Mutlu Olmanın Yolları konulu Konferansa konuk olarak davet edilen Kişisel Gelişim Uzmanı Asım YEKELER sundu. Seyhan Kültür Merkezi Konferans Salonlarını hınca hınç dolduran bir o kadar da ayakta izleyen yaklaşık 2 Bin kişi Konferansı dikkatlice takip etti.

 İstiklal Marşı ile başlayan Program Sabancı Merkez Camii İmam-Hatibi Pehlivan Kalıntaş’ ın okuduğu Kur’anı Kerimle devam etti.

Açılış konuşması yapan Seyhan Müftüsü Halil UZUN katılımcılara ayrı ayrı teşekkür ederek, “ Bildiğiniz gibi bu gün dışarıda yoğun bir şekilde yağmur yağmaktadır. Yağmur Rahmettir. Rahmet merhamettir, sevinçtir, paylaşmaktır, acımaktır, mutlu olmaktır. Dışarıdaki yoğun rahmetin yoğunluğu Allaha Hamd olsun ki salona da yansımıştır, rahmet olarak yağmıştır. Hınca hınç programı takip eden kardeşlerimiz sayesinde bunu anlıyoruz” dedikten sonra, Seyhan Müftülüğü olarak iki tane yeni projeyi Seyhan da hayata geçireceklerini ifade ederek “İnşallah bundan böyle tüm camilerde Yatsı Namazından hemen sonra Cami İmamımız Cemaatine 1 Ayet, 1 Hadis Meali olmak üzere iki tane hediye takdiminde bulunacaktır. Kentimizin gecesini Manevi bir arınma ve durulma anını yaşattırmaya çalışacağız. Yine bunun yanında inşallah belli Camilerimizde de günlük olarak Meal ve Hadis dersleri uygulamasına geçeceğiz Rabbim bu hususlarda bizleri muvaffak kılsın.” dedi.

 Adana İl Müftü Yardımcısı Saliha BİLGİÇ yaptığı konuşmada, böyle güzel bir organizasyonun ve bu salonun hava muhalefetine rağmen dolup taşmasından dolayı memnuniyetlerini belirtip teşekkür ettikten sonra “Ben geçen hafta Afyon’ da yapılan İl Müftü Yardımcıları Seminerine katılmıştım. Sayın Başkanımız orda Sabah Namazını canlı tutalım ve özel Programlar yapalım Cemaati Camiye getirmek adına, yine Camilerde Kur’an Meali ve Hadis dersleri okunsun Cemaatimize faydalı olalım. Düşüncelerini bizimle orda paylaştıktan sonra bu gün burada Seyhan Müftümüzün o manadaki açıkladığı Projeleri için ve yine Sabah Namazını canlı tutmak adına geçen yıldan itibaren Başlatıldığı ve bu sene devam ettirilen Hatimli Sabah Namazı projelerinden dolayı Seyhan Müftümüze çok teşekkür ediyorum. Hani derler ya aklın yolu birdir. Diyanet İşleri Başkanlığımızın arzu ettiğini Müftülüklerimizin hizmete koyması son derece sevindiricidir. Bu hususu özellikle sizlerle paylaşmak istedim.” dedi.

Daha sonra İstanbul’ dan Şehrimize davet edilen Kişisel Gelişim Uzmanı Asım YEKELER Bir saat Kırkbeş dakika süren dinleyicileri mest eden Konferansın sunumunu yaptı.

Dinamik ve esprili bir üslupla konuyu takdim eden Yekeler ötele şunları söyledi:

            Kanaatim odur ki;bir konferans dinlemek kırk kitap okumaya bedeldir. Burada sizin huzurlarınıza gelen konuşmacılar hem ciddi bir birikim sahibi insanlardır, hem de buraya gelmeden önce onlarca eseri gözden geçirirler. Yaptığım konferans çalışmalarında mutlu olmanın kısa yolları bana sorulur. Buna kısa yol tarif etmek insanı yanlışa götürebilir. Şunu kabul edelim ki mutlu bir hayat için bizzat kurmamız gereken hayatımızın temel direkleri, diyebileceğimiz 40 yakın sütün vardır. Bunların her biri bir deryadır.

            Bunun yanı sıra sorulan diğer bir soru da parasız mutluluk olur mu?

            Bunu cevabı para mutluluğun olmazsa olmaz şartı değildir. Her birimiz için çalışmak hayat standardımızı yükseltmek daha iyi bir ömür sürmek hem bir sorumluluk hem bir gerekliliktir. Ancak unutulmasın ki; intihar vakalarının çoğu pek çoğumuzun imrendiği varlıklı ailelerde olmaktadır.

            Mutluluk için en önemli şart kanaat sahibi olmaktır. Şayet bir insan doyumsuzsa dünyayı verseniz doymayacaktır. İşte bu insanın hayatını zehir eden temel bir faktördür.

            Mutluluk için diğer önemli bir şarta insanın kendisini sevmesi kendine karşı saygılı olmasıdır. Bu dengeli  kişiliğin temelini teşkil eder. Kendisini seven ve sayan insan diğer insanlara ve mahlûkata karşı da sevgi ve saygı duyar. Kendimizi sevmemiz ve saymamız asla bizi kibre götürmemeli. Çünkü kibir mutsuzluğun ve her yaşam alanında uyumsuzluğun kaynağıdır.

            İnsanın farkında olması gereken bir hususiyeti de Yaratanın bize vermiş olduğu değerdir. Her birimiz benzersiz olarak yaratılmışız ve bizden sonra tıpkımızın yaratılması söz konusu değil. Bu insana verilen maddi değer, manevi hayatında da tecelli eder. Bunun farkında olmadan insan mutlu olamaz. İnsan mükemmelliğin ilahi ve ebedi bir numunesidir. Kişi kendini ölçerken ufak tefek eksiklilerine değil bu mükemmelliğe bakıp, hayata ve onu Yaratana ihtiram etmelidir. Bu emsalsiz varlık birilerini takdir ederken asla kendi varlığını ayak altına düşürmemelidir.

            Toplumlumuzda suça ve suçluya bakış açısı da fertlerin mutluluğunu doğrudan etkiler.

Elbette ki suç ve suçlu cezalandırılır. Ancak bunun çözüm olmadığını bilmemiz gerekmektedir. Bütün eğitim kurumlarımız, ailelerimiz hepimiz kendimize “suç niye işleniyor?” sorusunu sormalıyız. Bunun cevabını doğru vermek, teşhis koymak ve çare üretmek özellikle ve öncelikle bütün eğitim kurumlarımızın birinci görevi olmalıdır.

            Özellikle genç arkadaşlarıma buradan dikkat etmeleri gereken bir prensibi bildirmek isterim.

            Görev aldığınız her mevkide taşları yerinden oynatmadan önce yeteri kadar gözlemleyin, bilgilenin, düşünün ve tecrübelerden istifade edin.

            Her birimiz yaşadığımız hayatta bizleri sarsacak olaylarla, hatta felaketlerle karşılaşabiliriz. Bu olumsuzluğa teslim olmamız hayatımızın mahvolması demektir. Bu gibi durumlarda paniğe kapılmadan devam etmekte olan hayata tutunmak zorunda olduğumuzu düşünmeliyiz. Bizim elimizde olmayan sebeplerle meydana gelen olaylarda “mülk sahibi mülkünü kayırıyor” idrakinde olarak gerekirse her şeye yeniden başlama azmini ve cesaretini göstermeliyiz. Kendi hatalarımızın davet ettiği olumsuzluklar da bize bir ders oluyor ve hatlarımızı sorgulayabiliyorsak kimi zaman kayıplarımızdan çok kazancımız olacağını bilmeliyiz.

            Bizim dinimiz kişinin mutluluğunun “Kalpler ancak Allah’ı anmakla mutmain olur” emri fermanı gereğince imana bağlı olduğunu bildirmektedir. Ben buna bütün kalbimle inanıyorum ve aksini mümkün görmüyorum.

Son olarak üzerinde duracağım husus anne ve babayı sevmek onlara hürmet ve hizmet etmek. Bütün hayatım da buna riayet edenleri mutlu etmeyenleri ise perişan gördüm.

Daha önce bir çok vilayetlerde Valiliklere, Kaymakamlıklara, Milli Eğitim Müdürlüklerine, Müftülüklere, Üniversitelere ve çeşitli Kurumlara bu mana da Konferanslar veren Kişisel Gelişim Uzmanı YEKELER’ e Konferans sonunda Seyhan Müftüsü Halil UZUN çiçek takdiminde bulundu.