Şüpheye mahal yok, biliyorum hüzünlüsün. Sanki karakalem bir resimde, hüzünlerin ifadelerde yüzüsün. Birine günlük güneşlik haketmediği anlar, çoğuna gaz lambasında yanan ışıkta, ihtiyacı olduğu anda sönsün. Bir haksızlık, düzende bir bozukluk varmı dersen, kaldırıp  başını etrafına bakarsan, bence sende görürsün. Görürsen eğer eşitlik adına, gelecek yarınlar adına umutların kaybolmayıp hep sürsün. Sürsün ki; topraklar sürülsün ki çoluk çocuk gelecekte, emek verip, alınteri dökerek ekip biçip bilimle, ilimle, sanatla, hoşgörü ve seygiyle büyüsün.

Bende, tüm yıl gülüp eğlenmedim. Bazen ağladım, bazen gözyaşlarımı içime akıtıp bir köşede, sessizce bekledim. Bekleyerek, caddeden, sokaktan, önümden ve ömürden geçenleri gözledim. Gelip geçenlerin solgun, asık suratlarını; hayal ettiklerimle, umutlarımla, içten içe çürüyen bir dişin zamansız ağrılarıyla heves kırıcı bir noktaya sürükledim. Duygularımla saklandığımı sandığım anlarda, daha çok ortaya çıkıp belirdim. Gizli gizli sevsemde diyemedim. Şırdaşımla, sevgimle dilden dile gezdim. Hani yağmurdan sonra bir ormanda, kendini gizlemek istemeyle, toprağı delip özgürlüğe çıkmak isteyen mantarın sahip olduğu lezzette mahçubiyettim. Ateş düşen kentlerin gecekondularında, feryat figan çığlıklarla, hissettiğim acılarıyla kendi yüreğimdeydim.

Kolay değildi günleri ardı ardına acılarla geçmek, geçtiğim yerlere istenmeden mutluluk filizleri dikmek. Elbet kolay olmadı, sevda şiirleri yazılıp ikiye yırtılmış, yaşam kokan kağıdı kardeşlikle birleştirmek. Gülmek, elele birlikte gezmek, saygı gösterip, ta yürekten sevmek… Hiç kolay olmadı, sevgiler zahmetsiz olmasında… Bize göre olan, zorla mücadele edip aşarak yolumuza devam etmek.

Bitirmek üzere olduğumuz 2018 yılının herkese; zaman zaman üzüldüğümüz, zaman zaman ise mutlu olduğumuz anları yaşattığını biliyoruz. Üzüldüğümüz anlarda mahvolduğumuzu, bittiğimizi sandık ama düştüğümüz yerden kalkıp doğrulduk ve yola devam ettik. Mutluluklarımızda oldu, ayaklarımızın yerden kesilmesine neden olan anlarımızda. Evet; yıllarımız gelip geçiyor ama nasıl diye bir soru gelirse de, delip geçiyor hem sözleri, hem sevgileri, hemde yürekleri… Acısıyla, tatlısıyla ve acılarının sancısıyla gelip geçiyor.

Yaşamı, doğayı, insanları seven herkes gibi, günde umut büyütüp, yarınlarda hüzünlü yüreklere yüklemek için çaba sarfetmeye devam etmeliyiz. 25 yaşında yazmış olduğum kısa bir şiirimi sizlerle paylaşıp bu haftayı noktalarken, yeni yılın birlik ve dirlik içinde, herkese sağlık, mutluluk, huzur getirmesini diliyorum. Umut her yeni doğan günde, yeni yıl umut olsun…

Dur dersem durur mu?

Gelip geçiyor koskoca yıl,

Onla gitmek olur mu?

25’inde biraz hüzünle,

Az bir güleç,

Şu kentte

Soluk hayatımın neresi geç!

Bu yıl,

Benim yılım olur mu!