Suyun politikacıların inisiyatifine bırakılamayacak kadar hayati öneme sahip ve tüm canlılar için yaşamsal bir haktır olduğunu belirten Tatar, Birleşmiş Milletler Teşkilatının dünyada giderek büyüyen temiz su sorununa dikkat çekmek için 22 Mart gününü "Dünya Su Günü" olarak ilan ettiğini anımsattı. Tatar, Dünya Su Gününün 2019 yılı temasının da  “Kimseyi Geride Bırakmamak” olarak belirlendiğini söyledi.

“TÜRKİYE SU AZLIĞI ÇEKEN ÜLKELER ARASINDADIR”

Mevcut teknik ve ekonomik şartları içinde tüketilebilen yerüstü suyu potansiyelinin; yurt içindeki akarsulardan ortalama toplam 94 milyar m3 olduğunu ifade eden Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr.Mehmet Tatar,”18 milyar m3 olarak belirlenen çekilebilir yeraltısuyu potansiyeli ile birlikte ülkemizin tüketilebilir yerüstü ve yeraltısuyu potansiyeli yılda ortalama 112 milyar molmaktadır. Yıllık tüketim, yüzey sularından 54 milyar m3, yeraltısularından ise 15 milyar m3’dır. Ülkemizde kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı yaklaşık 1365 m3 civarında olup su azlığı yaşayan bir ülke konumundadır

“SU KAYNAKLARI KONUSUNDA OLUMSUZLUKLAR MEVCUT”

Türkiye’de su kaynakları ve su havzaları ile ilgili olarak birçok olumsuzluk yaşandığını aktarak Tatar şöyle konuştu;

“Sınırlı olan su kaynaklarımız, hızlı ve çarpık kentleşme, nüfus artışı, endüstriyel faaliyetlerinin doğurduğu çok çeşitli katı ve sıvı atıklar, katı atık depolama yerlerinin yeraltısuyu rezervuarlarının beslenme alanlarında seçilmesi, su havzalarının imar planlarına açılması, tarım alanlarında bilinçsiz gübre ve tarım ilacı kullanılması yerüstü ve yeraltısuyu kalitesini ciddi olarak tehdit etmekte ve  su kaynaklarımız hızla kirletilmektedir”

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI’NIN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak çözüm odaklı mesajlar vermeye devam ettiklerini anlatan Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr.Mehmet Tatar, kısa ve uzun vadede yapılması gerekenleri bir kez daha kamuoyuyla paylaştı;

“Yeraltı suları rezervini doğru ve sağlıklı olarak belirleyebilmek için ülke çapında yeraltısuyu havzalarının hidrojeolojik çalışmaları hızlı bir şekilde yapılmalı, havzaların yeraltısuyu potansiyeli belirlenmeli, yapılan yeraltısuyu tahsisleri izleme sistemi kurularak takip edilmelidir.  DSİ Genel Müdürlüğü en kısa sürede yeniden yapılandırılmalı. Atık sularımız özellikle su kıtlığı çekilen yerlerde yeniden kullanılabilir hale getirilmeli. Tatlı su kaynaklarımızın %20 sinin kullanıldığı sanayi sektöründe de önemli ölçüde su tasarrufu sağlanabilmesi için ileri teknolojiler ile beraber atık su kullanımı yaygınlaştırılmalıdır.

Su yapıları ile ilgili proje ve tesise adeta olumlu karar vermenin alt yapısı olarak kurgulanmış ÇED süreçleri değiştirilmeli, hiçbir bilimsel kritere göre belirlenmeyen ve denetlenmeyen “can suyu” miktarı konusu toplumsal fayda ve bilimsel ilkeler çerçevesinde yeniden tanımlanmalıdır.

“SU YASASI ÇIKARILMALIDIR”

Suyun ticari bir meta olarak gören anlayış ve üretim biçimi yerine, doğal çevrimini sürdürerek tüm insanlığın ve canlı yaşamın devamını sağlamak için toplumsal ihtiyaçların karşılanmasına ve gelecek kuşaklar için korunmasına odaklı bir anlayış esas olmalı, suyun tüm canlılar için yaşamsal bir hak olduğundan hareket edilerek, bu yaklaşım temelinde yaşanan olumsuzlukları giderecek ve önerilerimizi de hayata geçirecek bir “Su Yasası” çıkarılmalıdır

“SU KAMUSAL BİR MİRAS OLARAK GELECEĞE BIRAKILMALIDIR”

Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Dr.Mehmet Tatar, son olarak “Oda olarak, Dünya Su Günü‘nde bir kez daha ifade ediyoruz ki; tarih boyunca insanların ve uygarlıkların gelişiminde en önemli unsurların başında gelen tatlı suların araştırılması, entegre su yönetimi anlayışıyla kullanılması, ticari bir mal olarak görülmeden kamusal bir miras olarak geleceğe korunarak bırakılması yaşamsal bir öneme sahiptir” diyerek sözlerini tamamladı.