ADANA- TMMOB İKK Adana Kadın Komisyonu Başkanı Ziraat Mühendisi Ayten Dolançay, kadınlara şiddeti en yakınlarının yaşattığını belirterek, “Her gün 5 kadın erkekler tarafından çeşitli gerekçelerle öldürülüyor. Sadece Ekim ayında 13 kadın çeşitli nedenlerle öldürüldü” dedi

Makina Mühendisleri Odası Adana Şubesi toplantı salonunda bir araya gelen Adana İl Koordinasyon Kurulu Kadın Komisyonu üyeleri ‘Uluslararası Kadına Karşı Şiddete Hayır Günü'nde, Türkiye’de  ve dünyanın bir çok yerinde  kadınlar ın şiddetle yaşamaya devam ettiğini bildirdiler.
İl Kadın Komisyonu Başkanı Ziraat Mühendisi Ayten Dolonçay, erkeklerin sevgisi, ve nefretinin  kadınları öldürdüğüne dikkat çekerek şöyle konuştu:
 GÜNDE 5 KADIN ÖLDÜRÜLÜYOR
“Her gün ortalama 5 kadın erkekler tarafından çeşitli gerekçelerle öldürülüyor. Gerekçeler bazen kadının kocasından ayrılmak istemesi, bazen başka erkeklerle konuşması, bazen namus oluyor. Kıskançlık, ihanet, namus, boşanmak istemek, istemediği bir adamla evlenmek... biz bunların hepsinin birer bahane olduğunu biliyoruz. Her gün 5 kadın arkadaşımızı bu bahanesi çok cinayetlere kurban veriyoruz. Erkekler vuruyor, devlet kadını korumak yerine vuran erkeği koruyor.
Kadınların yaşadıkları şiddet karşısında koruma talep ettiklerini, yaşadıkları şiddeti durdurmak için başvuruda bulundukları halde devletin onları korumadığını sık sık görüyoruz, duyuyoruz. Ekim ayı içerisinde gazetelere yansıyan haberlerde kadınların koruma talebiyle karakola, SHÇEK’e, adliyeye, jandarmaya başvurduklarını, tehdit altında yaşadıklarını bildirdiklerini ancak devlet tarafından korunmadıkları için öldürüldüklerini okuduk. Var olan yasalar kadınları korumada yetersiz. Mevcut yasalar da pek çok hakim ve savcının erkek egemen bakış açısı nedeniyle uygulanmıyor.
Kadınlardan sorumlu Kadın Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı oluyor. Aile kurumu yüceltiliyor. Ancak aile bakanlığı yüceltilirken aile içinde yaşanan şiddet göz ardı ediliyor. Oysa şiddet yaşayan kadınların büyük bölümünün en yakınları, kocaları, babaları ve abileri... olduğunu biliyoruz.
KADINLAR ŞİDDET UYGULAYAN KOCAYA MAHKUM
Aile ve üç çocuk söylemi, sosyal güvenlik sisteminin kocaya bağlı olması, devlet politikalarının kadınları yok sayıp aileye göre belirlenmesi gibi artan muhafazakar bakış açısı kadınları şiddet uygulayan kocalarına mahkum ediyor . Özellikle son yıllarda boşanmak isteyen kadınların kocaları tarafından öldürüldüğünü görüyoruz. Sadece Ekim ayı içerisinde 13 kadın boşanmak istedikleri gerekçesiyle kocaları, nişanlıları tarafından öldürüldü.
Biz yıllardır kadına yönelik şiddete karşı mücadele yürüttük. Sadece fiziksel olarak değil ekonomik olarak da psikolojik olarak da kadınların şiddete maruz kaldığını vurguladık. Namus, kıskançlık, ihanet gibi kadına yönelik şiddeti meşrulaştırmaya çalışan kavramlara karşı çıktık ve bedenimiz bizim dedik. Kendi bedenimiz hakkında yalnızca biz söz sahibi olabiliriz dedik.
İş yerinde yaşadığımız şiddete, mobinge karşı çıktık. Esnek ve güvencesiz işlerde çalışmak istemediğimizi söyledik ve  erkeklerle aynı şartlarda aynı ücrette çalışmak istiyoruz dedik. Eşit işe eşit ücret talep ettik. Kriz anında ilk biz işten çıkarılmamalıyız dedik.
Kaç çocuk doğuracağımıza; kiminle evlenip, ne zaman boşanacağımıza bir karar veririz dedik.
Devlet bizi eşit birer vatandaş olarak dikkate alsın ve sosyal güvenlikten biz de ev içinde çalışan ücretsiz işçiler olarak yararlanmalıyız dedik.
BİZ  KADINLAR,  emeğimizin yok sayılmasına,  sömürülmeye,  yoksullaştırılmaya, cinsel, fiziksel, duygusal, psikolojik, ekonomik her türlü erkek egemen şiddete HAYIR DİYORUZ
Biz erkek egemen sisteme ve zihniyete karşıyız. Biliyoruz ki ancak mücadele ederek erkek egemenliğini ortadan kaldırabiliriz. Bu amaçla hep birlikte mücadelemizi büyütüyoruz.
Dönüştürmek, Değiştirmek, Söz sahibi olmak, Demokratik ve barişçil bir dünya yaratmak, Kadin katliamlarina kadin bakiş açisiyla bakarak eşitliğe ve özgürlüğe doğru yürümek için başka bir dünya yaratmak mümkün”