İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Tan, 8 Martların kadınların her alandaki eşitlik mücadelesinin; kadınların bedenlerine, kararlarına ve hayatlarına yönelik baskıyı ve şiddeti durdurma mücadelesinin simge günü olmaya devam ettiğini bildirdi.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Leyla Tan, 8 Mart 1857’de daha iyi çalışma koşulları ve eşit haklar için mücadele yürütürken yakılarak katledilen New York’lu dokuma işçisi kadınların anısının günümüzdeki bu mücadeleye ışık tuttuğunu hatırlattı.

Baskının, zulmün, haksızlıkların olduğu bir dünyada bunların sona ermesi için verilen mücadelenin zorlu bir mücadele olduğuna dikkat çeken Tan, “Çünkü şiddet boyutunu artırırken, cinayetler arka arkaya işlenirken şiddetin ve cinayetlerin kanıksanmasıyla da karşı karşıya kalıyoruz. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre; 2018 yılında, silahla, bıçakla, dövülerek, yakılarak öldürülen kadın sayısı 440’a ulaştı,  317 kadına cinsel şiddet uygulandı. 2018 yılında 1217 çocuk istismarı vakası basına yansıdı, 26 çocuk öldürüldü. 26 çocuğun 11’i babaları tarafından öldürüldü,  6 çocuk annesi ile birlikte öldürüldü, 5 çocuk baba şiddetine maruz kalarak öldürüldü. 3 Çocuğun da istismar edildikten sonra öldürüldüğü açığa çıktı” dedi.

“YASALAR ETKİN VE ADALETLİ BİR ŞEKİLDE UYGULANMALIDIR”

Dünya Ekonomik Forumu 2018 Cinsiyet Eşitliği Raporu’na göre, Türkiye'nin 12 yılda 25 sıra gerileyerek 149 ülke arasında 130. sıraya yerleştiğini, rapora göre kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması için 108 yıl, erkeklerle eşit ücrete sahip olması için ise 202 yıl geçmesi gerektiğini vurgulayan Tan, “Ne yazıktır ki insanlığın yarısı diğer yarısına eşit görülmüyor” diye konuştu.

Cinsiyet eşitliğini sağlamanın, şiddeti engellemenin birinci sırada devletin sorumluğu olduğunu söyleyen Leyla Tan, şöyle konuştu:

“Ülkemiz ve geleceğimiz için sonuç alıcı, önlemler hayata geçirilmelidir. Toplumsal yaşamın her alanında cinsiyet ayrımcılığını ortadan kaldırmak için samimi, gayretli,  ciddi, kapsamlı önlemlere ihtiyaç vardır.Devlet ve devletin ilgili kurumları kadına yönelik şiddetin karşısında kararlılıkla durmalı; yasaların ve sözleşmelerin etkin ve adaletli bir şekilde uygulanmasını sağlamalıdır. İş yaşamında da kadınlar haksızlığa uğramaktadır, bugün ülkemizde kayıt dışı ya da sendikalı olamadan çalıştırılan çok sayıda kadın vardır.

“KADINLARIN ÖLDÜRÜLMEDİĞİ ŞEHİRLER İSTİYORUZ”

Türkiye'nin 81 ilinde kadın cinayetleri işlenmektedir. Bizler, kadınlar öldürülmediği, çalışabildiği, belediye başkanı olduğu, meclislerde yer aldığı şehirler istiyoruz. Ne yazıktır ki yerel seçim sürecini yaşadığımız bu günlerde kadınların siyaset alanında da engellendiğine ayrıca kadın düşmanı söylemlere tanık olmaya devam ediyoruz.

İnşaat mühendisi kadınlar olarak bu gerçeğin bilincindeyiz ve kadına çocuğa karşı şiddet, tecavüz istismar, baskıya karşı yürütülen mücadelenin içinde kararlılıkla yer almaya devam edeceğiz.

Erkek egemen bir meslek olarak görünen inşaat mühendisliğinde kadın meslektaşlarımızın tıpkı tüm çalışma alanlarında olduğu gibi kadın olmanın katladığı sorunları bulunmaktadır. İMO Adana Şubesi olarak, kadın meslektaşlarımızın şantiyelerde, işyerlerinde karşı karşıya kaldıkları cins ayrımcı yaklaşımı kabul edilemez buluyoruz.  Ve bunun ortadan kalkması yönündeki çalışmaları kadın mücadelesinin bir parçası olduğunun bilinciyle sürdürüyoruz.

Şurası muhakkak ki eşit adil, özgür, insan haklarına saygılı bir toplum ancak kadınların hayatın her alanında özgürce, korkusuzca yer alabilmeleri ile mümkündür. Çünkü bizler biliyoruz ki şiddetin kol gezdiği bir ülkede hiç kimse özgür olamaz.”