Adanalı olarak geriye dönüp baktığımızda sevinç ve hüznü birlikte tattığımız günlerin çok olduğunu bir kere daha yaşarız…
Neydi geçmişte bizi sevindiren, coşkulandıran şeyler…!
Bugün süper lig dediğimiz klasmanda iki takımla uzun yıllar mücadele verişimiz… Üç büyük diye isimlendirilen Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe gibi takımları emektar 5 Ocak stadyumundan boynu bükük uğurlayışımız…
Bu güzel günlerin çokluğundan olsa gerek… Alışamadığımız, tahammül edemediğimiz, bizleri üzüntüye, kahıra boğan günleri de fazlasıyla yaşadık…
Transfer döneminde yönetim boşluğu, lige verilen arada hazırlık kampı dahi geçiremediğimiz sezonlar… Çok şükür bu günleri de geride bıraktık…
Yeni sezon, yeni umutların, yeni hedeflerin rotasının çizildiği bir gemidir… Sağlıklı rekabetin olduğu yerde gelişme… Verimli üretimin en taze, en somut örneği bu olsa gerek…
Demirspor da başkanlığa bir kez daha seçilen Mustafa TUNCEL, ikinci başkan Mehmet GÖKOĞLU ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıyla birlikte hedefi belirlediler… ŞAMPİYONLUK…
Geriye dönüp bakmanın, demodeleşmiş konulara yeniden dönmenin bir yararı olmayacağı inancıyla çok üzüldüğümüz, hiç sevmediğimiz, üç maç seyircisiz oynama cezası aldığımız 2013 sezonunu bir kenara bırakıp 2014 sezonuna dört elle sarılmaya tüm Demirsporlular kendilerini mahkum hissediyorlar.
Teknik Direktör Yücel İLDİZ ve yönetim kurulu kolları sıvadı, mevcut kadrodan kaleci Şener, Juninho, Erçağ, Burak KESKİN, Özgür ÖÇAL, Keremcan, RIDVAN ve genç kaleci Emre SELEN gibi başarılı olmuş oyuncuların takımda kalmasını sağlarken Efe İNANÇ, Mehmet EREN, Rajnoch ve Dorge ROSTAND gibi süper lig deneyimli tecrübeli oyuncuların yanı sıra Kamil, Yiğitcan, Gökay, Raşit, Yusuf, Mesut gibi genç ve takımlarında sivrilmiş oyuncuları kaynaştırarak iyi bir takım yaptılar, eksik görülürse bir iki takviye daha yapılacak…
Başkan Mustafa TUNCEL’e ayrı bir paragraf açmak lazım Demirspor başkanlığına seçildikten sonra spor kamuoyu ile yaptığı fikir alış verişlerinde Şampiyonluğu istediklerini, her fikre kulak vereceğini, birliğin ve bütünlüğün sağlandığı yerde başarının geleceğini söylemesi ayrıca alkışlanması gereken bir açıklamaydı…
Diğer temsilcimiz Adanaspor’da sezon başı olmasına rağmen işler iyi gitmiyor… Kötü sonuçların alındığı ilk iki haftada görülen kadro yetersizliği sevenlerini üzüyor…
Burada iş başkan Bayram AKGÜL’e düşüyor, hiç kimsenin sahiplenmediği bir ortamda 3. ligden aldığı takımı iki yıl üst üste Şampiyon yaparak P.T.T 1. Lig’ine çıkaran geçtiğimiz sezon hariç diğer senelerde Final grubu maçlarında son anda süper ligden dönen Adanaspor’un kadrosundaki oyuncu eksikliğini sevgili Bayram AKGÜL herkesten iyi biliyordur.
Dargınlıkları, kırgınlıkları bir kenara bırakıp Adanaspor gönül verenleri bir araya toplarsa bu sorunlarda en kısa sürede çözülür… Yeter ki sayın AKGÜL “Ben varım” derken diliyle değil, yüreği ile söylemeli…
Ne dersiniz sayın Başkan…? Bir denemeye değmez mi…?
Geçmiş zaman olur ki…!
“Bana Kement attılar”
Torosların eteğindeki Bürücek yaylasını bilmeyenimiz yoktur… Demirspor’un efsanelerinden Rahmetli Puto Mustafa Gülerğin’de bu yaylanın müdavimlerinden biridir… Bir gün arkadaşlarıyla gece geç saatlere kadar yaptıkları muhabbet sırasında, akıllarına bahçesindeki meyveler yere dökülüp, çürüyüp araya gitmesine rağmen kimselere vermeyen hacı amcanın bahçesini talan etme fikri ortaya atılır… Hep beraber bahçeye girerler, meyveleri toplamaya başlarlar, bu arada Puto Mustafa’nın üzerine çıktığı ağaç dalı kırılır, gürültüye uyanan hacı amca evinde bulunan tüfekle iki el havaya ateş eder, Puto ve arkadaşları kaçmaya başlarlar, çamaşır sermek için bahçede iki ağaç arasına gerilen ip, koşarken Puto’nun boynuna takılır ve düşmesine neden olur, Puto Mustafa’nın gelmediğini gören arkadaşları “Haydi Puto” diye seslenir… Puto Mustafa düştüğü yerden arkadaşlarına bağırır “Bana kement attılar, siz kaçın kurtulun”