Demokrasi için örgütlenmenin önünün açılması gerektiğini bildiren Gülnar, işverenlerin sendikaları öcü olarak görmemesi gerektiğini ifade etti. 

 

DEMOKRASİ İÇİN ÖRGÜTLENMENİN ÖNÜ AÇILSIN

Türk-İş 4. Bölge Temsilcisi Gülnar, gazetemize yaptığı açıklamada hükümetin iş yaşamını düzenleyen yasalarda sürekli değişiklik yaptığına dikkati çekerek, “1984 Anayasası işçileri, demokratik kitle örgütlerini alabora etti. Bugün de iktidar durup durup yasa çıkarıyor. Yasa olmazsa kararname çıkarıyor. Bu düşmanlık niye? Hükümet demokrasiye inanıyorsa örgütlenmenin önünü açsın” dedi.

 

SENDİKACILIĞA DARBE VURULMAK İSTENİYOR

Bu değişikliklerden örnekler veren Gülnar, değişikliklerle Hak-İş’in güçlendirilmeye çalışıldığını öne sürdü. Gülnar, “HAK-İŞ hükümetin yanında olan bir konfederasyon. Türk-İş’e de öyle diyorlar ama değil. Çünkü Türk-İş’in içinde sağcısı da var solcusu da var aşırısı da var.  Hak-İş ise AK Parti iktidarının yanında olan bir kuruluş olduğu için yapılan değişikliklerle Hak-İş güçlendirilmeye çalışılıyor. Örneğin, Orman İş sendikamızın 20 bin üyesini üç günde kadro, zam gibi vaatlerle Hak-İş’e geçirdiler ama verdikleri sözlerin de hiçbirini tutmadılar” diye konuştu.

 

ÖRGÜTLENME KAYITDIŞINI ÖNLER

Sendikal örgütlenmenin önünün açılmasının kaçak işçiliğin ve kayıtdışı ekonominin kendiliğinden ortadan kalmasını sağlayacağını savunan Gülnar, “Çalışanların sendikal haklardan yararlanması için sigortalı olması, primlerinin ve vergilerinin ödenmesi zorunlu olacak. Bu da kayıtdışını ortadan kaldıracaktır. O yüzden sendikalı olmak zorunlu hale getirilmeli. Vergi sistemine adalet getirilmeli. Amerika’da bir kuruş vergi kaçıramazsınız. Vergi kaçırmanın cezası hapistir. Ülkemizde ise devleti dolandıranlar ellerini kollarını sallayarak dolaşıyor. Eziyeti çeken de çalışan kesim oluyor” şeklinde konuştu.

 

POLİTİK YAKLAŞIMI YAKIŞTIRAMIYORUZ

Hükümetlerin her dönemde kayıtdışı ekonomiden yakındığını kaydeden Gülnar, bunun tek çaresinin örgütlenmenin önünün açılması olduğunu yineleyerek, hükümetin bugüne kadar bunun tersini yaptığını iddia etti. Gülnar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İşçiye, memura, tüm çalışanlara böyle zulüm yapılmasını kendimize yediremiyoruz.  Bunun düzeltmesi gerektiğine inanıyoruz. Hükümetin de bu tür konularda politik davranmasını yakıştıramıyoruz. Sonuçta Hak-İş’i de, Türk-İş’i de KESK’i de DİSK’i de bu ülkenin vatandaşlarından oluşuyor.”

 

YENİ YASA KAPALI KUTU

Yeni çıkarılan “Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu”nun henüz kapalı bir kutu olduğunu dile getiren Gülnar, federasyonların tek çatı altında toplanacak olmasının ise  sendikaları birbirine düşüreceğini söyledi.

 

İŞVERENLER SENDİKADAN KORKMASIN

İşverenlerin sendika sözünü duyduğu zaman korkuya kapıldığını anlatan Gülnar, sendikaların öcü olmadığını belirterek şöyle konuştu:

“İşverenler sendika girdiği zaman işyerinin kapattırılacağı gibi düşüncelere kapılıyorlar. Biz seminerlerimizde kurumları ön plana çıkarırız ve işçilerin kurumuna sahip çıkmasını isteriz. Sendikanın olduğu yerde disiplinli çalışma olur. Sendikalar o kurumu mahvetmeye çalışan yapılar değildir. Çünkü kurum olmazsa çalışan da sendika da olmaz. İşverenler sendikalardan korkmasın”

 VURAL KÖSE / GÜNAYDIN ADANA GAZETESİ