Ipsos tarafından gerçekleştirilen, geçen yılın iklimi konusunda bilgi vermeyi amaçlayan “Türkiye Barometresi Araştırması Yeni Yıl Raporu” sonuçlarına göre, salgındaki pikler azaldıkça vatandaşın ana gündemi ekonomik endişeler oluyor. Vaka sayısının azaldığı yaz aylarında ekonomik kriz endişesi salgının önüne geçerken, vatandaş yeni yıla hem kriz hem de sağlık kıskacı altında girdi. Araştırmaya göre, 2018 ikinci yarısından bu yana ülkenin durumundan memnun olanların oranı yüzde 30 civarındayken, bu oran salgın öncesi dönemde 2019 yılının sonu itibarıyla yüzde 24'e gerilemişti. 2020 yılında ise bu oran tekrar yüzde 30'a ulaştı.

AİLE EKONOMİSİ KÖTÜ

Tüm bu etkiler altında 2021'e dair beklentiler ve vatandaşın umudu da oldukça zayıf. Halkın yüzde 35'i kişisel ekonomik durumunun daha da kötü olacağını düşündüğünü açıklarken, yüzde 39'u ise 2020 ile aynı seviyede kalacağını düşünüyor. Öte yandan bu ekonomik koşular altında harcama alışkanlıkları da değişiyor. Geçen yıl alışverişe gitme sıklığında yüzde 11'lik bir düşüş görülürken, alışveriş başında düşen harcama 2020 yılında yüzde 14.7 artış gösterdi.


SALGININ YERİNİ EKONOMİK KRİZ ALDI

Araştırma sonuçlarını değerlendiren Ipsos Türkiye CEO'su Sidar Gedik, salgın öncesinde ülkenin en önemli sorununun ekonomi olduğunu, mart ayından itibaren ise salgının bir miktar öne geçtiğini kaydetti. Haziran ayında kadim problem olan ekonominin yeniden ilk sıraya yükseldiğini anlatan Gedik, “Bu kadar can alan korkunç bir salgında bile ekonomideki sorunlar hayatı derinden etkilemeye devam ediyor, bu resimden ekonominin giderek vatandaş için daha da yakıcı bir sorun olmaya başladığı sonucunu çıkarıyorum. Bu tespitte salgının ekonomiyi doğrudan vuruyor olmasının da etkisi yüksek. Her 4 kişiden 3'ü, salgının kişisel ekonomisi için tehlike oluşturduğunu belirtiyor” dedi.