DEMOKRASİLERİN KAN KAYBI

Abone Ol

Dünyanın farklı coğrafyalarında seçim mevsiminin yaşandığı şu son zamanlar, yapılan seçimlerin demokrasi adına değil de, aslında ‘göstermelik’ olarak yapıldığını açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

Ukrayna’da Cumhurbaşkanlığı Seçimi

Ukrayna’da yaşanan karışıklıklar sonrası Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı ve ilk turda oyların yüzde 55,9’unu alan Çikolata Kralı olarak bilinen milyarder İş Adamı Petro Poroşenko kazandı. Lakin Ukrayna’nın yaptığı seçimi Rus ve Rus yanlıları ‘Anayasaya uygun görmediklerini’ ifade ettiler.

Mısır’ın DemokraSİSİ

Mısır’daki Cumhurbaşkanlığı seçimini oyların yüzde 96,91’ini alan ve askeri darbe yapan Abdulfettah el Sisi kazandı. Seçmen sayısının 54 milyon civarında olduğu Mısır’da sandık başına giden seçmen oranı ise yüzde 47,45 idi.

Mısır’daki Cumhurbaşkanlığı seçimini izleyen AB Gözlemci Heyeti Başkanı Mario David: “Seçimler hukuka uygun ortamda yapıldı. Ancak anayasal ilkeleri karşılamayan bazı durumlar yaşandı.” şeklinde ifadede bulundu.  

Suriye’de Cumhurbaşkanlığı Seçimi

Suriye’deki Cumhurbaşkanlığı seçimini oyların yüzde 88,7’sini alan ve çıkarları için kendi halkına zulmetmekten kaçınmayan Beşar Esad kazandı. Suriye Anayasa Mahkemesi 6,5 milyon insanın evinde olduğu ülkede, seçime katılım oranını yüzde 73,4 olarak açıkladı.

Suriye’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimini izleyen uluslar arası gözlemci heyeti, seçimin meşru olduğunu belirtti.

İnsan Hakları Örgütü Yöneticisi Kenneth Roth: “Suriye; Kuzey Kore, İran ve Zimbabve’den seçim gözlemcileri çekerek siyasi meşruiyet çabalarının dibini kazıyor.” dedi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sözcüsü Aleksandır Lukaşeviç; gözlemcilerin seçimlerin adil, özgür ve şeffaf olduğunu tespit ettiklerini ifade etti ve eleştiren devletlere de tepki gösterdi.

Rusya’nın Ukrayna’daki çıkarları zedelendiği için oradaki seçimleri anayasaya aykırı; Suriye’deki çıkarları korunduğu için ise oradaki seçimleri sorunsuz görmesi ve göstermesi, çıkarları uğruna aslında gayrimeşru olan bu seçimlere meşruiyet kılıfı giydirdiklerinin en büyük kanıtıdır.

Görüldüğü gibi dünya, yaşadığımız şu son zamanlarda inandırıcılıktan uzak birden çok seçime sahne olmaktadır. Bu da demokrasi denen kavramın sadece sandıktan ibaret olmadığının göstergesidir. Demokrasi dediğimiz şey; hukuk, adalet, eşitlik vb. kavramlarla taçlandırılmadığı sürece bir anlam ifade etmez ve hep bir şeyler eksik kalır.

Türkiye Açısından Demokrasi

Türkiye’yi de Mısır, Suriye, Ukrayna gibi ülkelerle kıyaslamak elbette doğru olmaz. Lakin ülkemizde demokrasiyi sadece sandıktan ibaret görerek adalet, eşitlik, özgürlük ve hukukun üstünlüğü gibi durumları ikinci plana atmak günü geldiğinde Türkiye’nin de bu ülkelerle aynı statüde değerlendirilmesine sebep olacaktır.

* * *

Netice itibariyle darbe yaparak, baskı ve şiddet uygulayarak seçim sandığına gitmek gayrimeşru bir süreci meşru gösterme girişimidir. Ve unutulmamalıdır ki, halk iradesinden uzak hiçbir demokrasi darbe, baskı ve şiddet ile sağlanamaz.