MEHMET SEZER SOSYAL MEDYADAN İSYAN ETTİ

Geçtiğimiz hafta Eğitim-Bir-Sen'e üye bir kamu çalışanının daha davasını kazandıklarını normal şartlarda adaletin yerini bulmasından dolayı sevinmeleri gerektiğini ancak bazı sorumluluk sahiplerinin sorumsuzca hareketleri nedeniyle oluşan kamu zararının ve kamu personellerinin uğradığı haksızlıkların kendilerini derin bir üzüntüye sevk ettiğini vurgulayan Başkan Sezer’in açıklamaları şöyle devam etti;

"Defaten sözlü olarak uyarmamıza rağmen taleplerimiz kulak ardı ediliyor. Bunu bazı kişilerin bilinçli bir şekilde yaptığını düşünmek istemiyoruz fakat aklımıza başka bir şey de gelmiyor.
Dava konusu olan olaylarda amir pozisyonunda olanlar her belge net bir şekilde ellerinde bulunduğu ve davanın devlet adına mahkemeden olumsuz döneceği aşikâr olduğu halde; "Hakkını mahkemede arasın. Mahkemeden dönsün" diyerek basit konuları bile yıllarca sürecek bir şekilde, üstelik devleti zarara uğratma pahasına mahkemeye intikal ettirmeleri oldukça manidar.
Bu durumda mahkemelerdeki iş yükü artmakta, kamu kurumları beyhude bir şekilde meşgul edilmekte ve milletimizin parası gereksiz yere harcanmakta.
Son kazandığımız ve iki yılı aşkın süren davada üyemizin maddi olarak uğradığı tüm zararlar telafi edilecek olsa bile manevi anlamda uğradığı itibar suikastının telafisi mümkün değildir.  
Biz istiyoruz ki konu mahkemeye gitmeden belgeler ışığında halledilebilsin. Ancak sorumluluğu almak istemeyen birtakım kişiler maalesef uygulamalarıyla hem eğitim çalışanlarını küstürüp mağduriyet oluşturarak eğitim barışına darbe vuruyor hem de yukarıda belirttiğimiz sorunların ortaya çıkmasına sebebiyet veriyor.
Bu kapsamda yetki sahiplerinin yetkilerini makamlarının sorumluluklarına yakışır şekilde kullanmasını ve böylelikle yaşanan/yaşanabilecek sorunların önüne geçmesini talep ediyoruz.
Açıklamasının son bölümünde iyi olmanın kolay; zor olanınsa adaleti sağlamak olduğunu ifade eden Mehmet Sezer; "Adalet her zaman mahkemelerde aranmaz. Görevinin hakkını verebilen yetkililer de adaleti sağlayabilir, sağlayabilmelidir. Adalet mülkün temelidir"