Türkiye'nin baklagil yetiştirebilecek potansiyeli olmasına rağmen Mısır, Etiyopya, Bangladeş, Çin'den kuru fasulye, Kanada'dan nohut ve yeşil mercimek, ABD, Ukrayna ve Kanada'dan ise bezelye ithal ettiğini belirten Girmen, bunun yapılacak düzenlemeler ile değiştirilebileceğini belirtti. Girmen, "Yemeklik tane baklagillerin iklim ve toprak istekleri dikkate alındığında, Türkiye'nin büyük bir baklagil yetiştirme potansiyeline sahip olduğu görülmektedir. Ülkemizin kuru tarım alanlarında nadasın daraltılmasında nohut ve mercimeğin, sulu tarım arazilerinde fasulye, bakla, bezelye ve börülcenin ekim nöbeti içerisinde bugünkünden daha fazla yetiştirilmesi mümkündür. Türkiye dünya yemeklik dane baklagiller üretiminde önemli üretici ülkeler arasında yer almaktadır. FAO'nun 2012 yılı verilerine göre; nohut üretiminde dünyada üçüncü, mercimek üretiminde ise dördüncü sırada yer almaktadır."

NADASA BIRAKMA, BAKLAGİL EK

Nadasa bırakılan tarlalara baklagil ekilmesini öneren Girmen sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülkemizde 4.1 milyon hektar alanı nadasa bırakıyoruz. Baklagillerde üretim açığımız var. Münavebeyle nadas alanlarının önemli bir bölümünde baklagil tarımı yapılabilir. Biyolojik gübre işlevi gören baklagiller, toprağı azot bakımından zenginleştiriyor, tarımda verimi artırıyor. Biz bu alanları nadasa bırakacak kadar zengin değiliz. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, baklagillerin insan beslenmesindeki öneminden hareketle 2016 yılını 'Uluslararası Bakliyat Yılı' olarak ilan etmişti. Dünyada 85.6 milyon hektar alanda 77.5 milyon ton baklagil üretiliyor. Türkiye, baklagillerde çok büyük bir potansiyele sahiptir. Hindistan'ın yüzde 25 payla ilk sırada yer aldığı baklagil üretiminde ülkemizin payı yüzde 2,5'i buluyor. Dünyada 85 milyar dolar piyasa değerine, 14 milyar dolar ihracat tutarına konu olan baklagillerde çok büyük bir pay alabilir."

EKİM ALANI ARTTIRILMALI

Baklagillerde üretim alanlarının artırılması gerektiğine dikkat çeken ve önerilerde bulunan Girmen şöyle konuştu: 

"1990 yılında toplam 20 milyon dekar alanda baklagil ekim yapılıyordu. Bu rakam günümüzde 8 milyon dekara geriledi. Ekim alanları yüzde 60 azaldı. Üretimde düşüşler oldu. 1990 yılına kadar dünyanın en büyük yeşil mercimek ihracatçısı olan ülkemiz, Kanada ve ABD'nin, üretimlerini artırması, yüksek verimliliği yakalamaları ve uyguladıkları desteklerle düşük fiyatla dünya piyasalarına hakim olması üzerine, bu alanda rekabet üstünlüğünü kaybetti. Yeniden rekabet üstünlüğüne kavuşmak için baklagil ekim alanları artırılmalıdır. Üretimden vazgeçen üreticilerin yeniden baklagil üretime yönlenebilmesi için prim desteklemesi artırılarak devam etmelidir. Özellikle hasat dönemlerinde baklagil ithalatına kesinlikle izin verilmemelidir. Sertifikalı tohum kullanımının yaygınlaştırılması için tohum desteği devam etmelidir. Hastalıklara dayanıklı, verimi yüksek tohum çeşitleri geliştirilmelidir. Toprak verimliliğinin artırılması ve korunması yönünden önemli katkılar sağlayan baklagillerin ekim nöbetine alınması teşvik edilmelidir. Nohut ve mercimeğin ekim alanlarının genişletilmesi bakımından geçmişte olduğu gibi nadas alanlarında üretim uygulaması yeniden başlatılmalıdır."