Sağlık Bakanlığı Teşkilat Kanunundaki değişiklikle Kasım 2012 tarihinden itibaren Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna bağlı kamu hastaneleri birliklerinin  fiilen uygulamaya geçerek sağlıkta yeni bir yönetim tarzı oluşturulduğuna dikkat çeken Arif Dağlı, Yeni yapılandırma sürecinde çalışanların mağduriyeti ve sağlık hizmetlerinde olası aksaklıklar konusunda gün  geçtikçe ortaya çıkan yeni uygulamaların kendileri haklı çıkardığını ifade etti.

“BU NAKİLLER HUKUKA ALENEN AYKIRIDIR”

Bu uygulamalardan birinin önceki gün yaşandığını hatırlatan Arif Dağlı, “Halk Sağlığı Kurumu ile İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı olarak görev yapan bazı Tıbbi Sekreter, Tıbbi Sekreter, Sağlık Memuru, Ebe ve Hemşire arkadaşlarımızın istek dışı tayinleri yapılmış ve kurumlar arası geçişle, hastanelere görevlendirilmişlerdir. İl Sağlık Müdürlüğünde çalışanlar Halk Sağlığı Müdürlüğüne verilmiştir.  İstek dışı bu tayinlerle kimin neye hizmet ettiğini anlamak gerçekten zordur.Kurumlar arasında gerçekleştirilen bu nakiller hukuka alenen aykırıdır. Bu istek dışı kabul edilemez tayinler bir günde oldu bittiye getirilmiştir. Tamamıyla haksız ve hukuksuz olan bu işlemde zahmet edip çalışanlara haber bile verilmemiştir. Ne talepleri alınmıştır. Ne de tayin edileceksiniz denilmiştir. Sabah gittikleri kurumlarında artık oranın çalışanı olmadıklarını öğrenmişlerdir.” Dedi.

 

 

“YAPILAN BU TAYİNLERE İMZA ATANLAR BÜYÜK BİR VEBAL ALTINA DA GİRMİŞLERDİR”

Sağlık  çalışanlarının bir hukuksuzluk yapmadığını herhangi bir kusurlarının olmadığını söyleyen Arif Dağlı, “İstek dışı tayine maruz bırakılacak davranışları da olmamıştır. Ama resen tayine maruz bırakılmışlardır.  Çalışanın isteği ve iradesi dışında yapılan bu tayinlere imza atanlar büyük bir vebal altına da girmişlerdir. Neresinden tutsanız elinizde kalacak böyle bir yönetim tarzını eleştirmeye kelimeler cümleler yetersiz kalmaktadır.Biz istediğimizi yaparız, biz yaptık oldu, buna uyacaksınız diye düşünen bir zihniyetin uygulaması da ancak böyle olurdu diye düşünüyoruz.  Adaletten, demokrasiden, hukuktan kul hakkından bi haber olanlar ancak böyle bir işe imza atabilirler.” Şeklinde konuştu.

 

“HİÇ KİMSE KAFASINA ESTİĞİ GİBİ ÇALIŞANIN HAKKIYLA HUKUKU İLE OYNAYAMAZ”

Sağlık çalışanlarını böyle bir kölelik düzeni altında baskıcı bir yöntemle zorlamak hiç kimsenin hakkı ve haddi olmadığını söyleyen Arif Dağlı, “Burası Muz Cumhuriyeti de değildir. Hiç kimse kafasına estiği gibi çalışanın hakkıyla hukuku ile oynayamaz. Sağlık çalışanlarına keyfe keder yaptırımlarla çile çektirmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Birileri Bakanla poz vermeyi, pinpon oynamayı en büyük sendikal faaliyet olarak çalışanlara dikte ede dursun, Biz Türk Sağlık-Sen olarak muhatabımız kim olursa olsun haksızlık karşısında suskun kalmayacağız. Vatandaşımızın Sağlık Hakkını da çalışanlarımızın haklarını da sonuna kadar korumaya ve geliştirmeye devam edeceğiz.Biz Türk Sağlık-Sen olarak her şeyle rağmen doğru bildiğimiz yolda yürümeye ve çalışanlara hizmete devam edeceğiz. Bu yanlıştan dönülmesi içinde bugün çağrımızı yapıyoruz. Konuyu mahkemelere taşımaktan asla çekinmeyeceğiz. Çalışanların hakkını kimse göz göre göre yiyemez.” Dedi.