Oda Başkanı Mehmet Mak şu görüşlere yer verdi;

"Elektrik fiyatlarına 1 Ocak 2022’den geçerli olmak üzere yapılan çok büyük oranlı zamlarla birlikte; 4 kişilik bir ailenin asgari yaşam standartları için tüketeceği varsayılan 230 kWh`lik enerjinin aylık faturası 211 TL’den, 370,8 TL’ye çıktı.

Hız kesmeyen zamlarla birlikte 1 Ocak 2021 tarihinden bugüne sadece 1 yılda, konutlar için elektrik fiyatlarında artış oranı yüzde 102’ye, sanayide kullanılan doğalgaz fiyatlarında ise artış oranı yüzde 200’e ulaştı.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu`nun (EPDK) 31 Aralık 2021 tarihinde Resmi Gazete`de yayımlanan tarife tablolarına göre, 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere vergi ve fonlar dahil elektrik fiyatları %50 ile %125 oranlarında zamlanmıştır.

Kademeli fatura tarifesi ile dar gelirli vatandaşın korunmaya çalışıldığı vurgusu yapılmasına rağmen, en düşük enerji bedelinin uygulanacağı ilk kademe olan 150 kilovat saatlik (kWh) tüketime %50 oranında zam yapılmıştır. 4 kişilik bir ailenin asgari yaşam standardı için tüketeceği varsayılan elektrik enerjisi olan 230 kWh`ın faturası ise yaklaşık %76 oranında bir artışla 211 TL’den 370,8 TL’ye yükselmiştir.

Kademeli tarife uygulanması ile perakende enerji bedeli yüzde 108 oranında artarken, dağıtım bedeli de yüzde 24 zamlanmıştır.

Müjde olarak sunulan “TRT Payı ve Enerji Fonu‘nun kaldırılması”, faturada sadece 3,58 TL ye tekabül etmektedir.

Elektrik Mühendisleri Odası`nın (EMO) tarifeler üzerinden yaptığı incelemeye göre; Ocak 2021`deki yüzde 6.2 ve Temmuz 2021`de yapılan yüzde 15 lik artışın ardından, son yapılan büyük oranlı zamlarla birlikte, konutlar için elektrik fiyatlarındaki son 1 yıllık artış oranı yüzde 102`ye ulaşmıştır.

1 Ocak 2022 tarihinden itibaren uygulanacak olan yeni tarifede, tarımsal sulamada kullanılan elektriğe yapılan zam oranı %92 olurken, sanayide kullanılan elektriğe yapılan zam oranı %125 oranında gerçekleşti.

Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ'den (BOTAŞ) yapılan duyuruya göre, 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren doğal gazda mesken tarifesine yüzde 25, sanayi aboneleri için geçerli tarifeye yüzde 50, elektrik üretim amaçlı tarifeye de yüzde 15 zam yapıldı.

Sanayide kullanılan doğalgaza 2021 yılında Ocak (%1), Şubat (%1), Mart (%1), Nisan (%1), Mayıs (%1), Haziran (%1), Temmuz (%20), Eylül (%15), Ekim (%15), Kasım (%48,4) ve Aralık (%20) sonunda üst üste yapılan zamlarla birlikte, sadece son 1 yıllık süreçte %200 oranında zam yapılarak fiyatlar ne yazık ki 3 katına çıkmıştır.


Türkiye`nin enerji üretiminde ithal kaynaklara bağımlılığı ve Türk Lirası`nda son dönemde yaşanan değer kaybının yanı sıra, yenilenebilir enerji, kömür ve doğalgaz santralları için verilen alım garantileri zamların bir kısır döngü şeklinde devam ettirmektedir. Elektrik fiyatlarındaki zam iğneden ipliğe hemen hemen tüm ürünlerin fiyatlarının da artmasına neden olmakta, ekonomik kriz ve salgın koşullarında zaten zor durumda olan geniş halk kesimlerinin sıkıntıları daha da artmaktadır.

Enerji (elektrik ve doğalgaz) fiyatlarındaki artışlar can yakmaktadır. Özelleştirme ve kar esaslı piyasa politikaları terk edilerek, ülkemiz kaynaklarının kamu yararı temelinde en iyi şekilde değerlendirileceği ve farklı elektrik üretim kaynaklarının birbirlerinin maliyetlerini sübvanse edeceği yeni bir sistemin oluşturulması gerekmektedir. Bunun için de kamu yararını esas alan siyasi ve ticari müdahalelerden uzak kamusal bir yapının kurulması zorunludur.

Enerjiye erişim tüm dünyada temel insan haklarından biri olarak görüldüğü günümüzde, yapılan zamlar kabul edilebilir değildir. Elektrik ve doğalgazda KDV oranı acilen yüzde 18`den, yüzde 1`e düşürülmelidir. Elektrikte İlk kademe sınırı 230 kWh olarak belirlenerek, halkımızın geniş kesimlerinin mağduriyeti azaltılmalıdır.

Mak, “Ülkemiz enerji politikalarının iflas ettiği kabul edilip, yanlış politikalardan artık vaz geçilmeli, elektrik hizmeti kamusal anlayışla sunulmalıdır.” dedi.