'Önce İnsan Sonra Kadınım' sloganıyla Adana Kent Konseyi Kadın Meclisi'nce yürütülen; 'Şiddet Mağduru Kadınları Sosyalleştirme Projesi' kapsamında merkez ilçeler Seyhan ve Yüreğir'de belirlenen 15 pilot bölgede toplam 400 kadına ulaşıldı. Adana Kadın Dayanışma Merkezi ve Sığınmaevi Koruma Derneği (AKDAM) ile Türk Kadınlar Birliği Adana Şubesi'nce de desteklenen araştırmanın 3 günlük bir zaman diliminde gerçekleştirildiği belirtildi. 20 kişilik bir ekiple yürütülen ve yüz yüze yapılan anketlerden oluşan
araştırma sonuçları oldukça çarpıcı bir tabloyu da ortaya koydu.

KADINLAR AİLELERİNİN BASKISIYLA OKULU BIRAKIYOR
Ankete katılan kadınların yüzde 15.8'inin okur-yazar olmadığı, okuma-yazma bilme oranınınsa kadınların yaşı büyüdükçe azaldığı, ancak 18-24 yaş grubunda olanlarda dahi okur-yazar olmayanların bulunduğu, söz konusu kadınların oranınınsa yüzde 11.6 olarak hesaplandığı ifade edildi. Yapılan araştırmada okula gitme süresinin 'yıl' olarak değerlendirildiği vurgulanırken, kadınların okula gitme süresininse 5.5 yıl olarak hesaplandığı vurgulandı. Kadınların okulu bırakma nedenlerinde ilk sırayı yüzde 37.2 ile
ailenin okula artık göndermek istememesi alırken, bunu yüzde 26.1'lik oranla da ekonomik gerekçelerin takip ettiği yorumu yapıldı.

KADINLAR EN FAZLA 'TERZİLİK' MESLEĞİNİ İCRA EDİYOR
Kendi isteğiyle okulu bırakanların oranı yüzde 20.9 olarak hesaplanırken, evlilik nedeniyle okulu bırakanların oranının yüzde 8, bulundukları bölgede okul olmadığı için eğitimine devam edemeyenlerinin oranının da yüzde 3.3 olduğu bilgisi verildi. Ankete katılan kadınların yüzde 6'sının halen bir işte çalıştığı belirtilirken, emekli olanların yüzde 4, işsiz olanlarınsa yüzde 0.8'lik bir payı oluşturduğu, kendisi 'ev hanımı' olarak tanımlayanların oranının da yüzde 89.2 olduğu kaydedildi. Kadınların yüzde
11.1'nin bir mesleği olduğu, meslekler içerisindeyse ilk sırayı yüzde 5 ile terzilik ön plana çıkarken, bunu yüzde 2 ile fabrika işçiliği takip etti. Kendi işini yapan kadınların oranıysa sadece yüzde 1.8 olarak kayıtlara geçtiğinin altı çizildi.

AİLESİNİN İSTEĞİ BİRİYLE EVLENEN KADINLARIN ORANI YÜZDE 60.8
Ankete katılan kadınların yüzde 39.9'u herhangi bir sosyal güvencesinin olmadığını dile getirirken, bu oranın da; her 10 kadından 4'ünün herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olmadığını ortaya koyarken, durumunu bilmeyen kadınların oranınınsa yüzde 1.3 olması bir diğer çarpıcı sonuç olarak ortaya çıktı. Katılımcılara; 'Evlilik kararını nasıl aldınız?' şeklinde bir soru yöneltilirken, yüzde 60.8'i 'aile kararı' ile evlendiği yanıtını verirken, ailelerinin onaylamamasına rağmen evlenenlerin oranının
yüzde 14.8 olduğuna dikkat çekildi. İstemediği halde ailesi tarafından evlendirilen kadınlarınsa yüzde 8.3 olarak öne çıktığı ifade edildi. Çalışmaya katılan kadınların yüzde 97'sinin sadece bir kez evlendiği, ilk evliliği sonlanan kadınların ikinci bir evliliği yapanlarınsa yüzde 1.5'lik bir dilimi oluşturduğu vurgulandı.

KADINLAR 'KOCA DAYAĞI'NA RIZA GÖSTERİYOR
Yapılan araştırmada kadınların boşanma olgusuna karşı tavırları da ele alındı. Buna göre; anlaşamayan çiftlerin boşanabileceği yönünde tutum bildirenler yüzde 68.3'lük bir dilimi oluştururken, boşanmanın asla düşünülemeyeceğini dile getiren kadınların oranıysa yüzde 22.1 olarak kayıtlara geçtiği kaydedildi. Boşanmayı şartlara bağlayanların oranı yüzde 3.5 olduğu belirtilirken, dayak, içki ve kumar gibi durumların varlığında boşanmayı kabul edenlerse yüzde 1.8'lik bir payı oluşturduğu ifade edildi.
Çocukların varlığını boşanmaya engel olarak gören kadınların oranıysa yüzde 2.5 olarak kayıtlara geçtiği belirtildi. Araştırmada ayrıca kadınların 'koca dayağı'na yönelik tutumlarının da sorulduğu ifade edilirken, dayağı kabul edilemez bulan kadınların yüzde 76.9, kadınların bazen dayağı kabul ettiğini söyleyenlerin oranın yüzde 11.9, ara sıra vurabilir diyenlerin yüzde 7, kocası olduğu için dövme hakkı olanların oranının da yüzde 17 olduğu ortaya konuldu.