Geçen hafta Adana'yı da içerisine alan Doğu Akdeniz Bölgesi'nde tam 35 tane termik santral yapılacağına ilişkin bir açıklama yapıldı. Bu durumun yaratacağı tehlikeye dikkat çeken çevre gönüllüleri, yasal girişimlerde bulunarak herkesi göreve çağırdı.

Bu 35 santralden 5'inin Çukurova Bölgesi'nde yapılmak istendiğine işaret eden Adana Barosu'na kayıtlı avukatlar, Adana Tabip Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri, CHP Adana Kadın Kolları ve Grenrpeace üyeleri, Danıştay'a başvurarak bu santrallerin lisansının iptalini istedi. Grup adına konuşan Adana Barosu Çevre Komisyonu Başkanı ve Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri Gönüllü Avukatı İsmail Hakkı Atal, Adana'da 18, Mersin'de 8, Hatay'da 7 ve Osmaniye'de 2 termik santral planı yapıldığını aktardı. 

Sugözü Termik Santrali'nin yanında bulunan Sugözü Köyü'nde 2011 yılında 29 sakat buzağı, 260 tane de sakat ve ölü kuzu doğduğunu söyleyen Atal, "Termik santral bacasından çıkan zehirli gazlar hayvanların sakat doğmasına yol açtı. Şu anda Ceyhan'da kanser vakaları gözle görülür şekilde artmıştır. Bugün çok tehlikeli bir eşikteyiz. Eğer toplumsal bir karşı duruş olmadığı takdirde 35 termik santral zehir kusmak için fırsat kolluyor. Çocuklarımızın geleceğini düşünüyoruz. Bu açtığımız bir çevre davası değil yaşam davasıdır" diye konuştu. 

Kurtuluş mücadelesinde de bazıları imkansızı başarmak için işgale karşı direnirken bazıları da maalesef mücadeleden kaçındı. Sonuçta eşsiz bir karşı koyuşla bu topraklarda yaşamayı başardık. Bugün bu toprakları yine yaşanılmaz hale getirmeye çalışıyorlar. Nihayetinde çoğunlukla başarıyorlar da.

Yeşil alanlar yok edilip her taraf betona teslim edilirken, tarım alanları bitirilirken, bakın Sugözü'ne, bakın Akkuyu Nükleer Santrali'ne! Göz göre göre yaşam yok ediliyor.

Çocuklarımızın geleceği çalınıyor.

Gelin bu çevre gönüllülerinin 'yaşam davasına sahip çıkalım' çağrısına güçlü bir yanıt verelim.

Çünkü yarın çok geç olabilir!