Milletlerin kültürleri ve medeniyetleri olur.
Bizim medeniyetimizin ve bizim milletimizin gerdanlığı gibi göğsünde ışıldayan tarafı; zalimin karşısında durması ve güçsüze karşı merhametli olmasıydı.
Bu hasletimiz yüzyıllar boyu sürüp gitmiştir.
Ne var ki, bu nazenin yanımız, son 10 yıldan beri vicdan ve yüreklerden kazınmış ve ötelenip toz edilmiştir.
Şimdilerde biz de güçlünün yanında oluyoruz ve zalimin yaptıklarını normalleştiriyoruz büsbütün.
10 yıldan beri hangi yanlışın karşısında durup da “işte bu yanlıştır” diyebildik.
Bu milletin medeniyet ve kültürü, 10 yıldan beri milim milim batı medeniyetinin çifte standartlı, gaddar ve ikiyüzlü şahsiyetine dönüştürülmüştür.
Hem de bütün bu zorbalıklara göz yumma işi, iki kişiden birinin desteklemesi ve kalanının da, baskılarla susturulmaları ile gerçekleşir oldu.
Mazlumun yanında olan ve zalimin karşısına dikilen, inançlarımızın referansı o muhteşem nişanemiz son 10 yıl içerisinde silinip, yok edilmiştir.
***
TAKSİM GEZİ PARKINDA GAZLANMAK…
Taksim’de vatandaşa biber gazı sıkılıyormuş. Vatandaşın kendi suçudur tüm bu olanlar. Eğer vatandaş, %50 yerine AKP’ye %80 seviyesinde destek verseydi, Taksim-Gezi Parkında geceler boyu sürdürülen bu gösteri ve direnişleri kimler göze alabilirdi? Kimseler böyle gösterileri göze alamayacağından dolayı da, devletin binlerce dolar vererek ithal ettiği biber gazları israf olmaz ve de halkın yüzüne, gözüne de biber gazı sıkılmazdı. Yani suçlu halkın bizzat kendisi…
***
CİVARDA TEK DOST ÜKLE KALMADI…
Komşularıyla sıfır sorun politikası ile yola çıkanlar, civarlarda bir tek dost ülke bırakmadılar. Dünyayı karşısına alan Suriye, etrafında bizden çok daha fazla taraftar ülke tutabilirken, bize civardan biraz daha ötede 6 milyon nüfuslu bir sinsi devletin çıkarcı ve güvenilmez dostluğu kaldı.