Çukurova Üniversitesi’nin (Ç.Ü) katkılarıyla Kültür Merkezi’ne dönüştürülen Ramazanoğlu Konağı’nda Ç.Ü. Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Gözde Ramazanoğlu tarafından düzenlenen konferans büyük ilgi gördü.

 

Adana Vali Yardımcısı İbrahim Avcı, TEDAŞ Bölge Müdürü Mahmut Nimet Dalkır, Ç.Ü.Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Sadullah Sakallıoğlu, Adana Kültür, Eğitim, Sanat ve Araştırma Vakfı Başkanı Alper Tansel ile ESOB Başkan Vekilleri Nihat Sözütek ve Mustafa Göktaş, Birlik Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Avşar, İlhami Uygunsözlü, Metin Taylancı, Mustafa Gökay Karakuş, ESOB Genel Sekreteri Sema Kartalmış ile 2009 Yılı Adana Ahisi Hakkı Başman, 2010 Yılı Adana ve Türkiye Ahisi Bayram Özer, 2011 Yılı Adana Ahisi Sait Kılıç, çok sayıda esnaf odası başkanı ve genel sekreterleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

 

Kültür Merkezi Müdürü Yrd. Doç.Dr. açış konuşmasında, 57.Alay Sancağı’nın bu yıl Ç.Ü. adına 5 Ocak’ta Ramazanoğlu Konağı’nda halkın ziyaretine açılacağını müjdelerken, Başkan Kazım Barışık’ın biyografisini okuyarak, “Eşitlik, Kardeşlik, Birlik Manzumesi Ahilik” konulu konferansı için kürsüye davet etti.   

 

Başkan Barışık da, yağışlı havaya rağmen Ramazanoğlu Konağı’na gelerek konferansa katılan başta Vali Yardımcısı Avcı, TEDAŞ Bölge Müdürü Dalkır, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Sakallıoğlu ile tüm konuklara teşekkür ederken, “Ahilik gibi esnaf ve sanatkârlarımız için ulvi önemi olan bir konuda siz değerli konuklarımıza bir konferans vermek üzere davet edilmem benim için büyük mutluluk olmuştur. Bu daveti yaparak, konferansın gerçekleşmesine vesile olan Ç.Ü. Kültür Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Gözde Ramazanoğlu hanımefendi ve ekibine çok teşekkür ediyor, Adana Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliğimize bağlı 87 esnaf odasına kayıtlı sayıları 155 bini aşan tüm esnaf ve sanatkârlarım adına hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Osmanlı Devleti’nin kurucusu, büyük İslam Alimi Şeyh Edibali, aynı zamanda damadı olan Osman Bey’e vasiyetinde ‘Ey oğul!, geçmişini bilmeyen geleceğini de bilemez. Osman! geçmişini bil ki, nereye gideceğini unutma’! diyerek önemli bir tarihi hakikati vurgulamıştır. Evet, dünü bilmeyenin bugünü izah etmesi ve geleceğe hazırlanması asla mümkün değildir. Tarih şuuru, geçmişle geleceği birbirine bağlayan çok güçlü bir köprüdür”dedi.  

Ahilik deyince akla Ahi Evran-ı Veli’nin geldiğini, Ahi Babası’nın 1171 yılında Azerbaycan’ın Hoy şehrinde doğduğunu ve 1262 yılına kadar yaşadığını anlatan Başkan Barışık,”Ahi Evran Kayseri'ye yerleşmiş ve Fütüvvet Teşkilâtından esinlenerek ilk Ahi Teşkilâtını burada kurmuştur. Keyhüsrev Debbağ Ahi Evran, Kayseri'de pek çok sanatın icra edildiği sanayi sitesinde bir deri imalathanesi kurar. Kayseri’de devletin desteği ile debbağları (dericileri) ve diğer sanatkârları da içine alan büyük bir sanayi sisteminin kurulmasına ve esnaf sanatkârların teşkilatlanmasına öncülük etmiştir. Bu yüzden tarih boyunca Debbağların piri olarak tanınmıştır”diye konuştu.

Özü; “Akıl, Ahlak, Bilim ve Çalışma” olan Ahilik felsefesinin, temellerinin 12’nci yüzyılda Kırşehir’de atılmış, daha sonra tüm Anadolu’ya yayılmış, izleri bugüne kadar süregelmiş kültürel, sosyal ve ekonomik bir oluşum, eli açık, cömert, kardeş, arkadaş, yaren, dost, yiğit anlamına geldiğini, dürüstlüğün, sevginin, dostluğun, yardımlaşmanın, hoşgörünün, bilginin ve dayanışmanın sanat ile birleşimi olduğuna da işaret eden Barışık, “Ahilik,  güler yüzlü olmaktır, bilgidir, büyük sözü tutmaktır. Ahilik, bir  insan bilimidir, Dağılan değil toplayandır. Yıkan değil, yapandır. Dünya ve Ahret dengesini tutturandır. Yalan söyleyen, emanete hıyanet eden, merhametsiz, kin besleyen,  adam öldüren, sözünde durmayan Ahi değildir ”dedi.

Barışık, Ahi Evran’ın eşi Fatma Bacı’nın da dünyanın ilk kadın teşkilatı olan Bacıyan-ı Rum Teşkilatı’nı kurarak ülkeye ve dünyaya örnek olduğuna dikkat çekerken, “Anadolu Kadınlar Birliği, Ahilerin kadınlar kolu olarak yetim ve kimsesiz genç kızları himayesine almış, onların eğitimlerinden, ev-bark sahibi olmalarından sorumlu olmuşlardır. Bunun dışında kimsesiz ihtiyar kadınların bakımı, genç kızların evlendirilmesi gibi birtakım sosyal hizmetlerde bulundular, maddi sıkıntı içinde olanlara yardım elini uzatmışlardır”şeklinde konuştu.

Barışık, Ahilik ilkelerini de “İyi huylu ve güzel ahlaklı olmak, İşinde ve hayatında güvenilir olmak,  Ahdinde, sözünde ve sevgisinde vefalı olmak, Sözünü bilmek, sözünde durmak, Güler yüzlü ve tatlı dilli olmak, Hataları yüze vurmamak, Dostluğa önem vermek, tevazu sahibi olmak, Kötülük edenlere, iyilikte bulunmak,Mahiyetindekileri korumak ve gözetmek, Anaya ve ataya hürmet etmek, Dedikoduyu terk etmek, Komşularına iyilik yapmak, Başkasının malına hıyanet etmemek, Cömert, ikram ve kerem sahibi olmak, İçi dışı, özü sözü bir olmak, Daima Hakkı gözetmek, Sabır ehli ve öfkesine hakim olmak, Yaptığı iyilikten karşılık beklememek”şeklinde özetlerken, “Ahi Evran'ı geri getiremeyiz, ama geçmişimizi hatırlayarak onları gelecek nesillere aktarmalı, gençlerimize ışık tutmalıyız”diyerek konuşmasını alkışlarla noktaladı. Konferans sonrası, Adana Çiçekçiler Esnaf Odası Başkanı Süleyman Oğuz tarafından, Başkan Barışık’a esnaf ve sanatkârlara yönelik konuşmalarından dolayı teşekkür çiçeği verildi.

Barışık, konferans sonrası katılımcıların sorularını yanıtlarken, Kocavezir İş Merkezi esnafının, Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik eylemi için “Bu meselenin çözümü için çok uğraştım. Bunu herkes bilir. Hatta vaktinde Başkan Aytaç Durak beyi aldım, getirdim, yeri gösterdim. Trafo aşağıda, su yükseliyor. Tehlikeyi gözüyle gördü, ama çözüm olmadı. Hâlbuki trafo yukarı alınsa, aşağı doldurulsa bu mesele çözülür. Önemli olan hatayı vaktinde gidermektir. Bu olaylar olmasa daha iyi değimiydi?  Buradaki insanların canı yanınca olanlar olmuş. Olayı duyunca, Zihni Aldırmaz Başkanı aradım, üzüntülerimi iletmek istedim. Ama telefonuma cevap verilmedi” diye konuştu.

 Barışık, daha sonra aynı mekânda yapılan Yerel Kanal A Televizyonu’nun  “Ahilik” konulu programına katılarak soruları yanıtladı.