"HÜKÜMETİ DE MUHALEFETİ DE SORUMLULUK ALMAYA ÇAĞIRIYORUZ"

Son günlerde ülke genelinde yaşananları değerlendiren Adana Sivil İnisiyatif Meclisi (ASİM) Başkanı Mahmut Eraslan tarafından yapılan yazılı basın açıklaması şöyle;

ASİM yönetim kurulu son günlerde ülkemizin birçok farklı noktasında milli ve manevi değerleri ayaklar altına alan olayların ardından olağan üstü toplantı yaptı.  Toplantının ardından ASİM adına bir açıklama yapan Başkan Mahmut Eraslan; "Birileri yine düğmeye bastı. Toplumumuzun hassas olduğu, sinir uçlarına dokunmaya çalışıyorlar. Bununla birlikte yapılan ahlaksızlıkları doğal göstererek yaşananların kabul görmesini sağlamaya çalışan bir kesim var. Bunlara dur demek hepimizin görevi" dedi.

ERASLAN RAHATSIZLIKLARINI ANLATTI

Birkaç gün içerisinde bir gencin Kur'an-ı Kerim'e tekme atması, bir ilkokulun mezuniyet töreninde dansöz oynatılması, ulu orta cinsel ilişkiye giren insanların görüntüleri, yaşlı bir kadının yüzüne tekme atılması, bir erkeğin doğum mizanseni gibi akıl almaz olayların yaşandığını vurgulayan Başkan Eraslan açıklamasında şöyle konuştu:

"Bunlar bir çırpıda sayabildiklerimiz. Bununla birlikte LGBTİ gibi sapkın oluşumlar STK adı altında her türlü rezil eylemi rahatlıkla yapabiliyorlar. İşin acısı adına bir de onur eylemi diyorlar. Başta belediyeler olmak üzere bazı kurumlar da bu ahlaksızlığa destek veriyor, valilikler müsaade ediyor. Son olarak toplumsal baskı oluşmasa düşmanın geçemediği ve yüz binlerce şehit verdiğimiz Çanakkale'de bu bir yürüyüş düzenlenecekti. Yaşanan ahlaksızlıklara bazı muhalefet partilerinin destek vermesini dış bağlantıları nedeniyle anlayabiliyoruz ancak kendisini 'milliyetçi-muhafazakar' diye tanımlayan muhalefet partilerinin suskunluğu anlayamıyoruz. Hükümet ise yaşananları maalesef sadece izlemekle yetiniyor. Toplumsal infial oluşunca 'dostlar alış-verişte görsün' hesabı bir adım atılıyor. 

"ÖLÜ TOPRAĞINI ATMAMIZ LAZIM"

Adına milli desek de maalesef ne yerli ne de milli bir eğitim sistemi oluşturabildik. Hal böyle olunca nesilleri kendi değerlerimize göre yetiştiremedik. Diyanet İşleri Başkanlığı da milletimizin gönlünde makes bulamıyor. İmamlarımız adeta camilere hapsolmuş durumda. Çoğu, kronikleşmiş ve acil çözülmesi gereken toplumsal sorunlarımıza karşı etkin adımlar atamıyorlar. İnsanları camiye çekemez olmuşlar. Namaz kıldırmakla ya da üstlerinden aldıkları emirleri uygulamakla sorumluluklarından kurtulacaklarını sanıyorlar. Bürokratların çok büyük kısmı koltuğunu koruma derdinde. Ahlaki yozlaşma görmezden geliniyor. Her şeyi hükümetin yapmasını bekleyen STK'lar hala pandemi dönemini yaşıyor. İçine kapanmış durumda. Yaşananlara tepki gösteremiyor. Bu hayra alamet değil. Üzerimizdeki ölü toprağını bir an önce atmamız lazım"