Bon pour L’orient

Abone Ol

                                            “Bon pour L’orient” Hıristiyan Batının, coğrafi anlamda doğusundaki Hıristiyan olmayan uluslara küçümseyen bakışının ifadesi bir deyim; 1960lara kadar bazı Fransız üniversitelerinin doğulu öğrencilerine verdiği diplomaları süsleyen bu ibare, o diplomanın batıda kullanılamayacağını yani bir şey ifade etmediğini ancak doğuda Türkiye, Cezayir, Mısır gibi ülkelerde kullanılabileceği manasındadır.
“Şark (Doğu) için iyidir” diye aslında “Şark için yeter de artar bile” denilmekte, ki Batının bu kibirli emperyalist kafası, tam da Akif’in “Medeniyet denilen tek dişi kalmış canavar” dizesiyle belirttiği zihniyettir ..….
 Çok uzun bir süredir bir Fransız Cumhurbaşkanının ziyaret etmediği Türkiye’ye 19 yıl sonra 6 saatliğine gelen Sarkozy, Fransız Cumhurbaşkanı olarak değil, “G-20 Ülkeleri Başkanı” gelişinde açık konuştu: “Türkiye’nin yeri Avrupa Birliği değil Orta Doğudur.”
Sarkozy’nin sözleri Mağrıp’tan Maşrık’a, içinde olduğumuz coğrafyayı, Egemen Uluslar ve Bağımsız Ülkelere saygısızca, sil baştan düzenleme planı BOP’un teyididir.
Gerek ülke coğrafyamızı gerekse Devletimizin “Ulus-Üniter” yapısı ile “Milli” vasfını değiştirmeye yeltenen ABD ile Fransa böylece “pişti” oldu.
Emperyalizmin bu planı, gerçekte ülkemizin “Milli” vasıflı temel yapısı bağlamında tüm kurumlarını, bu bapta Türk Ordusunu güçsüzleştirip itibarsızlaştırma kampanyalarının, tertiplerin yorumlanmasını kolaylaştırmaktadır.
Arap âlemini ayaklanmalar vesilesiyle irdelerken dikkat çeken husus; kurumların ülkelerin gelenek ve önceliklerine göre değişik konumları oluyor. Mesela Mısır’da ordu güçlü fakat Libya’da zayıf! Kendisi o ordunun bir yüzbaşısı iken darbeyle yönetime gelen Kaddafi,  Ordusunu özellikle küçültülüp, güçsüzleştirilmiş. Bu, Kaddafi’nin kendisinin devirdiği Kralın akıbetinden kaçınma amaçlı savunma önlemi olarak değerlendiriyor.
Avrupa’nın resmen açıklanmasa da anlamamak olanaksız “Türkiye AB’ye üye olamaz” kararına karşın, sanki tam üye yapacak gibi devam eden dayatmaları yukarıdaki Libya gerçeğiyle daha açıklayıcı olmuyor mu?
BOP haritasıyla deşifre olan bölme çabalarına karşı toprak bütünlüğümüzün teminatı Ordumuzu itibarsız ve güçsüzleştirme gayretleri; “Ulus-Üniter Devlet” yapımızı çözüp, “Milli” vasıflı kurumları ortadan kaldırma çabaları, ancak BOP’un bize biçtiği (Orta Doğuda sömürünün) “Jandarması” rolü/niyeti ile açıklanabilir.
Özgürlük ve Demokrasi için ayaklanan İslam ülkeleri halklarının ortak beklentilerini karşılayacak örnek; Çağdaş medeniyet değerlerini içselleştirerek benimsediğimiz laik, demokratik, hukuk devleti modelidir. Ancak nedense “Batı”, Avrupa olsun ABD olsun bir “Ilımlı İslam” tutturmuşlar gidiyor.
Yukarıda çeşitli unsurlarıyla değindiğimiz gelişmelerin birlikte değerlendirilmesi bize batılıların gerçek niyetinin ipuçlarını veriyor: Vermek istedikleri tam bir “Bon pour l’orient” model!
Bu senaryoda bize biçilen modele razı olmak -yakın geçmişte olan biteni anımsayınca- aynı suda ikinci kez yıkanmak gibi bir şey;
İkinci Dünya Savaşı sonrasında ve soğuk savaş boyunca bize uygun görülen şimdikine oldukça benzer bir başka jandarmalık, komünizme karşı sınır muhafızlığı idi.
O dönemde işlerine geldiği gibi düzenleyip çoğu kez kötüye kullandıklarını, şimdi “son kullanma tarihi geçtiği” ve menfaatleri icabı başka öncelikler öne çıktığından, tasfiye ediyorlar, dikkat edelim.
Birilerinin hoşuna gitmese de, güzel bir söz var, şimdi bir kez daha doğrulanıyor: “Türk’ün Türk’ten başka dostu yok!”
Kulaklarımıza küpe olmalı…