Mutluluk, heyecan ve duygusallığın bir arada yaşandığı törende; Berfin Tapanyiğit, Meriç İçöz, Gökberk Üçkardeşler, Özgü Aydos, Hulusi Mert Sumbas, Halil İbrahim Dönmez, Kadir Yusuf Karasolak ve İbrahim Bakıcı'ya ruhsatları Baro Başkanı ve Baro Yönetim Kurulu üyeleri tarafından gururla takdim edildi.
Genç avukatlara cübbeleri staj dönemini birlikte geçirdikleri büro avukatları ; Av. Mustafa Can Coşkan, Av. Vecihi Kuşdemir, Av. Memduh Koray İçöz, Av. Leyla İrem Üçkardeşler, Av. Mehmet Ataş, Av. Hasan Alkan, Av. Şule Topaloğlu, Av. Aziz Erbek, Av. Ahmet Karacan ve Av. Volkan Hüseyin Erdem tarafından giydirildi.
Baro Başkanı Av. Veli Küçük, törende yaptığı konuşmada, katılımcıları selamladı.
Ülke gündemi ve yargının sorunlarına ilişkin değerlendirmeler yaptı ve bugünden itibaren adaletin tecellisi noktasında mesleğe yeni adım atan genç hukukçulara başarılı, uzun ve kazançlı bir meslek hayatı diledi.
"BAŞARININ MİMARI AİLELERDİR"
Genç avukatların başarılarında ailelerin rolünün çok büyük olduğunu ifade eden Av. Küçük, "Burada öncelikle evlatlarına bugün parıldayan gözlerle bakan anne ve babaları kutluyorum. Gerçekten uzun ve zor bir süreçte maddi ve manevi katkılarını sunarak bu başarının mimarı oldular. Aynı zamanda genç meslektaşlarımın hepsi birbirinden değerli ve kıymetli, meslekte ön plana çıkmış bürolarda stajlarını tamamlamışlardır. Meslekte duruşları ve başarılı çalışmalarıyla ön plana çıkan bürolarda geçirdikleri staj sürecinde edindikleri Meslek Etiğini ve Meslek Kurallarını ilke edinerek ve kendilerine pusula görerek yürütecekleri mesleklerinde başarılı olacaklarına inancım tamdır, kendilerini kutluyorum" diye konuştu.
"TAHİR ELÇİ CİNAYETİ"
Av. Küçük, "İki gün önce Diyarbakır Barosunun Başkanı Av. Tahir Elçi'nin katledilişinin 2. yılıydı ve ne yazık ki faaillerinin kimler olduğu, bu olayın nasıl gerçekleştiği ile ilgili durum aydınlatılamadığı gibi somut bir aşamada malesef kaydedilememiştir. Bu durum hukuk devleti adına bu büyük bir ayıp ve eksikliktir. Bir an evvel faillerinin bulunmasını ve olayın aydınlatılması hepimizin isteğidir.
"ALADAĞ YURT YANGINI YÜREKLERDE SÖNMEDİ"
Aladağ Kız Yurdu Yangın faciasının halen acısı yüreğimizde yanmaya devam etmektedir. Baro olarak yangının yaşandığı ilk andan itibaren Adli Tıp Kurumuna giderek, ertesi sabah da TBB Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ile birlikte gün ağarmadan olay yerindeydik. Daha sonra davaya da katılma, mağdur ailelerin, çocukların gönüllü avukatlığını yapmak suretiyle de Adana Barosu olarak dosyanın takipçisi olduk. Bu vahim olay sonrasında bir çok baro başkanı, baroların çocuk hakları komisyonlar ve TBB Başkanı da dahil olmak üzere davayı takip ederek sorumluluk aldılar. Bu vahim olay Anayasada yer alan sosyal devlet ilkesinin ülkemizde özümsenmediği ve yaşama geçmediğinin, çocukların ve fakir ailelerin siyasi iktidarın eliyle cemaatlerin önüne atıldığının tezahürüdür. 11 yaşında kız çocuklarımız tarikat yurtlarına mahkum edilmiştir. Bu yangın faciasında belediye yetkilileri, İlçe Milli Eğitim Müdürü de dahil olmak üzere bir çok devlet yetkilisinin doğrudan sorumluluğu vardır. Bunlarla ilgili soruşturma da ayrı bir dosya olarak devam etmektedir. Biz bu vesileyle yitirdiğimiz canları bir kez daha rahmet ve saygıyla anıyorum" dedi.
"SİYASETÇİLER TOPLUMU AYRIŞTIRMAMALI"
Ülkemiz gündeminin ve siyaset dilinin çok çirkinleştiği, kutuplaşmanın ayyuka çıktığı günlerden geçildiğini belirten Av. Küçük, "Herkesin evrensel hukukun kurallarına, Cumhuriyetimizin 94 yıllık kazanımlarına, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimlerine, çağdaşlaşma ve ilericilik anlayışına sahip çıkarak güzel ülkemizi ve insanlarımızı ayrıştırma dilinden uzak durmaya davet ediyorum.
Adam kayırma, iltimas ve kara para aklama kavramlarının zirve yaptığı ve de görülen davalarda yer alan isimler, siyasiler ve banka müdürleri üzerinden konuşulduğu bu günlerde herkese sorumluluk düşmektedir. Toplum bu gerginliği artık istememektedir. Bilhassa siyasi iktidardan gelen bu zehirli dilin katsayısı iyice artmıştır. Son günlerde en can alıcı tartışma konusu olan yolsuzluk ve kara para aklama iddiaları; şeffaf ve denetlenebilir hukuk devleti yöntemleri ile mutlak suretle aydınlatılmalı, kamuoyunun vicdanı rahatlatılmalıdır. " diye konuştu.
"SORUMLULUĞUNUZ VAR"
Avukatlık mesleğinin yurttaşın adalete erişiminin ve hak arayışının en önemli unsuru olduğunu söyleyen Av. Küçük, " Bugün ülkemizde 108 bin avukat bulunmaktadır. Avukatların yaşadıkları dönemlere dair sosyal ve toplumsal olaylara duyarlı olma gibi bir sorumluluğu vardır. Bugün ruhsat alan sizlerin hukuk devleti, hukukun üstünlüğü, hak ve özgürlükler noktasında sorumluluklarınız olduğunu hiçbir zaman unutmayınız. Her ortamda mesleğin saygınlığını mutlak suretle gözeterek, müvekkille görüşürken, adliyede, resmi kurumlarda işlemleriniz sırasında karşı tarafın yerine kendinizi koymalısınız ve empati yapmalısınız. Haklı durumda iken haksız algılanmamak hepimizin görevidir. Sizlerin bu hassasiyetle mesleğinizi ifa edeceğinize inancımı bir kez daha yinelerim."
İKİ TÖREN DAHA YAPILMIŞTI
Adana Barosunda hafta içi Başkanlık makamında yapılan törenlerin ilki 28 Kasım 2017 Salı günü gerçekleşti. Törende Abdulsamet Cansever ruhsatını alırken, cübbesini Av. Hüseyin Bozdağan giydirdi. 29 Kasım 2017 Çarşamba günü de Lütfü Gülter'e cübbesini Av. Hasan Soylu giydirdi.
