Azerbaycan’ın Bakü şehrinde sanatçı bir ailede dünyaya gelen Doç. Dr. Ülviyye Güler, yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi “Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Dağlık Karabağ bölgesinin 30 yılı aşkın süredir Ermeni işgali ve zulmü altında olmasından derin üzüntü duyuyorum. Dedem Karabağda  Şuşa şehrinde doğdu ve hayatının son günlerine kadar memleketini tekrar görebilme  ümidiyle yaşadı. Ancak mevcut durum nedeniyle hayatının son yıllarında memleketini tekrar görme hayali gerçekleşmedi. Uzun zamandır Türkiye'de yaşıyorum ve çalışıyorum, Türkiye’ye geldiğimden beri benim hissettiğim yalnızca dostluk ve kardeşlik oldu. Tek millet iki devlet sloganının doğru bir tanım olduğunu yaşayarak öğrendim, kendimi hep ülkemde gibi hissettim. Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında yer alması, tam olarak destek vermesi beni çok mutlu ediyor. Ama memleketimi,  Karabağ'ı görme umudu beni hiç terk etmedi ve asla bırakmayacak. Azerbaycan topraklarının Ermeni işgalinden kurtarılması için gerekli tüm tedbirlerin alınacağına inanıyorum.”

30 yıldır Azerbaycan Türklerinin haksızlığa uğradığını belirten Doç. Dr. Güler, “Savaş elbette ki kötü bir şey ama Ermeniler yıllarca Birleşmiş Milletlerin kararını hiçe saydılar ve bütün diplomatik yolları tıkadılar. Umarım dünya toplumu Ermenistan'dan Dağlık Karabağ ve çevre topraklarının işgaline son vermesini talep eder ve Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü yeniden tesis edilir ve adalet yerini bulur! 28 yıl çok uzun sabretme süresi sonrasında, 2 ay öncesinde Ermenistan tarafından zalimce yapılan saldırı ardından Azerbaycan halkı ayaklandı. Ve görünüşe göre bu defa atabilecekleri son adımlara kadar kendi topraklarını ermeni işgalinden kurtarmak için yürüyecekler. Bu ayaklanmada Türkiye’nin desteği çok önemlidir. İki devlet bir millet olduğumuzu hiçbir zaman unutmuyorduk, fakat bunlar gibi zor günlerde Türk milletlerinin bir olması kadar önemli bir şey yoktur. Türkiye Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklamalar, haber kanallarında Azerbaycan’la ilgili gösterilen röportajlar, Azerbaycan bayrağı ile ışıklanan köprüler ve kuleler, bütün bunlar Azerbaycan halkına güç ve kuvvet veriyor! Türk Dünyasının birleşimi sadece bu savaşın değil, her alanında hepimizin  gelişiminin, kazanımının  zaferi olacağına inanıyorum.”