“Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz” diyen Bunsuz, işçi emeklisinin
maaş zammı bir yana refah düzeyinin artması bir yana, bir günlük
market alışverişini bile karşılamadığını ifade eden Bunsuz, “
İktidarın zaten açlık sınırında yaşam mücadelesi veren emeklilere bir
de küresel salgın döneminde üç kuruş zam vermemek adına başvurduğu
ayak oyunlarını bitireceğiz” diye konuştu.


Yüzde 8.45’lik zammın yetersizliğini dile getiren Disk Emekli-Sen MYK
Üyesi Mehmet Bunsuz, yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:


Bu temmuz ayında da biz emeklilerin maaş zamlarına temel oluşturan,
ancak bilimsel ve objektif değerlendirmelerden son derece uzak; dört
işleme takla attırılarak belirlenen enflasyon verileri TÜİK tarafından
açıklandı. Böylece emekli zamları altı aylık “resmi” enflasyon
oranında; yüzde 8.45 olarak belirlendi. Zamlar sonucunda;
En düşük memur emeklisi maaşına 247 lira,
2000 yılından önce emekli olanlardan en düşük işçi emeklisi maaşına 224 lira,
2000 yılından sonra emekli olanlardan en düşük işçi emeklisi maaşına 127 lira,
En düşük esnaf emeklisine 149 lira,
En düşük çiftçi emeklisine 140 lira artış yapılacak.
Gelin bu artış ile bir işçi emeklisinin market alışverişini birlikte
yapalım: Bunu yaparken sadece sebze fiyatlarının son bir yılda yüzde
60, et ve balık fiyatlarının yüzde 20’nin üzerine arttığı gerçeği de
aklımızın bir köşesinde dursun.
Bugün bu koşullarda işçi emeklisine yapılan zammın somut hali iki
ekmek, bir kilo çay, bir litre sıvı yağ ve yarım kilo ettir. Ne var ki
bir işçi emeklisinin aldığı maaş zammı henüz bunları almak için
markete gitmeden gaza, elektriğe, suya; temel tüketim maddelerine
getirilen zam karşısında eriyip gitmektedir.


Evet; dostlar, bugün bir işçi emeklisinin aldığı maaş zammı bırakalım
refah düzeyinin artmasını, bir günlük market alışverişini dahi
karşılamamaktadır.
Bugün dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli
beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani
açlık sınırı 2.864,82 TL,  gıda harcaması ile birlikte giyim, konut,
ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu
diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı
9.331,67 TL iken en düşük emekli maaşının zamlı hali ile 1627 lira
olacak olmasının başka bir açıklaması yoktur: Emeklilerin daha
ellerine geçmeden, daha ceplerine girmeden eriyen üç kuruşları ile
ölümü beklemesi istenmektedir.
Ya bizim aklımızla alay ediliyor ya da ne TÜİK ne de hükümet dört
işlem nedir bilmiyor!
Bilsinler: Aklımızla alay edilmesine izin vermeyiz!
Bilsinler: Açlığa, sefalete, sömürüye boyun eğmeyiz!
Bilsinler: Helal etmiyoruz; isyan ediyoruz!
Ülkenin ve emeklilerin somut gerçekliğinden uzak, en temel aritmetik
ve istatistik bilimine dahi düşman olan TÜİK’e de; 365 günün 357 günü
“emekliye zam müjdesi” manşeti atan sahibinin sesi basınlarına da
aldanmıyoruz!
İktidarın zaten açlık sınırında yaşam mücadelesi veren emeklilere bir
de küresel salgın döneminde üç kuruş zam vermemek adına başvurduğu
ayak oyunlarını bitireceğiz!
İktidarın 13,5 milyon emekliye topyekun saldırmaya devam etsin;
emekliler iktidara direniş olmaya devam edecek, bu iktidarı
meydanlarda da sandıkta da yenecek!
•       Emeklilikte insan onuruna yaraşır bir ücret almak için,
•       Temel gıda ve tüketim mallarına yapılan tüm zamların geri çekilmesi için,
•       Sağlıkta katkı payı kaldırılması, başta emekliler olmak üzere tüm
toplumun nitelikli, kamusal sağlık hizmetinden ücretsiz şekilde
faydalanması için,


•       Emekli ücretlerinin yalnızca enflasyona endeksli değil milli gelir
artışı da göz önüne alınarak belirlenmesi için,
•       Emekli ücretleri arasındaki farklıların bir intibak yasasıyla
giderilmesi için,
•       Emeklilerin toplu sözleşmeli sendikal örgütlenmesi önündeki
engellerin kaldırılarak yasal düzenlemelerin acilen hayata geçirilmesi
için
13,5 milyon emekli ve hak sahibi yoldaşımızı, 13,5 milyon emekli ve
hak sahibinin sendikası DİSK EMEKLİLER SENDİKASI’nda örgütlenmeye,
mücadelemize ses olmaya çağırıyoruz!”
Sadaka Değil, Hakkımızı İstiyoruz!
Hakkımızı Helal Etmiyoruz!
Haklıyız, Kazanacağız!
Yaşasın DİSK!
Yaşasın EMEKLİ-SEN!
Yaşasın Mücadelemiz!”