Küresel ısınmanın 1.50C ile sınırlandırılması amacıyla dünya çapında yoğun bir uğraş verilirken, birtakım çözümler çoktan uygulanmaya başlandı.  2015 yılında, dünyanın farklı yerlerinden önde gelen 12 çevresel kurum, Finlandiya’nın ulusal yenilik fonu (SITRA) önderliğinde bir araya gelerek söz konusu teknolojilerin gücünü değerlendirdiler. 
Yapılan değerlendirme sonucunda, teknolojilerin olabildiğince yaygınlaştırılması durumunda, 2030 yılına dek küresel karbon salımlarında yılda yaklaşık 12 gigatonluk bir azalma sağlayabilecek 18 çözüm yolu belirlendi. Bu miktar ülkelerin 2015 Paris iklim değişikliği sözleşmesine bağlı kalmaları durumunda hedeflenen salımların yüzde 25’ine eşit. Geri kalan yüzde yetmiş beşlik bölüm için henüz bir çözüm bulunmamakla birlikte, bu değerlendirme teknolojik ve ekonomik bağlamda yaşama geçirilebilir bir yığın çözüm olduğunu gözler önüne seriyor.

Bu çözümlerin yaşama geçirilmesi yılda 94 milyar dolarlık bir harcamayı gerektiriyor ki, bu miktar halihazırda hükümetlerin doğrudan fosil yakıtlara verdikleri parasal desteğin beşte birinden az. Buna söz konusu çözümlerin ekonomik büyümeye, sürdürülebilir gelişmeye ve yoksulluğun azaltılmasına sağlayacağı katkılar da eklendiğinde, hiçbir şey yapmamanın sağlık harcamaları, mal varlığı ve çevreye yükleyeceği maliyet hesaba katılmadan bile, birçoğunun ekonomik bir kazanç sağlayacağı görülüyor. Aşağıda gaz salımlarının azaltılması açısından en az etkili olandan en çok etkili olana uzanan halihazırda başarıyla uygulanabilir 18 çözüme yer veriliyor.

18- Enerji üretimi: Şebekeden bağımsız güneş sistemleri

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporuna göre, 1.50C hedefinin tutturulması için, 2050 yılına gelindiğinde dünya enerjisinin en az yüzde 50’sinin-tercihen daha da fazlasının- yenilenebilir kaynaklardan sağlanması gerekiyor. Bu da, farklı gereksinimlere göre tasarlanmış çok çeşitli çözümleri gerektiriyor. 

Bangladeş’te, 165 milyonluk nüfusun 50 milyonu şebeke elektriğine erişemiyor. Bu kesimin temel aydınlatma aracı verimsiz ve havayı kirletici gaz lambaları. Ne var ki, 2002 yılından beri ülkede uygulanan Güneş Enerjili Konut Sistemleri programı kapsamında yaklaşık 20 milyon kişiye şebekeden bağımsız elektrik sağlandı. 

Bu program sayesinde gazyağı tüketiminde şimdiden ortalama 220 milyon litrelik bir tasarruf, karbondioksit salımlarında da yaklaşık 580 bin tonluk bir düşüş sağlanmış oldu. Afrika, Karayipler, Orta Amerika ve Asya-Pasifik bölgelerindeki şebeke elektriğinden yoksun ciddi sayıda insanları barındıran başka ülkelerde de benzer yararlar sağlanabilir. 

2030 yılına dek küresel CO2 salımlarında sağlanabilecek olası düşüş: 3 milyon ton (Mt)
Eşdeğer salımlar: Togo, Küresel Karbon Atlası’na göre karbon salımları sıralamasında 220 ülke arasında 142’nci.

Derleyen: Rita Urgan 
18 up-and-running projects that could save us from climate change
New Scientist/ 20 Şubat 2019