TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Kadın Komisyonu Başkanı Ziraat Mühendisi Ayten Dolançay, her 10 kadından 4'ünün fiziksel şiddete, her 4 kadından 1'inin yaşadığı şiddet sonucunda yaralanmaya, yüzde 15'i cinsel şiddete, yine her 10 kadından 1'inin de gebeliği sırasında fiziksel şiddete maruz kaldığını söyledi.

Ayten Dolançay, Uluslararası Kadına Karşı Şiddete Hayır Günü nedeniyle TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Kadın Komisyonu üyeleri ile yaptığı açıklamada, Türkiye’de ve dünyanın birçok yerinde kadınların şiddetle yaşamaya hala devam ettiğini ifade ett,. Dolançay, şöyle dedi:

“Ülkemizde kanunlar önünde kadına karşı işlenen suç kavramına; kadının “namus” adı altında öldürülmesi, hastanelik olana dek dövülmesi ya da tecavüz-cinsel istismara maruz kalması girebilir. Bunun yanı sıra kız çocuklarının küçük yaştan itibaren zorla evlendirilmeleri, nikahsız evlilik yapmaları, okumalarının engellenmesi, işyerlerinde ikinci sınıf muamele görmeleri, medyada cinsel obje gözüyle değerlendirilmeleri, işyerlerinde veya eğitim kurumlarında üstlerine taviz vermek zorunda bırakılmaları, psikolojik şiddete maruz kalmaları da kadına karşı işlenen suçlardır.

 2012 yılı itibariyle 110 sığınma evi bulunmaktadır. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün yapmış olduğu araştırmaya göre, her 10 kadından 4'ünün fiziksel şiddete, her 4 kadından 1'inin yaşadığı şiddet sonucunda yaralanmaya, yüzde 15'i cinsel şiddete, yine her 10 kadından 1'inin de gebeliği sırasında fiziksel şiddete maruz kaldığı görülmektedir. 

Kadınlar sendikasız, sigortasız,  güvencesiz bir biçimde çok düşük ücretlerle sağlıksız ortamlarda çalıştırılmakta ve sömürülmektedir. 2012 yılında kadınların işgücüne katılım oranlarına bakıldığında, İstihdamda yer alan kadınların yüzde 57,8’i sigortasız çalışmaktadır (TÜİK 2012). Kadınların kişisel gelişmesini önleyen ekonomik, geleneksel, sosyal ve politik engellerin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar yapılarak, kadının toplumsal yaşamını kısıtlayan çağdaş olmayan gelenek ve törelerle mücadele edilerek, eşitsizliğin ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması ile kadının her alanda daha aktif rol alması sağlanmalı,  eşit işe eşit ücret uygulanmalıdır.

Kadına yönelik her türlü şiddetin ortadan kaldırılması için yasaların yeniden düzenlenmesi, Anayasadaki cinsiyetçi yaklaşımlar ayıklanmalı, hukuksal temelde yasaklayıcı tedbirler geliştirilmeli, kadın sığınma evleri yaygınlaştırılmalı, kadının yaşamın her alanında aktif ve eşit şekilde yer alması sağlanmalıdır.  Kadına yönelik ayrımcılığın ve şiddetin ortadan kaldırılması ile ilgili uluslararası sözleşme ve protokollerin gereği, siyasi iktidar tarafından vakit geçirilmeksizin yerine getirilmelidir.

Biz TMMOB’lu kadınlar olarak Dünyada ve Ülkemizde kadına yönelik şiddeti kınıyor, cinsiyetçi bakış açısının karşısında olduğumuzu böylesi bir günün insanlığın gündeminden kaldırılması için mücadele içerisinde olacağımızın bilinmesini istiyoruz.”