FUTBOLUN CİLVESİDİR BUNLAR…!

Abone Ol

       Futbolda klasikleşmiş bir deyimdir… Dün yok, bugün vardır sözcüğü, hiçbir futbol adamı sıradanda olmasa başarılarının ardına sığınmaz, örneğin bakın Fatih TERİM’e neler yazılıp çiziliyor. Daha üç beş gün önce milli takımın Andora ve Romanya galibiyetlerinden sonra övgüler yağıyordu… Fakat farklı Real Madrid yenilgisinden sonra şimdi yerin dibine itilmeye çalışılıyor…

            Tüm bunlar bizim ülkemizde doğal olması gereken şeylerdir… Biz kişiyi bir anda göklere çıkarır, bir anda oradan alır yerin dibine indiririz… İkisinin ortası yoktur, olamazda…

            Bu dünde böyleydi, bugünde, yarında devam edip gidecektir… Her ne kadar kabullenmezsek de, şöyle bir çevremize bakıyorum da bazıları hala dünü yaşıyor…

            Futbolda başarı ve başarısızlık iç içedir… Sonsuza kadar sürmüş ne başarı vardır, nede güzellikler… Hepsi gelip geçicidir…

            Patates gibi köküyle övünmek günleri demodeleşti, kişi önce kendini iyi tanımalıdır, kendine bir yönleriyle güvenmelidir… İyi yanlarını da, eksik taraflarını da bilmelidir, kendisini tanımayan, kendisine inancı olmayana başkaları hiç güven duyarmı…?

            Futbol dünyamızdan kimler geldi, kimler geçiyor, kimileri gönüllerde, kimileri ise albümlerde kaldı, kimilerin ise esamesi bile okunmuyor…

            Eğer iz bıraktığına inanıyorsan, hizmet ürettiğinden yana korkun yoksa, paniğe neden ihtiyaç duyuyorsun…?

            Futbolu kimse icat etmedi… Futbolun bilinmeyen hiçbir yönü de kalmadı… İlim, bilim, teknoloji her şeyi anında önüne getiriyor… İletişim, Telekomünikasyon ile her şeye anında ulaşabiliyorsunuz… Kendini yenilemeyen, gelişime ayak uydurmayan demodeleşmiş tarzlarıyla silinmeye mahkumlardır…

            Unutulmamalıdır ki başarı her bir mensubunun kendine düşeni layıkıyla yaptığı bir ekibinin çalışmasının sonucudur ve tüm mensuplarınca paylaşılması gerekli bir olgudur.

            Ve unutmayalım ki Fatih TERİM gibi başarılı, karizmatik ve ülke futboluna unutulmayacak başarıları kazandıran… İlkleri yaşatan bir Teknik adam dünyaya ancak yüzyılda bir gelir…

 

Spor şehitlerimizi  andık…

 

Ruhları şadolsun

 

            Bugün tam üzerinden 33 yıl geçti… Sanki dün gibi hatırlıyorum, Ankara Cumhurbaşkanlığı muafızgücüspor kampında 5 Ocak gazetesi imtiyaz sahibi, çocukluk arkadaşım, okul arkadaşım Savaş ÇOKDUYGULU ile birlikte vatani görevimizi yapıyorduk, antrenman için Eryaman’a gitmiştik, yorucu bir çalışmanın ardından spor kampına dönmüş, araçtan inip duş almak için soyunma odasına giderken, meraklı gözlerle ben ve Savaş’a bakan diğer branşlardaki sporcu arkadaşlarımız başınız sağolsun dediklerinde, önce şaşırmış, daha sonra olayı öğrenince göz yaşlarımıza hakim olamamıştık.

            Fenerbahçe maçı için İstanbul’a giden Adanaspor genç takımı, müsabakayı oynadıktan sonra Adana’ya gelmek için bindikleri yolcu otobüsü, Ulukışla yakınlarında uçuruma yuvarlanmış, antrenör Sami BAYRAKTAR ağabeyimizin yanı sıra, genç sporcu kardeşlerimiz Hakan ECE, Rafet AKKAYA ve Faik ALGAN hayatını kaybetmişti.

            Türk futbolunda önemli takımlarda oynayan Feyzullah KÜÇÜK ve İsmail AKBAŞLI’nın jenerasyonundan olan bu genç fidanlar ve Sami BAYRAKTAR ağabeyimiz bugün aramızda yoklar… Yüce allahım onları sevenlerinden daha çok sevmiş ki genç yaşta yanına çağırdı, kader bu hepimizin sıramız geldiği zaman gideceği yer orası… Mekanları cennet olsun, geride kalan ailelerinin, Adanaspor kulübünün ve spor camiasının bir kez daha başısağolsun…

GEÇMIŞ ZAMAN OLUR KI…

 

 

“OOO, TÜRK – İŞ BILE KAYIYOR”

 

Hürriyet gazetesinde yıllarca birlikte çalışan rahmetli Aytaç PEKKOÇAK ve Hamit DESTE ağabeylerimiz birbirlerini mükemmel şekilde tamamlamayı başarabilen ender ikililerden biriydiler… Hürriyet haber ajansının dört yol ağzındaki bürosunu, Mersin İdman Yurdu’nu çalıştıran o dönemin Teknik Direktörü Rahmetli Kadri AYTAÇ ziyarete gelir, Aytaç PEKKOÇAK ağabeyle sohbete başlarlar… Aytaç ağabey sakatlığından dolayı birkaç haftadır takımda yer almayan Fenerbahçe de forma giyen sol açık Muharrem’in  durumunu sorar, Kadri hocada “hiç sorma Aytaç belinde disk kayması var, ondan dolayı oynatamıyoruz” diye konuşurken birden odaya giren ve olayı bilmeyen Hamit DESTE sendikalardan bahsediliyor sanar ve hemen söze atılır. “ Ooo bu devirde Türk –İş kayıyor, Disk kaymış çok mu”…

GÜNÜN SÖZÜ

 

Sevgilerinde, umutlarında

Bir ömrü vardır…

Her şey unutulur zamanla…

Yalnız unutulmayan hatıralardır…

 

Ali HOŞFİKİRER