Üyelerinden oluşan 32 kişilik işadamı heyetiyle KKTC’de temaslarda bulunan Adana Ticaret Odası’nın Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Baş, “KKTC’yi nüfus bakımından küçük olsa da kalben büyük bir ülke olarak gördüklerini” söyledi. Baş, Kıbrıs Türk halkının akılcı ve uzlaşmacı tutumu karşısında Rum tarafının AB üyeliği kozuyla KKTC’yi kullanarak, Türkiye’nin AB üyeliğini zora sokabilme çabasında olduğunu ifade etti.
Küresel krizin olumsuz etkilerinin sona erdirilebilmesinin yolunun yeni pazarlara açılmaktan geçtiğine inanan Adana Ticaret Odası Heyeti’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gerçekleştirdiği ziyaret, gerek KKTC Hükümeti, gerekse de iş çevrelerinin gösterdiği yoğun ilgi sonucunda başarıyla tamamlandı.

KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu kabul etti
ATO Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Baş Başkanlığındaki Adana Ticaret Heyeti’ni, Başbakanlık Şeref Salonu’nda kabul eden KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu, güçlü ve ayakta duran bir ekonominin, devam eden Kıbrıs müzakerelerinde ellerinin güçlü olması bakımından da önemli olduğunu belirterek, ekonomik çalışmalarını bu yönde sürdürdüklerini söyledi.
ATO ile Kıbrıs Türk Ticaret ve Sanayi odalarının işbirliğinin KKTC ekonomisinin gelişmesi için önemli olduğunu belirten Eroğlu, bu işbirliğinin devamını temenni etti. KKTC’nin ülkeye yaptığı ithalatının büyük bir kısmının Türkiye’den olduğuna işaret eden Eroğlu, ticaret ve sanayi odaları arasındaki işbirliğinin ekonomik açıdan önemli olduğunu kaydetti. Türkiye ile her sektörde olduğu gibi ticaret alanında da işbirliğine ihtiyaçları olduğunu ifade ederek bu çerçevede KKTC’yi ziyaret eden Adana Ticaret Odası’na teşekkürlerini sunan Eroğlu, Türkiye’nin ekonomik alanda dünyada 16., Avrupa’da da 6. sırada olmasının güçlü bir ekonomisi olduğunu gösterdiğini, güçlü bir Türkiye’nin de KKTC’ye huzur ve güç verdiğini vurguladı.

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı’ndan destek sözü
Adana Ticaret Odası Heyeti’nin KKTC ziyareti onuruna Golden Tulip Otel’de yemekli bir toplantı düzenleyen Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu da, yakın bir coğrafya ve benzer yaşam felsefesine sahip olan insanların iş ilişkilerini daha fazla geliştirmesi gerektiğine inandığını belirtti. İşbirliğinin gerek KKTC’nin ihtiyaçlarının karşılanmasında, gerekse de KKTC’de üretilen ürünlerin ihtiyaç fazlasının ihracının yapılmasında çok önemli olduğunu belirten Çavuşoğlu, bunun için üzerlerine düşen her şeyi yapmaya hazır ifade etti.

Ekonomi ve Enerji Bakanı’ndan işadamlarına davet
Adana Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Baş ve beraberindeki yönetim kurulu üyeleri, Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun’u da ziyaret etti. Ziyaret sırasında yaptığı konuşmada, uluslararası olumsuzluklar ve ambargoların yaşandığı bir süreçte küçük çaplı bir ekonominin gelişimi ve vatandaşlarına yüksek standartlarda bir hayat tarzı sunabilmesinin mümkün olmadığını belirten Sunat Altun, böylesine ziyaretler sürdüğü takdirde iki ülke ticaretinin önümüzdeki dönemde katlanarak büyüyeceğine inandığını vurguladı. Altun, “Biz yatırım ve işbirliği için ülkemize gelme düşüncesinde olan Adanalı yatırımcı ve işadamlarına her türlü güveni sunmaya ve destekte bulunmaya hazırız” dedi.

Sanayi Odası’nda ikili görüşmeler
ATO heyeti KKTC’deki temasları kapsamında Kıbrıs Türk Sanayi Odası’nı da ziyaret ederek kapsamlı görüşmelerde bulundu. Ziyaret sırasında konuşan Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı, Mersin, Tarsus ve Adana bölgelerine kısa süre önce gerçekleştirdikleri ziyaretler hakkında bilgi verdi. Çıralı, bu bölgelerle işbirliği içerisinde yakın ilişkiler kurarak, ihracatı yükseltebileceklerini belirtti. Bu tür ziyaretlerin karşılıklı olarak devam etmesini istediklerini dile getiren Çıralı, bire bir ilişkilerle ve yakın temasla ticaret hacminin karşılıklı olarak artırılabileceğine inandığını ifade etti, KKTC’de yüzde 50 oranında yatırım indirimi uygulandığını belirten Çıralı, marina, yat üretimi, turizm, sağlık, bilişim, yüksek öğretim ve tarım sektörlerinde yatırım imkanı bulunduğunu ifade etti.
Konuşmaların ardından KKTC Yatırım Geliştirme Ajansı (YAGA) Direktörü Ayşe Dönmezer’in, “KKTC’ye yabancı yatırımcı çekme, yerli işadamlarıyla ortaklık ve ülkedeki yatırım olanaklarıyla ticaret” konulu sunumu gerçekleştirildi. KKTC’de reel sektörün, turizm, yüksek öğrenim sektörü ve inşaat ağırlıklı olduğunu belirten Dönmezer, yatırım fırsatları arasında, marina, yat üretimi, özel ilgi turizmi, sağlık turizmi, bilişim sektörü, yüksek öğrenim sektörü olanaklarının bulunduğunu söyledi.
Kıbrıs Türk Sanayi Odası’ndaki sunumun ardından KKTC’li yatırımcı ve işadamlarının da katıldığı heyetler arası toplantı düzenlendi ve bu toplantının ardından iki ülke işadamlarının kendi sektörleriyle ilgili olarak yaptıkları ikili görüşmelerde, yakın coğrafya arasında karşılıklı ticaret olanakları ele alındı.

Ticaret Odası’ndan resepsiyon
ATO Heyeti, KKTC temasları kapsamında Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nı da ziyaret ederek, Oda Başkanı Günay Çerkez ve Yönetim Kuruluyla üyeleriyle bir araya geldi ve yeni iş olanakları konusunda görüş alışverişinde bulundu. Ziyaret sırasında konuşan Kıbrıs Türk Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Günay Çerkez, Atatürk’ün, “Siyasi zaferler ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa bir mana ifade etmez” sözünü hatırlatarak, “Toplam nüfusu 290 bin olan KKTC’nin nüfusu geçici yerleşen ve öğrencilerle birlikte 400-450 bine ulaşmaktadır. 1 milyar 241 milyon dolar ithalat yapıyoruz ve bunun 841 milyon doları Türkiye ile gerçekleşiyor. İhracatımız ise yok denecek kadar az. Yani biz tüketici bir toplumuz. Bu nedenle Kıbrıslı Türk işadamları olarak ana vatandaki işadamlarıyla her türlü işbirliğine hazırız. Önemli olan birliktelikleri ve iş ortaklıklarını ekonomik akılla geliştirmektir” dedi.
KKTC ekonomisinde yüksek öğretimin önemli bir yer tuttuğunu belirten Çerkez, “Halen altı üniversitemizde 40 bine yakın öğrenci bulunuyor. Bu öğrenciler KKTC ekonomisinin hareketlenmesinde önemli katkıda bulunuyorlar. İki yıl içerisinde İTÜ ve Çukurova Üniversitesi de KKTC’ye gelerek Hükümetimiz tarafından kendilerine tahsis edilen alanlarda eğitime başlayacaklar. Böylelikle de KKTC’ye gelecek öğrenci sayısında önemli artışlar olmasını bekliyoruz” diye konuştu
ATO Heyeti daha sonra Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nda KKTC’li iş adamlarıyla ikili iş görüşmeler yaptı ve onurlarına verilen resepsiyona katıldı.

ATO Başkanı Şaban Baş’ın değerlendirmesi
KKTC temaslarının ardından konuyla ilgili bir açıklama yapan ATO Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Baş, her iki ülke açısından son derece yararlı bir ziyaret gerçekleştirdiklerini belirtirken, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini, nüfus bakımından küçük olsa da; kalben büyük bir ülke olarak gördüğümüzden dolayı çok önemsiyoruz” dedi.
Heyette bulunan birçok işadamının kendi sektörlerinde iş bağlantısı yapmasının sevindirici olduğunu belirten Şaban Baş, buna rağmen bu ziyaretlerin çok kısa süre içerisinde rakamsal sonuç vermesinin beklenmemesi gerektiğini söyledi. Ziyaretin, ilişkilerin ileriye dönük olarak güçlü bir şekilde geliştirilebilmesi bakımından son derece yararlı olduğunu vurgulayan Şaban Baş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Son 20 yıla baktığımızda Kıbrıs ile Adana ticaretinin 2000 yılına kadar yükseldiğini, sonra düşme trendine girdiğini, günümüzde ise maalesef 20 yıl öncesindeki rakamlara dönüldüğünü görüyoruz. Sadece son üç yılın verilerini değerlendirmek bile, bu konudaki karamsar gelişmeleri ortaya koyması bakımından yeterli olmaktadır. Adana’dan Kıbrıs’a yapılan ihracat 2007 yılında 35 milyon dolar seviyesinde iken, bu rakam 2008’de 32 milyon dolara, 2009’da ise büyük bir oranda gerileyerek 15 milyon dolara kadar düşmüştür. Bize düşen sadece Adana ile değil tüm Çukurova, hatta Doğu Akdeniz kentleriyle Kıbrıs arasındaki ticaretin artırılmasına dönük çalışmalar yapmaktır. Bu ticaret sırasında Kıbrıs’ı da sadece bizden mal alan değil, kendi ürettiği veya üçüncü ülkelerden aldığı malları resmi yollardan ihracat yaparak bize satabilen bir ülke konumunda görmek istiyoruz.”
Rum kesiminin AB’ye üye olmasıyla ortaya çıkan haksızlıklardan sadece Kıbrıs Türk halkının değil tüm Türk halkının etkilendiğini belirten Şaban Baş, Kıbrıs Türk halkının akılcı ve uzlaşmacı tutumu karşısında Rum tarafının AB üyeliği kozuyla hem KKTC halkını, hem de KKTC’yi kullanarak Türkiye’nin AB üyeliğini zora soktuğunu ifade etti.