Dersim Dernekleri Federasyonu yıllık olağan bölge toplantısı Adana
Dersimliler Derneği’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. DEDEF Genel
Başkanı Ali Haydar Ben, Dersim’in ‘Yasak Bölge’ olmaktan çıkarılmasını
istedi.
BEN, “Biz kum taneleri gibiyiz. Bizi Dersim’den alıkoyamazlar. Bu
coğrafya mayın tarlasına dönüştürüldü. Temizlenmesini istiyoruz.
Dersim yasak bölge kapsamından çıkarılmalıdır. Bu konuda demokratik
haklarımızı korumak için mücadele ediyoruz. İleriye dönük politikalar
üretmek için çalışmalar yapıyoruz” dedi.
Adana Dersimliler Dernek Başkanı Metin Çelik ise; toplantının Adana’da
yapılmasının önemine vurgu yaptı. Çelik, “Türkiye’de ikinci bir Dersim
yok. Bu kimliği korumak zorundayız. Dersim’in merkezli bir yapılanmaya
ihtiyacı var. Devlet Dersim’e sömürge gözüyle bakmaktan vazgeçmelidir.
Kendi inancımızı yaşamak istiyoruz” diye konuştu.


Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) Yıllık Olağan Bölge Toplantısı,
Adana Dersimliler Yardımlaşma Kültür ve Dayanışma Derneği’nin
evsahipliğinde gerçekleştirildi.
Dernek lokalinde yapılan olağan bölge toplantısında konuşan DEDEF
Genel Başkanı Ali Haydar Ben, Dersim’in yasak bölge statüsünün
Dersimliler’i üzdüğünü ifade etti. Federasyon olarak bu konuda
demokratik ve hukuksal çalışmalar yürüttüklerini kaydetti.
Ben; bu coğrafyanın mayın tarlasına dönüşmesinden rahatsızlık
duyduklarını belirterek konuşmasında şu görüşleri dile getirdi:
“Türkiye’nin en güzel coğrafyası devlet eliyle mayın tarlasına
dönüştürüldü. Dersim mayınlardan derhal temizlenmelidir. Bu konuda her
platformda demokratik haklarımızı savunmaya devam edeceğiz.
“DEVLET POLİTİKAMIZI DİZAYN ETMEK İSTİYOR”
Dersim’de Valilik tarafından projeler hazırlandı. Fırat Kalkınma
Ajansı; bölgede ciddi çalışmalar yapıyor. Projelerde inanç merkezleri
için yer ayrılmazken mescitler yapılmasını öngörülüyor. Devlet bu
politikalarla yavaş yavaş inançlarımızı dizayn etmek istiyor. Oysa
Dersimli kendi inancını özgürce yaşamak istiyor. Dersim’de inanç
merkezlerine bir çivi bile çakılmamalı. Ayrıca Dersim isim hakkını da
almak istiyor. Seyit Rıza Dersimlilerin hafızasıdır. Anıtının
kaldırılmasına yönelik sığ söylemleri ve bu konuda söylem
dillendirenleri asla kale almayız. Biz kamuoyu oluşturma konusunda
kararlı duruşumuzu sürdüreceğiz.”
JEOPARK TARTIŞMASI
Dersim’de Munzur Vadisi’nin yapılaşmaya açılması için turizm adı
altında jeopark projesi hazırlandığına da dikkat çeken Ali Haydar Ben,
daha sonra şunları kaydetti:
“Bu projenin Dersim’e bir yararı olmaz. Turizm de gelişmez. Sadece
inanç merkezlerimizi ciddi manada kirletir. Burada yapılaşmaya izin
verilemez. Projenin doğaya da ciddi anlamda zararı olacaktır. Dersim
kirlenecektir. Buna Dersimliler’in izin vermemesi gerekir. Biliyoruz
ki; dini ve inancı elinden alınan toplumlar yok olmaya mahkumdur.
İnancımızı ve dilimizi kaybedersek toplum olarak biteriz. Alevi’yiz,
Kürd’üz, kendi inancımızı ve dilimizi daha özgürce bu coğrafyada
konuşmak ve yaşamak istiyoruz.”
“RANTİYEYE İZİN VERİLMEMELİ”
Valilikçe yürütülen projelerin tamamen ranta dönük olduğunu da
belirten Ali Haydar Ben, birleşen dernekler olarak Dersim’in
demokratik haklarını kullanması için cemevleriyle birlikte
mücadelelerini sürdüreceklerini, maden ocaklarının açılmasına izin
verilemeyeceğini belirtti. Dersim’in ve Dersimli’nin tek başına
olmadığını, kum taneleri gibi yurt içinde ve dışında Dersimliler’in
yan yana gelerek bu hukuki mücadeleyi sürdüreceklerini dile getiren
Genel Başkan Ben, bu tür çalışmaların Ankara – İstanbul ve Adana
ayağıyla yürütüldüğünü de ifade ederek, hukukçuların da çalışmalarını
aralıksız sürdürdüğünü belirtti. Munzur Nehri ve Gözeler’in beton
yığınına dönüştkürülmemesi için de çalışmaların devam ettiğini
söyleyen Başkan Ben, bu konuda Peyzaj Mimarları Odası’nın da hem
mesleki hem de hukuki açıdan çalışma gerçekleştirdiğini söyledi.
“DERSİM KİMLİĞİNİ KORUMAK ZORUNDAYIZ”
Adana Dersimliler Dernek Başkanı Metin Çelik de toplantıda yaptığı
konuşmada; DEDEF’in Yıllık Olağan Bölge Toplantısı’nın Adana’da
yapılmasının önemine vurgu yaptı. Çelik; ileriye dönük politikaların
tartışılarak sonuca varılmasında toplantının büyük önem arzettiğine
dikkat çekti. Türkiye’de ikinci bir Dersim olmadığını söyleyen Çelik;
bu kimliğin korunması gerektiğini dile getirdi.
Dersim merkezli bir yapılanmaya ihtiyaç olduğunu da ifade eden Çelik;
devletin Dersim’e sömürge gözüyle bakmaktan bir an önce vazgeçmesini
istedi. Metin Çelik; “Kendi insanımızla buluşmak, dilimizi geliştirmek
için köklü bir eğitim politikasına ihtiyacımız var. Bu konuda
seferberlik ilan etmek durumundayız” dedi.
“Tarihi değerlerimizden uzaklaştırıldık” diyen Metin Çelik
konuşmasında şu görüşleri dile getirdi:
“Devlet eliyle bu coğrafyada inançlarımız törpülenmek istenmektedir.
Biz Dersimliler yaşadığımız coğrafyada ve Türkiye’de kendi
hayallerimizi gerçekleştirmek istiyoruz. Bunu da köklü bir eğitim
seferberliğiyle yapacağız. Daha çok okuyarak, tarihi belgelere
ulaşarak, akademisyenlerle dirsek dirseğe vererek çalışmalar yapmak
zorundayız. Kimliğimizi unutursak hiçbir şey yapamayız. Biz Dersim’i
ve Dersimliler’i sahiplenmek zorundayız. Sahiplenemezsek Dersim elden
gider. Dersim Katliamı ile ilgili olarak; devletin bize özür borcu
var. Türkiye’nin demokratik hayatına katkı sunmak için var gücümüzle
çalışmalıyız..”
Mersin Dersimliler Dernek Başkanı Hasan Tanrıkulu da Federasyonun
Bileşenleri olarak Dersim’de yaşananlara seyirci kalamayacaklarını,
karşı duruş sergileyerek seslerini daha yüksek dozda duyuracaklarını
ifade etti.
Yıllık Olağan Toplantıda söz alan delegeler ve üyeler de Dersim
Soykırımı’nın üzerinden 82 yıl geçmesine rağmen tekçi ve ırkçı
zihniyetin geçmiş ve hakikatle yüzleşmekten hala kaçındığını dile
getirdiler. Üyeler fiziki soykırımla yetinmeyen inkarcı zihniyetin
kültürel soykırımla sonuç almaya çalıştığını belirttiler.
Federasyon üyesi Aysel Kılavuz da, inanç merkezlerinin kirletilmesine
izin verilmeyeceğini ifade ederek Mersin Cemevi olarak 4 yıldır
Dersim’e giderek halkla dirsek temasında bulunduklarını söyledi.
Federasyon ve Bileşenlerde daha çok kadına yer verilmesi gerektiğini
ifade eden Kılavuz, “Şili’de kadınların başlattığı hak arama direnişi,
dünyada yankı buldu. Biz kadınlar beşiği salladığımız gibi
gerektiğinde dünyayı da sallayabiliriz. Bu tür kurumlarda kadına daha
çok yer verilmesini istiyoruz. Kadın ikinci sırada kalmamalı. Bizi
cesaretlendirin” dedi.
Üyeler Dersim isminin iade edilmesini, arşivlerin açılmasını, sürgün
nedeniyle kayıp ve evlatlık alınan çocukların listesinin açıklanmasını
istediler.