Durak'ın avukatı Necil Topuz, mahkemeye sunduğu dilekçede, suçlamaları reddetti. Müvekkilinin çete suçlamasıyla 19 yıl hapis istemiyle muhatap olduğunu belirten Topuz, soruşturmayı yapan savcının gerekli ve yeterli araştırmayı yapmadığından münferit suç dahi oluşturmayacak hususlarda dava açıldığını savundu. İddianamede Aytaç Durak'a ilişkin üç suçlamanın yapıldığını belirten Topuz, "Birinci iddia, bir şahsın gizlice fotoğrafı çekilerek, gazetede yayınlanmasıdır. Bu kişi CHP'li Meclis Üyesi Bekir Özer'dir. Bu şahıs 'özel hayatının gizliliği ihlal edildiği' gerekçesi ile gazeteci H.B.Y.'den şikayette bulunmuştur. Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılama yapılmış, dosya karara çıkmıştır. Özer'in Aytaç Durak hakkında her hangi bir şikayeti bulunmamaktadır. Bu takibi şikayete bağlı bir suçtur. Zamanaşımı süresi dolmuştur. Durak, hakkında bu suç dolayısı ile yargılama yapılması mümkün değildir" dedi.
Savcılık iddianamesinde Durak hakkında ikinci suç unsuru olarak, "Adana'daki binlerce afiş, levha, bilboard gibi panoların ihale yapılmaksızın, kaçak olarak sadece 3 adedinin reklam bedeli alınmaması sebebiyle belediyenin zarara uğratıldığının" ileri sürüldüğünü ifade eden Topuz, bu konuda yasal prosedüre uygun ihalenin yapıldığını kaydetti.
Adana'daki reklam panolarının 22 milyon 250 bin TL'ye ihale edildiğini belirten Necil Topuz, "Bu hususta üç adet kaçak-korsan reklam panosu iddiasıdır. Bunun müvekkilim Aytaç Durak ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Kaçak reklam panosu konusu belediyeyi değil, işi ihale ile alan firmayı ilgilendirmektedir. Belediyenin herhangi bir zararı söz konusu değildir" bilgisini verdi.
Bir diğer iddianın Durak'tan ele geçirildiği belirtilen "ruhsatsız tabanca fişekleri" konusuna ilişkin olduğunu hatırlatan Topuz, şunları kaydetti:
"Oysa bu tabanca mermilerinin tamamı, Durak ile oğluna ait ruhsatlı tabancalara ait mermilerdir. Bu mermiler yasal olarak satın alınmıştır. Bu iddiaların tamamı münferit suçtur. Çete ve örgüt ile bir ilgisi yoktur."