Herkesin göz ve kulak aşinalığı vardır ancak nerede nasıl çalışır, kimdir bu bandocular fazla kimse de bilmez. 60 yıllık bir geçmişe sahip belediye bandosu resmi törenlerde çalınan marşların dışında halkın beğenisini kazanmış popüler parçalarla da halkın gönlünde taht kuran bir ekip. Cuma günleri mesai saati bitimine doğru Büyükşehir Belediyesi önünde verdikleri mini konsere tanık olup da ilgisiz kalan Adanalı neredeyse yoktur. 30 kişiden oluşan ve Altın Koza Film Festivali kapsamında 18 ilde verdiği konserlerle Türk halkının da beğenisini kazanan Adana Büyükşehir Belediyesi Bandosu’nu bandonun şefi Cuma Alişan’dan dinledik.

3 vurmalı 27 kamışlı ve nefesli bakır sazdan oluşan bandonun bugüne kadar Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Alparslan Türkeş, Abdullah Gül gibi devlet erkanını da karşılayarak övgüleri topladığını anlatan Şef Alişan, Adana dışında da görevlere gittiklerini aktardı. Bandonun kitabını yazmak istediğini dile getiren Şef Alişan, Belediye Hizmet Binası her Cuma verdikleri konserlerde İstiklal Marşı’na eski saygının ve ilginin gösterilmemesine ise tepki gösterdi. Şef Alişan, “Bu toprak da bizim, bu İstiklal Marşı da bizim, bu ezan da bizim. Sahip çıkmamız lazım” dedi.

 

 

-         Büyükşehir Belediye Bandosu Adana’yla bütünleşen, özdeşleşen bir ekip. Çok tanıdık ancak sahip olduğumuz bu değeri yakından tanıdığımız da söylenemez. Bando Adana’da ne zaman ve nasıl kuruldu?

1951-1954 yılları arasında Adana Belediye Başkanı olan Zahit Akdağ Almanya’yı ziyaretinde bandoyla karşılanıyor. Neden Adana’nın da bir bandosu olmasın diyerek Almanya’dan 13-14 tane enstrüman alıyor ve Adana’ya döndükten sonra 14 itfaiye eriyle il bandoyu kuruyor. Bandoda görev yapanlar bir yandan da itfaiye erliği görevini de sürdürüyor. 1975 yılında ise Belediye Başkanı Ege Bağatur, görevlerinin çokluğu nedeniyle bandoyu itfaiyeden ayırıp tek başına bir şeflik yapıyor. Bando şu anda da Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’na bağlı olarak görev yapıyor.

 

-         Şu anda kaç personeliniz var?

14 kişiyle kuruldu, Ege Bağatur döneminde 18 kişiyken şeflik yapıldı, şu anda da 25’i kadrolu, 5’i de Altın Koza personeli olmak üzere toplam 30 kişiyle görev yapıyoruz.

 

-         Personelin yaş aralığı nedir?

En gencimiz 22, en kıdemlimiz ise 60 yaşında. Ben bandoda 1975 yılında göreve başladım. 59 yaşındayım ve birlikte askerlik yaptığım bir arkadaşım var. O da 60 yaşında.

 

-         Bandoya girişiniz nasıl oldu?

1973-74’te askerliğimi bandocu olarak yaptım. Askerde öğrendim. Askerlik görevimi yaptıktan sonra 1975’te bandoya işe girdim ve bir türlü kopamadım. 1996’da emekli oldum ama sağlık sorunları başlayınca geri dönelim diyenlerdenim. Sağ olsunlar vesile oldular ve yeniden göreve başladık. O gündür bugündür devam ettiriyoruz. Herhalde ölene kadar devam ettireceğiz.

 

-         Emekli olduktan sonraki ara dönemde ne yaptınız?

Mersin Belediye Bandosu’nu kurdum. İki yıl çalıştım sonra daire amirlerimin ve belediye başkanı Aytaç Durak’ın isteği doğrultusunda Adana’ya geri döndüm. O gündür bu gündür bandonun şefliğini yapıyorum.

 

-         Çalışanlar alaylı mı mektepli mi?

İtfaiye erlerinden kurulduğunu söylemiştim. O dönemlerde itfaiyeden emekli olanlar bandoya çıkıyordu. Konservatuvar eğitimi aldıklarını söylemek zor ancak kendilerini çok iyi yetiştiriyorlar ve bugün bandomuz Türkiye’nin en iyileri arasında yer alıyor. Çok bilinçli ve iyi bir kadromuz var. Düzenli ve çok disiplinli çalışıyoruz. Kadromuz askerliğini bandocu olarak yapan ve burada yanımızda yetişen kişilerden oluşuyor. Elbette ki konservatuvar eğitimi alanların da bünyemize katılmasını istiyoruz ancak ücretler nedeniyle alamıyoruz. Bu yıl üç bayan eleman istedim ama alamadım. Buranın konservatuvar mezunları Mersin’e,  Antalya’ya gitti.

 

-         Repertuarınızda marşlar dışında neler var?

Yaklaşık 170 marşı notalı olarak çalıyoruz. Amerika, Azerbaycan, Danimarka, Suriye, Irak, İran milli marşları da repertuarımızda bulunuyor. Ayrıca halk müziği ve klasik parçaları rahatlıkla çalıyoruz. Halkımızın hoşuna giden parçaları da bir saat gibi bir sürede çalışarak çalabiliyoruz. Çünkü personelimiz bu konuda çok iyi.

 

-         Bu işi yapabilmek için bu işten zevk almak gerekiyor sanırım?

Evet. Biz sabah 08.00’de işbaşı yapıyoruz ve saat 09.00 gibi arkadaşlarımızı çalıştırmaya başlıyorum. Biz bu kadar sıkı çalışmazsak enstrümanımız bizi unutuyor. Örneğin, ben de tromboncuyum. Flüt, saksafon, klarnet de çalıyorum. Üç gün çalmadığım zaman beni unutuyor ve benim 10 gün çalışmam gerekiyor. Çünkü dudaklarımız şişiyor.

 

-         Bandonun tarihiyle ilgili bugüne kadar herhangi bir belgeye rastlamadım. Böyle bir çalışma var mı?

Allah izin verirse, bandonun kitabını yazacağım. Adı da “Dünden Bugüne” olacak. Başarabilirsem ne mutlu bana.

 

-         Biz bandoyu daha çok resmi törenlerde ve sosyal etkinliklerde görüyoruz. Ne tür etkinliklerde görev alıyorsunuz?

Belediyemizin, Valiliğin, Milli Eğitim’in, Çukurova Üniversite’mizin, bütün belde ve kazaların özel günlerinde, kutlamalarında, Osmaniye ve Hatay’ın kurtuluş bayramlarında,  festivallerinde görev alıp hem milli marşları hem de günümüzün sevilen müziklerini icra ediyoruz. Ayrıca devlet erkanını Adana’ya gelişlerinde karşılıyoruz.

 

-         Bugüne kadar kimleri karşıladınız?

Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ü, eski Cumhurbaşkanlarımızdan Turgut Özal’ı, Süleyman Demirel’i, eski başbakanlarımızdan Alparslan Türkeş’i, Bülent Ecevit’i karşıladım. Çok yakın olduk, bizden çok övgüyle söz ettiler. Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ziyaretinde bizimle tokalaşıp tebrik etti.

 

-         Adana dışında nerelerde görev yaptınız?

Bu senede Altın Koza Film Festivali’nde “Türk Sineması Yollarda” etkinliği kapsamında 18 ilde konser verdik. En son Elazığ Harputlu’da noktaladık. Terör nedeniyle Erzurum, Diyarbakır’a gidecektik gidemedik. İki yıl önce bandomuzun ününü duyan Şırnak Üniversitesi, bahar şenliğine davet etti. Şehrin çeşitli yerlerinde konserler verdik ve tek tek ödüllendirildik. Rektörlüğün plaketi Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Zihni Aldırmaz adına ben aldım.

 

-         Zaman zaman dizilerde oynadığınızı biliyoruz. Hangi dizilerde yer aldınız?

Hanımın Çiftliği’nde ve Hatay’da çekilen Eylül Zamanı adlı dizilerde…

 

-         Bandoya şeflik yaptırdığınız ünlüler var mı?

Altın Koza’da sanatçılar Adana’ya geldiğinde zaman zaman şeflik yaptırdığımız ünlüler oluyor. Sakıp Sabancı’ya şeflik yaptırmıştık geçmişte. Yılmaz Erdoğan, “Beyaz şeflik yaptı biz yapamıyor muyuz” dedi, eline çubuğu verdim ve şeflik yaptırdım.

 

-         Gördüğümüz kadarıyla provalarınızı çok dar bir alanda yapıyorsunuz.

Her gelen belediye başkanı bandoya çok iyi yaklaşıyor. İhtiyaçlarımızı karşılamamız konusunda her türlü desteği veriyorlar. Sadece yer sıkıntısı çekiyoruz. Halk müziği, sanat müziği, folklor ekipleri de burada. Bir kültür merkezi yapılıp daha ferah daha rahat mekanlarda bu hizmetleri sunabilirsek elbette ki daha iyi olabilir. Biz yerimiz dar olmasına karşın elimizden gelenin en iyisini sunmak için çalışıyoruz.

 

-         Son olarak Cuma günleri belediye binasının önünde verdiğiniz konserlerde karşılaştığınız ilginç bir durum var mı diye sormak istiyorum?

Eskiden İstiklal Marşı’nı çalarken herkes put gibi kesilirdi, tüylerim diken diken olurdu. Bilhassa bugünlerde şarkı çalıyorum alkışlıyorlar, İstiklal Marşı dediğim zaman ise bir tane adam kalmıyor. Marş çalarken yürüyerek gidiyorlar. Öğrenciler bile saygı göstermiyor. Bunu özellikle Milli Eğitim’in duymasını istiyorum. Başka bir İstiklal Marşı var mı? Benim öğretmenim bana “Oğlum İstiklal Marşı çalarken eşek arısı sokacak of demeyeceksin” derdi. Biz, böyle bir zamanda yetiştik. Gelgelim bugün durum tam tersi.  Kavga edecek hale geliyorum, arkadaşlar zor tutuyor. Gençlerimiz maalesef kıymet vermiyor. Bu toprak da bizim, bu İstiklal Marşı da bizim, bu ezan da bizim. Sahip çıkmamız lazım.


VURAL KÖSE / GÜNAYDIN ADANA GAZETESİ