43 yıldır Sendikal faaliyetin içinde olduğunu ifade eden Edip Gülnar, "Bu yaşıma geldim, ne böyle bir muhalefet, ne böyle bir iktidar gördüm. Ağzı olan konuşuyor misali her kafadan bir ses çıkıyor. Ülke yangın yerine dönmüş, ülkenin ciğerleri yanarken ortamı gereken açıklamalar yapmak kimin işine gelmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında olan sözüm ona Milletin Vekilleri; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının dengesini bozuyor, rahatsız ediyorsunuz. Ayıptır, günahtır biraz kendinize çeki düzen verin. Sadece ülkemizde yangın yok, dünyanın bir çok ülkesinde orman yangınları var. İktidarı, muhalefeti sizler gibi mi davranıyor, ortamı geriyorlar mı  hiç sanmıyorum. Konu devlet olunca hep birlikte mücadele ediyorlar" diye konuştu. 

DAHA FAZLA KENETLENMEMİZ LAZIM

Orman yangınlarıyla canlarını hiçe sayarak söndürme çalışmalarına katılan, orman işçilerine, belediye çalışanlarına, vatandaşlara sonsuz şükranlarını sunduğunu ifade eden Türk-İş 4. Bölge Temsilcisi Edip Gülnar, "Zor günlerde kenetlenen halkımız, bu süreçte de bir ve diridir. Yapılan olağanüstü mücadele ile 11 bölgede devam eden yangınlar söndürülecektir devletimiz tüm imkanlarını seferber ederek yaralar kısa sürede sarılacaktır. Herkes bilmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tüm kurumlarıyla, kuruluşlarıyla, halkıyla çok güçlü bir devlettir. Bu badirenin üstesinden gelecektir" dedi. 

TEHLİKE GEÇMEDİ 

Ülkemizde normalleşme sürecine girilmesiyle birlikte, halkımızın rehavete kapıldığını gözlemlediğini söyleyen Gülnar, "Son açıklanan rakamlara bakıldığında 25 bine ulaştığı görülüyor, bunun yanı sıra 23 milyon kişi aşı yaptırmamış görünüyor. Bu salgınla mücadele aşı çok önemli. Bir takım insanların aşı ile ilgili yaptığı yalan-yanlış beyanatlar aşı vurulmayan kesimi etki altına alıyor. Bunun vebalini sizler çekersiniz. Herkes aşını yaptırsın ki bu koronavirüs belasından kurtulalım" diye konuştu. 

GÖÇ DALGASI DİKKATE ALINMALI 

"Türk Milleti asildir, merhametlidir" ifadesini kullanan Türk-İş 4. Bölge Temsilcisi Edip Gülnar, "Bundan 12 yıl önce iç savaştan kaçan Suriyeli mültecilere kapımızı açtık, ülkemizin bir çok ilinde yaşıyorlar, dünyanın en büyük mülteci kampını Sarıçam bölgesinde kuruldu. Hepsi karısıyla, çocuklarıyla geldi. Ama şimdi karşımıza Afganlı göçmenler çıktı hepsi erkek, askeri kıyafetli Afganlı yakalandı. Bunlar kim neden ülkemize geliyorlar. Türkiye mültecilerin konaklama yeri değildir. Bayramda ülkesine giden, geri gelmek zorunda değildir. İktidarın mülteci ve göçmen konusunda ciddi uygulama yapması gerekmektedir" dedi.