TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Adana Şubesi Başkanı Şehmus Alparslan, sütün, içerdiği besin öğeleriyle insanlar için mükemmel bir gıda maddesi olduğuna dikkat çekerek, “Yeterli ve dengeli beslenme için gerekli olan temel besin maddelerinin önemli bir kısmı, sütte tek başına bulunmaktadır. Yapısında; süt şekeri (laktoz), yağ,  protein, mineral maddeler ve vitaminler olup, bunlardan pek çok besin öğesi doğada sadece sütte bulunabilmektedir.” dedi.

GMO Başkanı Şehmus Alparslan,  Oda 2. Başkanı Levent Yergök ve Şube Yönetim Kurulu üyesi Gülşah Batman ile birlikte “Dünya Süt Günü”  nedeniyle Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlediği basın toplantısında, süt ve ürünlerinin dünya üzerinde beslenme açısından büyük öneme sahip olduğunu bu nedenle de Uluslararası Sütçülük Federasyonu’nun 1956 yılında aldığı kararla 21 Mayıs’ın “Dünya Süt Günü” olarak kutlanmasının kararlaştırıldığını kaydetti. Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Alparslan şöyle konuştu:

“Ülkemizde çiğ süt üretimi artmakta olduğu halde üretilen çiğ sütün kalitesi açısından önemli sorunlar yaşanmaya devam edilmektedir. Süt üreticileri çiğ sütteki fiyat dalgalanmalarından önemli ölçüde etkilenmektedir. Üretimdeki dalgalanmalardan kaynaklı fiyat değişimlerini düzenlemek adına yapılan özellikle süt tozu teşvikleri büyük süt işletmeleri için kısmen yararlı olmuşsa da küçük işletmeler ile süt üreticileri bu olanaktan yeterince yararlanamamaktadır.

“Sokak sütü” olarak tanımlanan, tamamen denetim ve kayıt dışı olan süt ve ürünleri halen piyasada önemli bir hacme sahiptir. Bu ise önemli bir gıda güvenliği sorunu olarak karşımızda durmaktadır. Hem kalite, hem de verimlilik açısından daha faydalı olduğu bilinen pastörize süt tüketiminin yaygınlaşması için çaba gösterilmesi zorunludur.

Bütün bunların yanı sıra bir taraftan da süt ve ürünlerinin aleyhine, bilimsel hiçbir kaynağa dayanmayan iddialar, konu hakkında hiçbir bilimsel-mesleki yetkinliğe sahip olmayan kişiler tarafından paylaşılması sonucu toplumda süt ve ürünlerine karşı kuşkuların oluşmasına sebep olmaktadır.

Süt ve ürünleri alanındaki kurumlar olarak yapılması gerektiğini düşündüklerimiz şunlardır;

Kaliteli süt üretimi için süt hayvancılığı ile uğraşan çiftçi ve köylü desteklenmeli, kırsal kalkınmaya önem verilmelidir;

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığınca yürütülen Okul Sütü Projesi uygulamaya dair bazı eksiklikler barındırmasıyla beraber desteklenmesi gereken bir projedir. Okul sütü projesi eğitim öğretim yılının sadece bir yarısında değil her iki dönem için uygulanmalıdır,

Okul sütü uygulamasına yerel işletmelerin dahil edilmesi sağlanmalıdır;

Süt üreticilerinin bir araya gelmesini sağlayacak teşvikler oluşturulmalı, kooperatifler desteklenmelidir;

Pastörize süt üretiminin yaygınlaşması teşvik edilmelidir;

Yerel yönetimler süt ile ilgili süreçlere dahil olmalı, pastörize sütün tüketiciye ulaştırılmasında etkili ve sonuca odaklı organizasyonlar planlamalıdır;

Sütün çiftlikten sofraya olan sürecinin tamamının izlenebilirliği sağlanmalı, üreticilerin bu konudaki çalışmaları desteklenmelidir;

Süt ve ürünlerindeki denetim artırılmalı, sokak sütü ve kayıt dışı üretime izin verilmemelidir;

Gıda mühendislerinin teknik bilgisinden; üretiminden denetime her aşamada yararlanılmalıdır. Bu anlamda Gıda Mühendisleri Odası tarafından bakanlığa önerilen “Yetkilendirilmiş Gıda Danışmanı” sistemi uygulamaya konulmalıdır;

Tüketiciler üzerinde ciddi yanılgılara ve korkuya neden olan “bilgi kirliliği”nin önlenmesi konusunda, süt ve ürünleri alanında uzmanlaşmış meslek grupları ile işbirliğine gidilmeli, toplumu doğru şekilde bilgilendirme konusunda çaba sarf edilmelidir.

Bizler, süt ve ürünlerinin tüketimini önermeye, üretimde sürdürülebilir ve güvenli mekanizmaların kurulmasını ve üreticinin hak ettiği refah seviyesine ulaşmasının sağlanmasını vurgulamaya devam edeceğiz.

Süt ve ürünlerini ile ilgili yanıltıcı ve hiçbir bilimsel dayanağı olmayan kampanyalara karşı durmaya devam edeceğiz.

Güvenli süt ve ürünlerine ulaşmak bir insan hakkıdır.