Yıldırım, Devletin ve Hükümetin  Aleviliğe bakış açısının sorunlu olmaktan kendini kurtaramadığının ,samimiyeti bir türlü yakalayamadığının vurgusunu yaparken  Hükümetin Alevilik ve Dersim konusundaki yaklaşımlarının tutarlı olmadığını,topluma güven vermediğini belirtti.
Yıldırım, Hükümetin Aleviliğe sürekli olarak tarihsel önyargı ile baktığını,bir halkın trajedisinden iç politika malzemesi devşirmeye çabaladığını vurgulayarak açıklamalarını “Söylesem tesiri yok,sussam gönül razı değil.”  başlığı altındaki değerlendirme yazısında topladı. Tarihsel değerlendirmelerle de açıklamalarını destekleyen Yıldırım, Hükümete ,”Alevileri ve Aleviliği gerçekten ne zaman seveceksiniz? “ Diye sordu. Siz değişmezseniz ,zihniyetleriniz  ve önyargılarınız  değişmezse bu güzelim memlekete  gerçek bahar nasıl ve neden gelir?Gelemez. şeklinde değerlendirmede de bulunan Yıldırım özellikle hükümet kanadına yönelttiği eleştirel sorulara da cevap aradı.
Yıldırım’ın açıklamalarının devamı ise şöyle:

DEVLETİN  ALEVİLİKLE İMTİHANI

“Söylesem tesiri yok,sussam gönül razı değil.”
 
Sayın okuyucu,

Bu yazı bir Alevi Cumhuriyet yurttaşının kamuya,kamuoyu vicdanına seslenişi, eşit yurttaşlık serzenişi,namuslu hak arayışının kısa bir özetidir.

 Bu sebepledir ki dost ve düşmanca iyice bilinsin,tarihsel adalete saygı duyanlarca  samimiyetle bellensin.
 Sözümüz ,”İdrak yollarında enfeksiyon olanlara” değildir!

a-Anadolu Aleviliği ,akıllı,ahlaklı,sağduyulu yurttaşı yaratma projesidir.
b-Sanıldığı gibi,Mekke,Medine,Basra üçgeninden değil;Orta Asya,Ön Asya,Mezopotamya ve Anadolu yol güzergahının ürünüdür.
c-Geleneksel halk inançlarının ,İslam Coğrafyasında,Hak-Muhammed-Ali üçlemesi ile karşılık bulan Anadolu Halk Müslümanlığıdır.
d-Kuru ibadete değil,ilahi aşka,ruhsal coşkuya ;korkuya değil içten sevgiye dayalı bir Tanrı ve Evren aşkının  mahsulüdür.
e-Her etnik yapıdan insana açık bir doğası,her insan evladına yönelen evrensel bir dünyası vardır.
f-Ekseriyetle göçebe Türkmen kültürü ile bezeli ise de ,her etnik kültürün,her kadim kavmin  rafine renklerini uhdesine alarak,rengarenk bir gökkuşağı yaratabilmiş  heterojen bir inanç  sistemidir.
g-Hiç kimseyi dıştalamayan,her dünya yurttaşını şemsiyesi  altında korunaklı kılan bir yol kardeşliğidir.
h-Kürdün,Arnavutun  ,Acemin,Çingene’nin  kendini Alevi olarak tarif edişi bu yüzdendir,Osmanlının Balkanlarda ve tüm Avrupa’da Bektaşiliği referans ederek kolonileşmesi bu sebepledir.

Devlete Sözümüz:

1-Selçukludan,Baba İlyas-Baba İshak’tan bu yana maalesef ki ,değişik doz ve formlarda yaşatılan Alevilere dönük iflah bulmaz önyargılarınızdan  artık vazgeçiniz.
2-Alevi toplumunun geleneksel Ortodoks  İslam’ın inanç algısı ve ritüellerinden farklılaşan dokusunu kabul ediniz.
3-Alevi yurttaşın haksızlığa reaksiyon gösteren yapısı,inancının doğasında gizlidir.Aleviler “Düzen Karşıtı “,değil, “Düzensizlik Karşıtıdır “.Bu hakikati görünüz.
4-Adil ve eşit yurttaşlık temelli bir yönetim anlayışı egemen kılındığında,Alevi yurttaşın adil ve eşitlikçi düzene sadakatle ve ölesiye bağlı kalacaklarını anlayınız.
5-Devlet yönetiminde,Alevi orijinli yurttaşlara inatla,ısrarla ve deva bulmaz bir önyargıyla bakmaktan sarfınazar ediniz.
6-Devlet idaresinin ,hemen hemen hiçbir mevki ve makamında Alevilerin bulunmayışının hakkaniyetli ve rasyonel bir izahı olabilir mi?
7-Yüzlerce genel müdürden,onlarca emniyet müdüründen,bir o kadar validen hiçbirisinin Alevi olmayışının olağan dışılığını kabul ediniz.
8-Alevi katliamları karşısında gereğince ve yeterince pozisyon almayışınız sebebi ile her Alevi yurttaşın adalet duygusuna,devlete güvenine  onulmaz haleller getirdiğinizin farkına varınız.
9-Yaşadığı onca kötü deneyime karşın,Cumhuriyete,Atatürk ilke ve devrimlerine ve tüm kurucu iradeye sadakatle bağlı kalan milyonlarca Alevi yurttaşının “Eşit Yurttaşlık Hakkının “ samimi bir şekilde tecellisi için şimdiye kadar ne yaptınız?

Hükümete Sözümüz:

1-Alevileri ve Aleviliği gerçekten ne zaman seveceksiniz?
2-“Aliyi sevmekse Alevilik,biz daha fazla Aleviyiz” yönlü samimiyetsiz ve yaşamsal karşılığı olmayan bu söylemden ne zaman vazgeçmeyi düşünüyorsunuz?
3-Bir taraftan semeresiz Alevi açılımları yaparken,diğer taraftan ,siyasi rakibinizin inanç aidiyeti üzerinden , kitlelere Aleviliği nasıl yuhalatabiliyorsunuz?
4-“Şiir okuyup hapse girdim” ama cezamı verenler Alevi inançlı yargıçlardı,demek sureti ile içinizdeki Alevi alerjisini dışa vurmuş olmuyor musunuz?
5-Alevi olan birkaç idarecinin,birkaç yargıcın yanında,yüzlerce,binlerce,Sünni inançlı idareci ve yargıç gerçeği bir vakıa iken,hiçbir Alevinin,”bak bu da Sünni imiş”  söylemine ,bir kez olsun hanginiz tanıklık etiniz?
6-Toplumdaki ,yaygın ve olumsuz Alevi algısını açığa çıkartmak için,toplum belleğindeki haksız,ahlaksız ve asılsız Alevi  anlayışını tahrik etmek için,siyasi rakibinizin liderine atfen “Sen hangi aşirettensin,hangi inanç sistemindensin?” demeyi içinize nasıl sindirdiniz?
7-Dersimde işlenen kıyım,katliam gerçeğine işaret ederken,daha iz ve emareleri  ve dahi katilleri  ortada olan Sivas katliamını,Maraş ve Çorum katliamını  neden kınayıp,katillerini alaşağı etmiyorsunuz?

8-Milyonlarca Alevinin ve vicdanlı cümle yurttaşlarımızın kanayan yarası Sivas vahşetinin mağdur –maktullerinin isimlerinin yanına ,nasıl ve hangi ruh hali ile katillerinin de isimlerini yazdırabildiniz?Yeni duydunuz ise neden henüz kazıyıp sildirmediniz?
9-Sayın Başbakan,2 Temmuz anmasında bir gün ve bir kez olsun neden bulunmadınız,neden devlet erkanı ile birlikte ,bu Allahsız,bu ahlaksız ,bu akılsız vahşeti,dehşeti alenen yerinde ve gereğinde teşhir etmediniz,içtenlikle lanetlemediniz?

10-Dersim zulmünün teşhirini ve deşifresini yaparken,aynı zamanda bu hakikati CHP’ye  ve Atatürk’e olan saygın Alevi sadakatini refüze etmek amaçlı olarak bir politik silaha nasıl oluyor da dönüştürebiliyorsunuz?
Cumhuriyetin kazanımlarının bilincinde olan Alevileri  CHP den uzaklaştırmak için ,bir devlet zulmünü,bir trajediler sağanağını  istismar etmeniz gerekiyor muydu?
Bu devlet zulmünde ,geleneğinden geldiğinizi her dem gururla ifade ettiğiniz,Celal Bayarları,Adnan Menderesleri,Nakşibendi tarikatının bir üyesi olan ve vefatında şeyhinin dergahında defnedilen Fevzi Çakmak’ı ne zaman işaret  etmeyi düşünüyorsunuz?

 “Devlet adına özür dilerim”  demenizin nasıl bir önem taşıdığını bir bilseniz,kavrulan milyonlarca yüreğe   nasıl su serptiğini bir görseniz.Ben dahil cümle yurttaşlarımızın bu manidar deklarasyona nasıl bir değer atfettiğini bir duyumsasanız.

Ama olmuyor işte,böbrek gibi,ciğer gibi içselleştiremediğinizde,bir koca trajediyi iç siyasete araç edindiğinizde,diğer tüm idari işlemleriniz ile bu deklarasyonu tamamlayamadığınızda,OLMUYOR İŞTE.
Keşke olsaydı ama,keşke!


Aleviler acıları bal eylerler,doğru.Ama acılarından bal eylemeye çalışanlara izin vermezler,rıza göstermezler!

 

Sayın Devlet,sayın Hükümet!

  Yapmayınız,sevgisiz bu iş olmaz,samimiyetsiz ve saygısız bu maya tutmaz!
  
Cumhuriyet yurttaşlığı dışında yasa önünde başkaca bir kıstasın aranması hakkın  tecellisi için yetmez,yetemez!
  
Siz değişmezseniz ,zihniyetler ve önyargılar değişmezse bu güzelim memlekete  gerçek bahar nasıl ve neden gelir?Gelemez.

  Alevilerin  merhamete ihtiyacı yok!Ama adalet mi?Her zaman!