Yargı ve dava yoluna da giderek süreci takip edeceklerini, keyfiliğe ve hukuksuzluğa boyun eğmeyeceklerini vurguladı.

Baro Başkanı Av Veli Küçük, açıklamasında ;

“Dün (02.10.2020) yayımlanan İçişleri Bakanlığı genelgesi ile 02.10.2020 tarihinden itibaren 01.12.2020 tarihine kadar sivil toplum kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları, birlikler ve kooperatifler tarafından düzenlenecek olan etkinlikler ertelenmiştir. Bu kapsamda Baromuzun 3-4 ve 10-11 Ekim’de yapılması planlanan seçimli 31. Olağan Genel Kurulu’nun da ertelenmesi tarafımıza bildirilmiştir. Avukatlık Kanunu’nun emredici ve açık hükmü ile iki yılda bir Ekim ayı ilk haftası içinde yapılması öngörülen baro genel kurullarının bir İçişleri Bakanlığı genelgesiyle ertelenmesi, açıkça Anayasaya aykırıdır.

Genelgeye dayanak Sağlık Bakanlığı’nın 01.10.2020 tarihli yazısı, ona da dayanak Koronavirüs Bilim Kurulu’nun tavsiye kararı gerekçe gösterilmiştir. Avukatlık Kanunu’nda Temmuz ayında yapılan değişiklikle baroların genel kurullarının ekim ayının ilk haftasında yapılacağı yasal olarak düzenlenmiştir. Bir genelge ile yasa hükmü, hükümsüz kılınmıştır.

Tedbirler alınabilir ancak baro seçimleri ertelenemez. Kaldı ki baro seçimleri bir keyfi bir etkinlik değildir.

Yakın bir zamanda 20 Eylül günü İyi Parti Kurultayı yapıldı, TTB’nin 72. Büyük Kongresi 26-27 Eylül’de Ankara’da yapıldı, ekim ayı içerisinde AK Parti’nin il kongreleri yapılacak, AVM’ler açık, okullar sınırlı olarak açık, düğünler yapılıyor ama meslek kuruluşları, alacakları tedbirlerle genel kurullarını yapamayacaklar, kimse kimsenin aklıyla dalga geçilmesin. Bilim Kurulu’nu da Seçim Kurullarını da kurgulara kimse alet etmesin.

Demokrasi ve hukuk bir kez daha baltalanmıştır. Utanç verici bu kararı şiddetle kınıyorum.

Bir süredir siyasi iktidarın baroları bölme, ele geçirme ve Türkiye Barolar Birliği’ni de sürekli yandaş haline getirme çabalarını hep birlikte takip ediyoruz.

Çoklu baro yasası ile üye sayısı 5.000’i geçen Ankara,İstanbul ve İzmir Barolarını bölme çabası, avukatların mesleklerine ve geleneklerine sahip çıkmaları nedeniyle boşa çıkmıştır.

İstanbul’da kurulmaya çalışılan 2 nolu baro, kamu avukatlarına uygulanan baskı ve imzaların sahteliği tartışmaları üzerinden devam etmektedir.

Avukatlar arasına çoklu baro yasası ile serpilen nifak tohumları yeşermemiştir. Çoklu baro yasasından ve baro genel kurulları sonrası oluşacak yeni tablodan umudunu kesenler, baroların genel kurullarından bir gün önce yeni kurgulara girmişlerdir.

Hep söyledik, söylemeye devam edeceğiz; Avukatlık mesleği bağımsız bir meslektir, gelenekleri vardır, bir kültürü vardır, her istediğinizi yasayla değiştiremezsiniz, mesleğin özünü yasayla değiştiremezsiniz, avukatlık mesleği ve avukatlar siyaset mühendisliğini kabul etmezler.

Yapılan bu erteleme ile baroların genel kurullarına bir gün kala olması manidardır. Yargı ve dava yoluna da giderek süreci takip edeceğiz, keyfiliğe ve hukuksuzluğa boyun eğmeyeceğiz.” ifadelerine yer verdi