TEDx Gündoğdu etkinliğinde konuşan gazeteci Mehmet Uluğtürkan, Atatürk’ün Adana ilgisini anlattı. Mustafa Kemal Paşa’nın Adana’ya ilk kez 1918 yılında Tümgenaral olarak geldiğini kaydeden Uluğtürkan, “1920’de ikinci geldiğinde Adana, Fransız işgali altındaydı. Düşmanın burnunun ucuna kadar geldi. Adana, düşman esaretinde dedirtmemek için Pozantı’yı bir süreliğine vilayet merkezi ilan etti. Burada yapılan Pozantı Kongresi’nde demokratik bir seçimle Adana’nın vali ve belediye başkanı seçimlerine refakat etti. Henüz Cumhuriyet ilan edilmemişken 1923’te bir kez daha Adana’ya geldi. Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak geldiği Adana’da yanında 40 günlük eşi Latife hanım da vardı. Bir nevi balayı tercihiydi. Adana’yı çok seviyor, tarımsal gücüne inanıyordu. Cumhuriyetin ilk uluslararası fuarını Adana’da kurdurdu. Kendi parasıyla Adana’dan çiftçiye örnek olsun diye çiftlik satın aldı. Çukurova çiftçisinin traktöründen tarım makinasına, ziraat teknikerinden tohumuna yararlandığı bu çiftlikleri 1937’de bedelsiz hazineye bağışladı. Adana’nın Atatürk nezdinde çok farklı, anlamlı, değerli bir yeri vardı” dedi.
40 DERECE ATEŞLE ADANA ZİYARETİ
Çok hasta olmasına rağmen 1938 Mayısında da Adana’ya geldiğini anlatan Uluğtürkan, “Ateşler içerisindeydi. 40 derece ateşle Adana’daki kolorduyu denetledi. Askerin durumu kendisini çocuklar gibi sevindirdi. Asker, teçhizatı, giyimi kuşamı, silahıyla 20 yıl öncenin askeri değildi. Güçlü ve morali yüksek askerler Hatay için hazırdı. Hatay, Fransızlardan masada alınamazsa savaşla alınacaktı. Hatta ‘Şahsi meselem’ dediği Hatay’ı gerekirse Cumhurbaşkanlığından ayrılıp çete reisi olarak geri alacağını söylemişti” dedi.
SEYHAN NEDEN BOŞA AKIYOR?
Atatürk’ün son Adana ziyaretinde Gazi’nin bugün Valilik olarak kullanılan binanın bahçesinden Taşköprü’yü izlediğini anlatan Uluğtürkan, “Bir süre Seyhan ırmağına baktı. Bu suyu Adana topraklarını sulamak için kullanmak zorundayız dedi. Yanındakilere çalışma yapılmasını istedi. Ekonomi yönetimi bugün Adana’ya Atatürk’ün gösterdiği ilgiyi sergilesin bu şehir Türkiye’nin tüm tarımsal ürün ihtiyacını tek başına karşılar. Verimli Çukurova topraklarının hala yarısı suyla buluşturulabilmiş değil. Kapalı Basınçlı Sulama Sistemi projesi ovada tamamen hayata geçirilmiş olsa Seyhan, Ceyhan, Berdan gibi su kaynaklarımız denize dökülmek yerine Türkiye’nin kasasına para olup akabilir” diye konuştu.