Bölgede yaklaşık 1 milyon dekar alanda ekilen mısırın hasadının başlamasına sayılı günler kaldığını söyleyen Cahit İncefikir, tarlasındaki anızı yakanın parasını da ateşe verdiğini belirtti. Tarlada kalan anızın yakılmadan, sap parçalama makinası ile ezilip aynı yere organik madde olarak bırakılabildiğini söyleyen İncefikir, "Yakılan anız, topraktaki tüm organik maddeleri yakıp yok ediyor. Mikroorganizmaların yanmasıyla toprağımızı çoraklaştırıyoruz. Çukurova'da toprağımızdaki mikroorganizma miktarı 40 yıl önce yüzde 2-3 seviyelerindeyken, bugün bu miktarın 0.8'lerin altına düştüğünü görüyoruz. Toprağın 1 gramında 1 milyar bakteri bulunuyor. Bunlar bizim toprağımızın bereketi diyebileceğimiz organizmalar. Toprağı ateşe vererek bu canlıları tamamen yok ediyoruz.  Yaktığımız anız, sürdürülebilir tarım adına gelecekte bize çok büyük sıkıntılar yaşatacaktır. Bu nedenle maliyeti arttırsa da hasat sonrası mısırın sapları bulunduğu yerde sap parçalama aleti ile aynı yere organik madde olarak bırakılmalıdır" dedi.

'YAKAN CEZA ALIR'

İncefikir anız yakmanın yasal olarak suç olduğunu belirterek şöyle devam etti:

"Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, hasat sonrası anız yakarak kenti duman altında bırakanların cezalandırılacağını açıklamıştı. Başsavcılık anız yakarak doğaya, çevreye ve canlılara zarar verenler hakkında 'Genel Güvenliği Kasten Tehlikeye Sokmak' suçundan 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle soruşturma başlatılacağını bildirmişti. Yani tarlasındaki anızı yakan ceza alabilir. Ayrıca anız sonrası oluşan duman ve is nedeniyle özellikle hasta, yaşlı ve çocuklar sıkıntı yaşıyor. Bu nedenle tüm üreticilerimize anız yakmamaları konusunda çağrı yapıyoruz."