TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Mustafa Altıokka, Adanalı için tam bir işkenceye dönüşen ulaşım sorununun kronikleştiğini söyledi. Altıokka,  çözüm önerilerini, “Kent merkezi seyyar satıcılardan arındırılmalı. Tüm özel ve toplu taşıma araçlarının Özler Caddesi- Küçüksaat aksından geçirilme inadından vazgeçilmeli. Çakmak Caddesi ve Reşatbey  araç trafiğine kapatılarak yaya alanı  olarak düzenlenmeli. Ortak Akıl Ortak Dokunuş adı altında uygulanagelen  kavşak genişletme çalışmalarında yaya  değil  araç önceliği dikkate alınıyor, bundan  vazgeçilmeli.” şeklinde sıraladı.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) olarak Adana’yı dikkatle takip ettiklerini ifade eden Mustafa Altıokka, Adana Kent Sorunları Sempozyumu – II”  sonuç bildirgesinde de açıkça ortaya koydukları “Adana Gerçeği”nin değişmediğini,  sorunların katmerleşerek arttığını iddia etti.
“Kenti önetenler orunlar karşısında bizler gibi düşündüklerini çeşitli şekilde belirtmelerine rağmen  iş  çözüm noktasına geldiğinde her ne hikmetse hiçbir somut adım atmamakta veya tersine uygulamalar yapmaktadırlar. Oysa Biz “Söyleyeni Değil Yapanı Arıyoruz”!” diyen İKK Sekreteri Altıokka, yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

ULAŞIM SORUNU KRONİKLEŞTİ
“Bugün ortalama bir Adanalı yurttaşın gözü ile kentimizi değerlendirerek sorun ve çözümlerimizi bir kez daha Adanalılarla paylaşıyoruz.
Adanalı için tam bir işkenceye dönüşen ulaşım sorunu kronikleşmiş vaziyettedir. Kent içi ulaşım konusunda mevcut yaklaşım ve uygulamalar, Adana Ulaşım Master Planı olmayışından dolayı daha çok günü kurtarmak, lokal çözümler üretmekle sınırlıdır. Bilinmektedir ki; bu uygulamalar, kent içi ulaşımı içinden çıkılmaz bir hale getiren lokalize edilen uygulamalardır. Özellikle kavşak noktalarında tercih edilen altüst geçitler, trafiği rahatlatmamakta, aksine yeni kilitlenme noktaları oluşturmaktadır. Müze-Dörtyol-Havaalanı Kavşakları Altgeçit Köprüleri ve Atilla Altıkat köprüsünün yıkılması   örneğinde de  görüldüğü üzere bu tip  “çözümler” iddia edildiği gibi ‘kent içi ulaşım ve trafik akımı problemlerini çözmemekte, araç yoğunluğunu bir sonraki kavşağa taşımaktadır. Kentin kalbi sayılan belediye kavşağında görsel kirliliğe yol açan ve Adana’ya çekilmez kılan bu uygulamanın rehabilite edilerek en kısa sürede çözülmesi sağlanmalıdır.

KALDIRIM İŞGALLERİ ÖNLENMELİ
“Ortak Akıl Ortak Dokunuş” adı altında uygulanan kavşak genişletme çalışmalarında yaya değil araç önceliği dikkate alınmaktadır, bundan vazgeçilmelidir.
Bütün uyarılarımıza rağmen kent içi ulaşım hizmetinin insan odaklı, olması yerine sadece motorlu taşıtlara hizmet eder biçimde düzenlenmesinin bir sonucu olan, kaldırım işgallerinin kesinlikle önlenmesi sağlanmalıdır.

ÇAKMAK CADDESİ YAYA ALANI OLMALI
Çakmak Caddesi ve Reşatbey  araç trafiğine kapatılarak yaya alanı  olarak düzenlenmesi sağlanmalıdır.
Ulaşım yatırımları toplu taşımacılığa yönlendirilerek, kentlilerin toplu taşıma araçlarını kullanmasını özendirici çalışmalar yapılmalıdır. Bu kapsamada toplu taşıma araçlarının  hızlı, güvenli, ucuz ve konforlu olması sağlanmalıdır. Unutulmasın ki özel araçla 15 dakikada ulaşılan mesafeye toplu taşıma aracı 1,5 saatte ulaşıyorsa “imkanı olanlar” özel aracı tercih edecektir.

ARA DURAKLAR KALDIRILMALI
Duraklararası mesafe çok kısadır. Bu durum indirme- bindirme sebebi ile bir dizi sorun oluşturmaktadır. Sorunun çözümü için kimi ara duraklar kaldırılmalıdır.
Minibüs ve midibüslerin (Can’lar) alternatifleri oluşturularak daha  büyük (otobüs vb) toplu taşıma araçları oluşturulmalı  ve bu araçların (minibüs ve midibüs)  kent merkezi ve belli başlı büyük bulvarlara  girmesi yasaklanmalıdır.
Büyüksaat ve Tepebeğ civarı araç trafiğine kapatılmalıdır.
Tüm özel ve toplu taşıma araçlarının Özler Cad - Küçüksaat aksından geçirilme inadından vazgeçilmelidir.
Yakın bir zamana kadar otoların park edilmesine yasaklı cadde ve sokaklarda hiçbir fiziki iyileştirme yapılmadan paralı otopark olarak kullanıma zorlanması bunun yanında Belediyelerin müteahhitlerden otopark bedeli olarak tahsil ettiği bedel karşılığında hiçbir ciddi otopark hizmetinin verilmemesinin hesabı ilgililerden sorulmalıdır.
SEYYAR SATICILAR KALDIRILMALI
İnönü Caddesi ve Dörtyol civarı başta olmak üzere kent merkezi seyyar satıcılardan arındırılmalı, kent merkezindeki ilkel görüntünün kaldırılması sağlanmalı,  çevre ve kaldırım düzenlemesi yapılmalıdır.
Pek çok sokakta kaldırım ya bulunmamakta ya da bahçe duvarı ve vitrin genişletme yönetimiyle kesilmektedir. İlk adımda bu önlenmeli, sokaklar genişletilmeli ve kaldırım kazandırılmalıdır.

Yerleşime açılan yeni bölgelerde sokak, cadde, bulvar, refüj ve kaldırımlar geniş tutulmalı, imar planı buna göre hazırlanmalıdır.
Son aylarda iletişim, doğalgaz ve diğer alt yapı çalışmaları için son derece plansız ve koordinasyonsuz bir biçimde hoyratça kazılan cadde ve sokakların kullanılmaya uygun olmayan şekilde bırakılması önlenmelidir.
Adana’da uzun yıllardır dile getirdiğimiz içme suyu, iletişim, kanalizasyon elektrik dağıtım ağlarının çağdaş normlara uygun olarak, düzenlenip sayısal ortamda güncelleştirilerek kayıt altına alınması sağlanmalıdır.
Yağmur suyu ve atık kanallarının ayrı ayrı düzenlenmesi, bu düzenlemenin yapılanmadığı bölgelerde yapılaşmaya izin verilmemesi sağlanmalıdır.
Adanalının günlük yaşamını doğrudan ilgilendiren Otogar, Adliye, Sosyal Güvenlik Hizmet Binaları, Vergi, Tarım - Veterinerlik,  Trafik Şube Müdürlüğü, Elektrik Hizmet binaları gibi kamu hizmet bina ve alanlarının içinde bulunduğu ilkel koşullardan kurtarılması sağlanmalıdır.
KONGRE SALONUNA İHTİYAÇ VAR
Adana’ nın kültür ve kongre salonu bulunmamaktadır. İki adet temeli atılmış salonun bitirilmesi için hiçbir çaba görülmemektedir. En son yapılan Altın Koza Film Festivalinde de görüldüğü üzere Adana bu konuda sınıfta kalmıştır. 
MANİA nedeni ile kimi yapılar mühürlenmiş ve buda bir dizi soruna yol açmıştır. Sorunun çözümü için “ipe un serilmekte” ve somut hiçbir adım atılmamaktadır. Bu hususta ilgili Bakanlığın yaptığı somut çalışma - Adana Havalimanının geleceği de dahil olmak üzere- Adanalı kamuoyuna net olarak açıklanmalıdır.
Yoğunlukları düşürülen alanlara eski yoğunlukları verilmelidir. Zira söz konusu alanlarda hesaplanan nüfusa göre yeşil alanlar, yollar, okul ve hastaneler dağıtılmıştır. Akabinde sanki bu alanlarda yaşayan nüfus azalacakmış gibi davranılmış ve yoğunluklar düşürülmüştür.  Bu durum Adana için çok büyük bir risk oluşturmakta mütemadiyen iptal davaları açılmaktadır.   Davalar uzamakta ve  Adana' da yapılaşacak arsa kalmamaktadır.  Arsa kalmayınca gayrimenkul fiyatları spekülatif şekilde artmaktadır. Ayrıca kentimizin esas gelişme yönü Kuzey- Çukurova hattına doğru olmasına rağmen, kentin gelişiminin bu hat üzerinde olmamasından dolayı,  İlimizin en önemli tarımsal toprak varlığı olan güney ve batı bölgelerini tehdit etmekte ve kent bu  noktalara doğru genişlemektedir.
Yeni İmar Yönetmeliğinin hazırlanmasına yönelik özverili çalışmalarımız ile katkı konulmasına karşın,  çalışmalar esnasında kamu yararı içermeyen, kente zarar vereceğine inandığımız ve yoğunluk artışına neden olacak ve zaten yeterince betonlaşmış kentimizde bundan sonrası için daha fazla betonlaşmasına engel olmak amacı ve ilgili maddelere yaptığımız itirazlar değerlendirmeye alınmamış ve Büyükşehir Belediye meclisinde aynen onaylanmıştır
 Kentimizde yoğunluk, imar planı değişiklikleri ve 75. Yıl Ormanı'nda yaşanan gelişmeler nedeniyle vatandaş, belediyeler ve meslek odaları nezdinde 463 adet 1/25.000’lik plana itiraz edilmiştir. Adana'da 1/25.000’lik planlar hayati önem taşımaktadır.  Bu planlar vatandaşların itirazları değerlendirilerek hızla hayata geçirilmeli ve sonuçlanmalıdır. 1 / 25.000 lik ve buna bağlı olarak 1/5000 lik ve 1/1000 lik planlar ivedilikle yapılmalıdır. Bu kapsamda TMMOB olarak Büyükşehir Belediyesine sunduğumuz önerilerin dikkate alınmasını beklemekteyiz.
Seyhan Baraj Gölünün Yaban Hayatı Geliştirme Sahası olması nedeniyle yaşanan sorunlar için, bir resmi kurumun birkaç personelinden 3 ay gibi kısa bir sürede hazırlanması istenen Yönetim Planı, çözüm olarak bulunmuştur. Yönetim Planının biyolog, çevre, ziraat, zoolog, inşaat, mimarlık vs. gibi alanlardan bilim insanları, uzmanlar ve sivil toplum örgütlerinden bilimsel görüş ve katkı alınarak, yine uzman bir ekip tarafından en az 2 yıllık bir çalışmayla hazırlanması gerekmektedir. Bu nedenle hazırlanacak ve bir rapor niteliği taşıyacak Yönetim Planının sorunları çözmeyeceği açıktır. Tüm ilgili kurumlar, Üniversite ve sivil toplum kuruluşları acil olarak bir araya gelerek statü değişikliği veya başka çözüm yolları tartışılmalı ve Ankara'ya öneri götürülerek sorun çözülmelidir. Sorunun çözümü için seçim meydanlarında verilen sözler yerine getirilmelidir.”
İKK Sekreteri Mustafa Altıokka, bir derginin yaptığı  ’81 İlin Yaşam Kalitesi’ araştırmasının sonuçlarına göre Adana’nın 55. sırada yer aldığına dikkat çekti ve açıklamasını şu sözlerle noktaladı:
“ Derginin araştırması “malumun ilanı” anlamı taşımaktadır. Adana 55. sıraya göz göre göre düşmüştür. Son on yılda elliye yakın fabrika kapanmış, Adana işsizlikte, iş kazalarında, çarpık kentleşmede ilk iki arasında yer almış, üniversiteye girme oranlarında hep alt sıralardaki yeri değişmemiş, kamu yatırımlarından nasibini alamamış, özel sektör teşviklerle desteklenmemiş, Çukurova’da tarım neredeyse tasfiye edilmiş, en son yapılan  açkılamalara göre kadın  cinayetlerinde ve gelir adaletsizliğinde de   İstanbul’dan  sonra 2.  sıraya  yerleşmiştir. Maliye Bakanlığı’nın açıklamaları baz alınarak, Adana’nın gelir gider tablosundaki yerinin iç karartıcı olduğu gerçeği dile getirilmiş, Adana’nın merkezi bütçeden hak ettiği payı almadığı, kent sınırları içerisinde ekonomik hareketliliğin tatmin edici düzeyde olmadığı, kredi karı geri ödemesinde en sıkıntılı il olduğu, kişi başına düşen harcamada hayli gerilerde kaldığı belirtilmektedir.
Tespitlerde kentimizin yaşam kalitesini arttıracak çözümler mevcuttur. Pek çok önerimizin kısa vadeli olarak bugünden yarına yapılabileceğini biliyoruz. Yeter ki irade gösterilsin. Bu kenti yönetenler unutmasınlar ki TMMOB  “kral çıplak” demekten vazgeçmeyecektir. “