Adanahabermerkezi.com

Toplu taşımada yer alan midibüs ile minibüs şoförleri yoldaki müşteriler için, taksi şoförleri ise trafik ışıklarında yeşil ışık yanar yanmaz öndeki aracın hareket etmesi için kornaya basıyor. Midibüs, Minibüs ve taksi şoförlerine trafikteki diğer araçlar da eklenince, sokaklar ve caddeler adeta korna sesleriyle yankılanıyor.

Aslında gereksiz yere korna çalmak Trafik Kanununun 72. Maddesi kapsamında cezalandırılıyor. 

Bu madde “Ses, müzik, görüntü ve haberleşme cihazlarını şartlarına uygun olmadan araçlarda bulundurmak, bu tür cihazları kamunun rahat ve huzurunu bozacak şekilde kullanmak,” olarak trafik kanununda yer alıyor. Yani sadece gereksiz korna çalmak değil, vatandaşı rahatsız edecek her türlü gereksiz ses-gürültü durumuna göre cezalandırılabiliyor. Ancak korna çalmanın cezasının 2021 yılı için sadece 144 TL olarak belirlenmesi caydırıcılıktan uzak görünüyor.

KORNA VE KLAKSON'UN ÇIKIŞ NEDENİ

Korna çalmak 1900’lü yılların başlarında trafik ışıklarının olmaması nedeniyle yoldan geçen yayalara çarpmamak veya uyarmak için icat edilmişti. İlk kornanın çıkışı 1901 yılında Oliver Lucas isimli bir İngiliz’in tarafından icat edildi. Lucas arabadan çalındığında bir kilometre uzaktan dahi duyulan araba sesi (Korna) icad etti.   Miller Rees Hutchinson da adı bugün hala bilinen ismi “klakson” adını verdiği icadı buldu. “Klakson” bir el krankı veya elektrikle çalışıyordu. Hutchinson icadında titreşen metal diyaframın çıkardığı ses, yayaların yoldan çekilmesini sağlıyordu. Klaksonun diğer uyarıcılardan farkı sürekli değil, bir dokunuşla ses çıkarmasaydı.  Hutchinson, klaksonun patentini 1908'de aldı.

İLK TRAFİK IŞIĞI CLEVLAND (ABD)DE KULLANILDI

korna veya Klakson, trafik ışıklarının olmaması nedeniyle yaşanan karışıklık sonucu oluşan ihtiyaçtan ortaya çıkmıştı. İlk olarak 1868’de kullanılan trafik ışıkları, gazyağı ile yanan lamba şeklindeydi ancak bu deneme başarısız oldu.

Amerikalı Garret Morgan tarafından geliştirilen ve halen kullanılan elektrikli trafik lambası, 1914’deki denemelerin ardından 5 Ağustos 1923’te patent alınarak kullanılmaya başlandı. Türkiye’de ise ilk trafik ışığı 1929’da İstanbul’da kullanıldı. Trafik ışıklarının kullanımının yaygınlaşmasıyla Dünyanın birçok ülkesinde gereksiz korna sesi duymak hemen hemen imkânsız hale geldi. Çünkü yaya olsun, yolu kullanan sürücüler olsun trafik ışıklarına uyup birbirine saygı gösterince kornaya ihtiyaç duyulmuyor.  Almanya, Fransa, İngiltere gibi ülkelerde sürücüler uzun süredir rahatsızlık vermemek için kornayı kullanmıyorlar.

DÜNYADA KORNA SESİ SUSUYOR, TÜRKİYE'DE ARTIYOR

Ancak Türkiye’de ve özellikle Adana’da korna çalmak sıradanlaştı. Her an, her saniye korna sesi duyabiliyorsunuz. Sürekli trafikte bulunan yaklaşık 1,500 özel halk otobüsü ve dolmuşların sürücüleri, yolcu gelmesi için duraklarda bekliyor. Zamanları geçince de yetişmek için trafikte kornayla yol istiyor, kurallar dışında araç kullanıyor. İlk trafik kuralı; otomobilin bile olmadığı eski Roma’da M.Ö. 50’li yıllarda Julius Sezar tarafından tekerlekli taşıtlar (Atlı arabalar) için bazı bölgelere girişlerinin yasaklanmasıyla ortaya çıkmıştı.

İLK TRAFİK KURALININ ÇIKMASINDAN 2 BİN YIL SONRA, HALA KURALLARA UYMA SORUNU VAR 

Aradan geçen 2 bin yılı aşkın süre sonra bile kurallara uymak yerine kurallara uyanlara korna çalmak ne kadar geliştiğimizin de bir göstergesi.  Bugün kurallara uymayarak, korna çalarak hem trafik ve vatandaşın güvenliğini tehdit eden hem de halkı gürültüyle rahatsız edenleri, Gaius Julius Sezar’ın “Geldim, gördüm, yendim” sözünde olduğu gibi birileri bu düzensizlik ve başıboşluğu Görecek ve kural ihlali yapanları cezalandıracak mı?

Yoksa kurallara uyanlar korna ve klakson seslerini içselleştirmeye devam mı edecek?