“Avukatlık Yasa Değişikliği” hakkındaki düzenlemenin geri çekilmemesi halinde baroların
başlatacakları eylemler hakkında bilgilerini, görüş ve düşüncelerini
paylaştı.
Baroların yapısı ve seçim sistemi ile ilgili yapılması düşünülen ve son
günlerde sıkça tartışılan yasal düzenleme hakkındaki düşüncelerini
geçtiğimiz hafta TBB Başkanı Av. Metin Feyzioğlu, TBB Yönetim Kurulu
Üyeleri ve kendisinin de dahil olduğu 44 Baro Başkanı ile birlikte
Adalet Bakanı ve Kamu Denetçiliği Kurumu Başdenetçisi Şeref Malkoç’a ve
kurum denetçilerini ziyaretleri sırasında sakıncalarını ve çekincelerini
anlattıklarını ayrıca, TBMM’de grubu bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi,
Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti ve Hakların Demokratik Partisi’nin
Grup Başkanvekillerine de ifade ettiklerini dile getirdi.


İstanbul Barosu mensubu Av. Kemal Aytaç’ın hazırlayıp sunduğu program
yaklaşık 1 saat sürdü.



Baro Başkanı Av. Veli Küçük,  Baroların görevi hak ve özgürlükler ve
hukuk devleti ve demokrasi kavramlarına işlevsellik kazandırmak bu
kavramları savunmak olduğunu belirterek, “Yapılmak istenen Avukatlık
Kanunu değişikliğini yaşanan sorunlu pandemi sürecinde Baroların görüşü
alınmadan, barolarca avukatların ihtiyaçlarına dönük çalışma istenmeden,
olağan yasalaşma sürecine uyulmaksızın, tepeden inme ve dayatmacı bir
yaklaşım ile yürütülmektedir.
Barolar her daim, mazlumun, mağdurun, sesi kısılmak istenenlerin yanında
yer almıştır. Ayrıca seçim sistemi ve  Baroların yapısı Türkiye’nin en
demokratik yapılarından biridir. Bu yanlıştan vazgeçilmemesi halinde 19
Mayıs ve 1 Haziran bildirgelerimizde olduğu gibi, meslektaşlarımıza ve
halkımıza verdiğimiz sözün arkasında durarak, demokratik hak kullanımı
kapsamında, hukuki eylemlilik sürecini başlatıyoruz.

Baro Başkanları olarak bulunduğumuz illerden Ankara’ya doğru sembolik
olarak her gün 10 kilometre olmak üzere  ‘savunma yürüyüşü’ ne
başlayacağız.

Olağanüstü toplantı talep sahibi olan Baro başkanlarımızın bu
taleplerini Türkiye Barolar Birliğine fiziki olarak elden teslim etmek
gibi bir dizi eylem planı çerçevesinde mücadelemizi devam ettirmek
yönündeki kararlılığımızı ortaya koyacağız.

Yasa teklifinin komisyona geldiği gün baro başkanlarımız TBMM yolunda
'duran başkan' eylemi yapılması planlanmaktadır. Teklifin yasalaşması
halinde Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açılması için Türkiye Büyük
Millet Meclisi'nde çalışma yapılacaktır.

Düzenlemenin tüm bu çabalara rağmen yapılması halinde Anayasa
Mahkemesi'nde görüşülmesi sırasında 'Son Nöbet' adı altında nöbet
tutulması da düşünülmektedir.

“EYLEME KATILACAK BAROLARIN SAYISI ARTMAKTADIR”

Baroların ve Avukatların en üst seviyede örgütlü gücü olması gereken
çatı örgütümüz Türkiye Barolar Birliğini bu ortak iradeye sahip çıkmaya,
kanuni ve fiili görevlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmeye
davet ediyoruz. Şu anda katılımcı barolarımızın sayıları her geçen gün
artmaktadır.

Mesleğimizin yürütülmesini hedef alan olumsuz yaklaşımlara bir cevap
olarak 24 Şubat 2018 günü Ankara'da Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonunda
yapıldığı gibi meslektaşlarımızın geniş katılımıyla bir toplantı da
düşünülmektedir.

Cumhuriyetin, demokrasinin, hukuk devletinin, laikliğin ve hak arama
özgürlüğünün savunucuları olarak; bu süreçte bir kez daha, tüm
yetkilileri sağduyuya, anayasaya, evrensel, milli hukuki değerlere sahip
çıkmaya ve aklıselim davranmaya davet ediyoruz.

Aydınlık ve güneşli günlere olan inancımla birlikte bu mücadeleyi herkes
adına başlatıyoruz. Barolar kimsesizlerin kimsesidir. Barolar susarsa,
halkın nefesi kesilir.”