Jeofizik Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Melih Baki, Elazığ depreminde Doğu Anadolu fay hattının uyandığını belirterek, sismik aktifliğin bundan sonra da devam edeceğini söyledi.

Baki, "Elazığ depremi, Başyurt, Karakoçan, Gökdere ve Palu'da yaşanmıştır. Elazığ, Bingöl ve Tunceli arasında deprem kanamaları devam etmektedir. Şimdiye kadar çeşitli büyüklükteki deprem sayısı 65'i geçmiştir. Deprem derinliklerinin 5-6 kilometre arasında olması can ve mal kayıplarını artırmıştır. En son bölgemizi de etkisi altına alan bu faydaki deprem hareketleri Adana faylarını da etkilemiştir. Adana-Aladağ arasında küçük çaplı bir deprem meydana gelmiştir." dedi.

Deprem bölgesindeki vatandaşları evlerine girmemeleri konusunda uyaran Baki, "Depremlerin sığ olması geniş bir alanda hissedilmesine neden olmuştur. Ölü sayısı bize ulaşan bilgilere göre 57 olup, yıkılan hasar gören bina sayısı henüz tam belli değildir. Depremler Türkiye deprem haritasında Elazığ-Bingöl Elazığ-Tunceli arasında olup doğu Anadolu fayının kırık ilerleme zonunda gerçekleşiyor. Bölgemizi de etkisi altına alan Doğu Anadolu fayı artık uyanmıştır ve sismik olarak aktifliğini hareketliliğini sürekli hissettirecektir. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın bir süre evlerine girmemeleri özellikle hasarlı yerlere girmemeleri gerekmektedir. Çünkü deprem hareketleri devam ediyor." diye konuştu.

Melik Baki şu açıklamalarda bulundu: "Bugüne kadar deprem konusunda depreme dayanıklı yapı tasarımında ciddi sorumluluk taşıyan yasa ve yönetmeliklerin ciddi bir şekilde hükümet tarafından hemen çıkarılmalıdır.Türkiye deprem haritası acilen sismolojik veriler baz alınarak güncelleştirilmelidir Depreme dayanıklı yapı tasarımında; zemin etütlerinde bina bitimine kadar kontrol ve denetim mekanizması yasal sorumluluk taşıyacak şekilde denetleyecek hükümler içeren genelgeler çıkarılmalıdır. Depreme dayanıklı yapı tasarımında temel olan ve bina yıkımına en büyük neden olan depremin dinamik parametrelerini hesaplayan jeofizik uygulamaların olmazsa olmaz olacak şekilde bütün dünyada olduğu gibi mecbur kılınmalıdır."