Birden bire gelen bir tufan gibi, zaman zaman sarsılarak ilerleyen yaşamımız. Sevgi kırıntıları serpiştirilmiş yılların içinden göz yaşları ve tebessümler. Anı yaşamak niyetinde olan milyonlarca beden içerisinde, geleceğin ne önemi nede süreğenliği var. Yaşam sürdüğümüz doğanında kullanım keyfiyeti, sürdürülebilirliğinin önünde ilerleyen öğüten bir makine gibi. Çoluk çocuğumuz olsa da, gelecek nesiller adına epey kallavi laflar etmekte, mevcudunu koruyup devredemediğimiz dünyamızda çevre de ne ki?

Çevre mühendisleri; doğaya karşı yapılan her türlü müdahale ve tüketmenin etkisini en aza indirmek,  kirlilik oluşmadan gerekli tedbirleri almak için projeler üretmektedir. Yeni mezun çevre mühendisi arkadaşlarımızın diplomaları olmasına rağmen mesleklerini icra edebilmeleri “çevre görevlisi”! diye adlandırılmış bir belgeyi almalarına bağlanmıştır. Birkaç kez değiştirilip çevre mühendislerinin önüne bir engel olarak getirilen Çevre Görevlisi, Çevre Yönetimi Birimi ve Çevre Danışmanlık Firmaları Hakkındaki Yönetmeliğe göre; mühendislik fakültelerinden mezunlar ile birçok meslek gurubunun "çevre görevlisi" olabilmesi sağlanmış, çevre mühendislerinin de asıl olan işini yapabilmesi (çevre görevlisi) için eğitim ve sınav şartı getirilmiştir. Çevre Mühendisleri Odasının, Yönetmeliğin hem mesleklerine hem de çevreye büyük zarar vereceğini defalarca ilgililere, kamuoyuna anlatması üzerine bahsi geçen Yönetmelik bakanlıkça değiştirilmiş ve en son haliyle biraz yumuşatılmıştır. Çevre Mühendislerinin mesleklerini icra edebilmek adına sınava tabi tutulmaları ile ilgili kabul edilemeyecek madde yönetmelikten çıkarılmıştır. Bu yıl mezun olan genç mühendisler, çevre görevlisi! belgesini alabilmek için verilecek eğitimin tarihinin muallakta olması nedeniyle, işe girememekte ve mağduriyet yaşamaktadır.

4 yıl boyunca, Ülkemizde bulunan üniversitelerde çevre mühendisliği formasyonunu almış genç mühendislere, görevli ibaresi konulmuş çevre unvanıyla iş yaptırılmak istenmiştir. Üstelik; diplomasında çevre mühendisliği unvanını almaya hak kazanmıştır yazmasına rağmen bu duruma maruz bırakılmışlardır. Daha önce hiçbir meslek gurubunda uygulanmamış olan bu durum, çevre adına denetim yapılmasın anlamına da gelmektedir. Çevre görevlisi belgesini çevre mühendislerine kabul ettirip, çevre mühendisi olmayanlarında bu belgeyi 15 günlük eğitimle almalarını sağlayarak, çevre adına denetimleri yetkin olmayan, işten anlamayanların yapması sağlanmaya çalışılmıştır. 15 günlük eğitimle kimse; makine mühendisi, elektrik mühendisi, doktor, avukat, veteriner, biyolog vs. olamıyorsa, çevre mühendisi olamayacağı da herkesçe bilinmelidir. Yeterli bilgi birikime sahip olmayan meslek guruplarının çevre adına iş yapması, mevcuttaki çevre sorunlarının kat be kat artmasına da neden olacaktır. Artan çevresel kirliliğin önlenmesi adına, özelde ve kamuda sınırlı sayıda çalışan çevre mühendislerince çözüm üretilmekte, gerekli tedbirlerin alınması sağlanmaya çalışılmaktadır. Kamuda izleme ve denetim yapacak yetkin çevre mühendisi sayısı yetersizdir. Yerel yönetimlerde dahil tüm kamu kurumlarında çevre mühendisi sayısı artırılmalıdır. 

Günümüz Türkiye’sinde, akıp yatağını bulmuş suların yatakları değiştirilmiş, yaşken eğilen ağaçlar kökünden kesilmiştir.  Yarının Türkiye’sinde torunlarımıza yaşanabilir bir çevre bırakmak adına çalışan, emek veren, her türlü müdahaleye rağmen mücadele eden Çevre Mühendisleri Odası ve çevre mühendislerinin kıymeti göz ardı edilmemelidir.

Çevreyi atalarımızdan miras değil, torunlarımızdan ödünç aldık düşüncesiyle hareket edilmelidir…