana’dan alınacak, işçiler Adana’dan seçilecek” diyor.
Proje başlayınca umarım böyle olur.
Aksi halde başarısızlık kaçınılmaz olur.