Beta Fidan Genel Müdürü Gürsel Tanrıver, törende yaptığı konuşmada,  Dünya meyve pazarında  Türkiye’nin hak ettiği yere yükselebilmesi Beta Fidan ‘ın sektöre, sağlıklı, izlenebilir verim ve kalite kriterleri yüksek hammadde üretmeye ve ıslah etmeye devam ettiklerini söyledi. Tanrıver, “Islahla ilgili çalışmalarımız yoğun olarak devam ediyor. Bizimle beraber fidancılıkta bir değişim yaşandı. Tarım sektörüne artı değer katan projeleri desteklemek amacıyla düzenlenen ödüller kapsamında yerli tohumculuğa yaptığımız katkılardan dolayı bu ödülü aldık. İnovasyon ve yenilikçi anlayışımız ve sürekli devam eden ar-ge çalışmalarımız sayesinde aldığımız ödül motivasyonumuzu daha da artırdı. Aldığımız ödülün mutfağında çok değerli çalışanlarımız var. Arazide aşıyı yapan kişiden nihai sonuçtaki kişiye kadar herkesin emeği var. Biz bu ödülü Beta Ailesi olarak alıyoruz” dedi.

 

MEYVE ISLAHI YAPAN İLK VE TEK SÖKTÖR

 

Tanrıver, Beta Fidancılık olarak 1,2 ve 3 nolu damızlık parsellerimiz kurduk ve 2013 yılından itibaren Mavi etiketli sertifikalı fidan ve anaç üretimimiz başlayacağı. Türkiye’de özel sektör olarak kendi ıslah ettiği çeşitlere ve 1 nolu parsele sahip olan tek meyve fidancısı olarak Türk meyvecilik sektörüne hizmet veriyoruz” diye konuştu. 

Gürsel Tanrıver, meyve ıslahı yapan ilk ve tek özel sektör kuruluşu olduklarını ifade ederken, Moleküler Analiz (DNA analizi) yapabildikleri gelişmiş bir Biyoteknoloji Laboratuarına sahip Genetik analizle çeşit tesbiti için  Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş tek özel sektör kuruluşu olduklarını anlattı. Ar-ge çalışmalarına çok büyük bir pay ayırdıklarını ifade eden Tanrıver, “Meyve ıslahındaki çalışmalarımız 15 yıldır devam ediyor” dedi.  Bu çalışmaların ilk ürünleri için TTSM ile birlikte tescil denemelerimiz devam ediyor. 2013 yılından itibaren ilk çeşitlerimizin lansman çalışmalarını yapmaya başlayacağız.  Islah programımızdan çıkan ilk ürünlerden 2 tanesi sert çekirdekli anacıdır. Bu anaçlar sayesinde, bodur, kurağa daha dayanıklı, daha kaliteli ve yüksek verimli meyvecilik yapılabilecek ve bu anaçlar bugüne kadar klon ve hibrit anaç konusunda yurt dışına olan bağımlılığımızı ortadan kaldıracaktır.

 

 

PAKETLEME TESİSİ KURMAYI HEDEFLİYORUZ

 

Yılda yaklaşık 500 bin ila 1 milyon arasında anaç üretimi gerçekleştirdiklerini belirten Tanrıver: “Anaç üretiminde şimdiye kadar kendi kendimize yeter haldeydik. Ama artık yurtdışına ve yurtiçine anaç ihracatı veya fidancılara anaç tedariki yapmakla ilgili altyapı çalışmalarımız devam ediyor. Önümüzdeki yıllarda tüm fidancılara doku kültüründen mavi sertifikalı anaçları vermeye başlayacağız. Anaç üretimimiz sert çekirdekli gurubun hepsinde var. erik, nektarin, şeftali, kayısı, kiraz gibi meyvelerin anaç üretimini yapıyoruz. Elma ise daha çok stulbelt ortamında yapılıyor. Hedefimiz doku kültürü kapasitemizi her yıl 2 milyon artırmak” dedi.Sulama çalışmalarının da devam ettiğini kaydeden Tanrıver sözlerini şöyle tamamladı: “Damla sulamada en eski firmalardan biriyiz. Sulama bizim olmazsa olmazımız. Anahtar teslimi projeler üretiyoruz. Meyvenin anacını üretiyoruz, fidanını üretiyoruz, sulamasını yapıyoruz, fidanı dikiyoruz, etrafını çeviriyoruz ve meyvesi oluşana kadar da müşterimizin yanındayız. Ana hedeflerimizden biri de paketleme tesisi kurmak. Onu da tamamlarsak projenin tamamı bitmiş olur” dedi.