Adalet çalışanlarının ağır iş yükü altında ezilirken, diğer yandan da kazanılmış haklarının birer birer ellerinden alındığını söyleyen Türk Büro-Sen Adana Şube Başkanı Turhan Topalhan, “Adalet çalışanları diğer memurlar gibi 4483 sayılı yasanın içine alınmak, hakim ve savcıların iki dudağı arasından kurtulmak ve adalet teşkilatında var olan kast sisteminin kaldırılmasını istiyorlar” dedi. 

 

Türk Büro-Sen Adana Şube Başkanı Turhan Topalhan, yaptığı yazılı açıklama ile adalet çalışanlarının sorunlarını ve taleplerini dile getirdi. Adalet çalışanlarının, çok zor şartlar altında çalışmalarına rağmen en çok hakkı yenen, hor görülen kamu personelleri olduğunu ifade eden Topalhan, adalet çalışanlarının hizmet verirken herşeyden önce insanca muamele görmek, emeklerinin karşılığını almak ve hak ettikleri itibarlarının iade edilmesini istediklerini açıkladı. “Adalet çalışanları diğer memurlar gibi 4483 sayılı yasanın içine alınmak, hakim ve savcıların iki dudağı arasından kurtulmak ve adalet teşkilatında var olan kast sisteminin kaldırılmasını istiyorlar” ifadelerini dile getiren Topalhan,  adalet çalışanlarının hür iradeleriyle hizmet vermek istediklerini, herkese adalet dağıtırken kendileri için de ‘adalet’ talep ettiklerini vurguladı.

 

‘YETKİLİ SENDİKA SORUNLARA DUYARSIZ’

666 sayılı K.H.K ile fazla çalışma ücretlerinde yapılan düzenlemede 01.01.2013 tarihinden itibaren Bakanlar Kurulu izniyle yıl içerisinde 6 aya kadar mesai ödenebilmesinin öngörüldüğünü bunun da adalet çalışanlarında ‘fazla çalışma ücretlerinin kaldırılacağına’ dair endişeli bir bekleyişe neden olduğunu söyleyen Topalhan, “Adalet çalışanlarını görmezden gelen, onların sesini duymayan sadece hükümet yetkilileri de değildir.  Adalet Bakanlığı’ndaki sözde yetkili sendika da Adalet çalışanlarının haklarını savunmaktan acizdir. Maalesef, Bakanlık icraatlarını, besleyip büyüttüğü bu sendika eliyle kolayca hayata geçirmektedir. Bunun en somut örneğini de yakın zamanda Adalet Çalışanlarına ödenecek Maaş Promosyonu Anlaşmasında yaşanmıştır. Hiç bir kamu kurumunda eşi benzeri görülmemiş bir promosyon anlaşması imza altına alınmıştır” dedi. Topalhan, Türk Büro-Sen’in promosyonla ilgili anlaşmanın hesabını sorunca, sözde yetkili sendikanın suçunu bastırmaya çalışarak, adalet çalışanlarını yapmış olduğu ‘yalan haberlerle’ kandırmaya çalıştığına dikkat çekerek,  “Ama adalet çalışanları bu yandaş sendikanın oyunlarının farkına varmıştır. Promosyonlarda haklarını peşkeş çekenlerden bunun hesabını soracaktır. Yazı işleri müdürü olmadan, mübaşir olmadan, katip olmadan,  kalemlerde  çalışanlar olmadan, teknik ekip olmadan velhasıl şoförü, hizmetlisi olmadan yani adalet çalışanı olmadan hangi mahkeme düzeni oluşturulabilir, hangi karar alınabilir? Hangi mahkeme kararı tebliğ edilebilir? Herkes bilmelidir ki; adalet çalışanı olmadan adalet hizmeti verilemez” ifadelerini kullandı.

 

‘TEPKİMİZİ ORTAYA KOYACAĞIZ’

Adalet çalışanlarına yapılan zulümün nöbet ücretlerinin, havuz paralarının kaldırılması ile bitmediğini, şimdi de nüfusu 200 binin üzerinde ki illerde çalışanlara ulaşım için ödenen bilet yardımlarının kaldırılması gündeme geldiğini söyleyen Topalhan, Türk Büro-Sen olarak, görevde yükselme, unvan değişikliği sınavı ile ilgili mağduriyetlerin giderilmesi, mübaşirlerin genel idare hizmetler sınıfına geçirilmesi başta olmak üzere Adalet Bakanlığı’nın Cumhuriyet Başsavcılıkları, İdare ve Bölge İdare Başkanlıklarına 14.11.2012 tarihinde yazdığı ulaşım gideriyle ilgili yazının ivedilikle geri çekilmesini istediklerini vurguladı. Topalhan, adalet çalışanlarının bu mağduriyetlerinin giderilmemesi durumunda iş bırakma dahil olmak üzere, her türlü demokratik tepkilerini ortaya koyacaklarını belirterek, yaşanabilecek olumsuzlukların sorumluluğunun adalet çalışanlarına bu haksızlıkları reva gören yöneticilerde olacağını söyledi.