Açıklamasında; “40 yıl önce bugün 12 Eylül 1980'de Kenan Evren ve komutasındaki askerler “ülkede kardeş kavgasına son verecek, kanı durduracak, huzur ve barışı tesis edecek ve demokrasiyi getireceğiz” diyerek yönetime el koymasıyla demokratik düzen kesintiye uğradığı gibi bu darbe ile ülkemizde deformasyon süreci başlamış; tüm demokratik kazanımlar tek tek zedelenmeye başladı.  12 Eylül darbesi ile 1961 Anayasasının sağladığı özgürlükler ortamı ortadan kaldırılmış; temel hak ve özgürlükler yok edilmiş, milyonlarca yurttaşımız gözaltına alınmış, sistematik işkencelere maruz bırakılmış, ölümler, kayıplar, idamlar ve devlet eliyle hukuk cinayetleri yaşanmıştır.  12 Eylül zalim, gerici ve gaddar bir darbeydi, insanlarımızı ve demokrasimizi ezip geçmiştir.

HALKIMIZ ERDAL EREN'İ UNUTMADI

Dönemin Genelkurmay Başkanının  asmayalım da besleyelim mi? dediği, yaşı büyütülerek idam edilen 17 yaşında ki Erdal Eren de vardı. Erdal Eren’i de bu vesileyle bir kez daha saygıyla anıyorum. Bu acıyı yaşatanlar unutulup gidecek o masum yurttaşlarımız asla unutulmayacaktır. Bu yüce millete en büyük ihanet yapılan hain darbelerdir. Yıllar sonra bu darbeyi yapan komutanlardan yaşayanlar yargılanıp ceza aldı, yaşlılık ve hastalık sebebiyle cezalar uygulanmadı. Darbecilerle sembolik de olsa hesaplaşıldı fakat darbe ile tam olarak hiçbir zaman hesaplaşılamadı. Bugün Türkiye’de insan hakları açısından acilen yerine getirilmesi gereken tek bir talep vardır: O da hak, hukuk, adalet ve toplumsal barışın tesis edilmesidir.

12 Eylül faşizmini kınıyor, ister sivil, ister asker tarafından gerçekleştirilsin, tüm darbelere karşı olduğumuzu bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyorum.” İfadelerine yer verdi.