Altın Koza Yönetim Kurulu Eski Başkanı, CHP Büyükşehir Belediye Eski Meclis Üyesi Bekir Sıtkı Özer, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’ye seslenerek, “Altın Koza’nın büyük özveriyle oluşturulan arşivine ne oldu?” sorusunu yöneltti.
Arşivin çöpe atıldığı iddiaları karşısında şoke olduğunu vurgulayan Özer, yazılı açıklama yaptı. Ülkemizin en eski sinema platformlarından biri olan Altın Koza’nın süreç içinde ciddi aksamalar yaşadığını ve ne yazık ki kendi içinde kurumsal bir süreklilik kazanamadığını kaydeden Özer, “Altın Koza’nın hizmet sürecinde yaşadığı en büyük sorunlardan biri kendi arşivini oluşturamaması ve yapılan işlere dair bir veri tabanından yoksun olmasıdır” dedi.

ÖZEL GAYRETLERLE OLUŞTURULMUŞTU

Altın Koza Yönetim Kurulu Başkanlığı'na getirildiği süreç içinde, öncelikle bu konu üzerinde titizlikle durduğunu ifade eden Özer, açıklamasında şunları söyledi:
“Bu arşivin oluşturulması için Şirket çalışanımız Aynur Aksoy'u görevlendirdim. Titiz ve uzun bir çalışma sonunda Altın Koza'nın arşivini yani geçmişini oluşturduk. Bu süreçte, Kültür Bakanlığı, TRT, Mimar Sinan Üniversitesi, Milli Kütüphane,özel sinema arşivcilerinden gerekli olan tüm dökümanlara ulaşıldı. Bu kapsamda yıllara göre Festivalin jürisi, yarışmacıları, dereceleri, filmleri, afişleri, gazete küpürleri ve kurumsal kimlikle ilgili diğer materyaller büyük ölçüde tespit edilerek, özel gayretlerle temin edildi.  
Başta Kültür Bakanlığı olmak üzere konuyla ilgili kurum, kuruluş ve kişilerle yapılan görüşmeler sonucunda yıllar içinde Altın Koza’da yarışan filmlerin büyük bir kısmı tespit ve temin edildi. Büyük ölçüde Aynur Aksoy'un kişisel gayretleriyle yapılan bu çalışmalar neticesinde başlangıçtan günümüze Festival çalışmalarına dair genel bir veri tabanı oluşturuldu. Altın Koza stüdyo arşiv biriminin yürüttüğü bu çalışmalarla ilk kez festivale ilişkin bir bellek oluşturuldu. Bu çalışmalar kapsamında elde edilen materyal ve dokümanlarla, eşzamanlı olarak Adana Sinema Müzesi oluşturuldu. En önemli araştırmada Yılmaz Güney’le ilgili yapılan çalışmalar oldu.

“109 YILMAZ GÜNEY FİLMİ NEREDE?”

Yılmaz Güney Sineması’nın Türk sinemasında ve Avrupa’daki etkileri araştırıldı. Oyuncu, yönetmen, edebiyatçı, siyasetçi olarak çocukluğundan, lise yıllarına kadar en yakınlarıyla tek tek iletişime geçildi. Yönetmen, yapımcı ve tüm aile fertleriyle işbirliği sağlandı. Bu zorlu süreçle birlikte, kaybolan tüm Yılmaz Güney filmlerine ulaşıldı. Nebahat Çehre, Tarık Akan, Özdemir İnce,Yavuz Pağda, Selahattin Geçgel, Tahir Yüzel, kızı Elif Güney, menajeri ve yapımcısı Abdurrahman Keskiner'den ayrı ayrı destek sağlandı. Yılmaz Güney’in 109 filmi, film afişleri, kamera arkası görüntüler, basında çıkan haberler,fotoğraflar toplandı ve restore edildi. Yine bu süreçte Altın Koza Stüdyosu'nda, senaryosunu Aynur Aksoy'un yazdığı, montajını Kuzey Alperler'in yaptığı, seslendirmesini benim yaptığım 12 dakikalık bir Yılmaz Güney Belgeseli çekildi.

“SİNEMA ARŞİVİNE ÖZEN GÖSTERİLMEDİ”

Özetle bundan 10 yıl öncesine kadar tümüyle yok olan Altın Koza kurumsal arşivi özel çabalarla yeniden oluşturuldu. Böylesi bir çalışma hiç şüphesiz ciddi bir özveri gerektirdiği gibi sektöre ilişkin güçlü bir ilişki ağını ve mesleki birikimi zorunlu kılmaktadır. Yakın tarihte yapılan yönetim değişikliği ile bu birikim tümüyle yok edilmiş, Altın Koza yeniden belleğini, birikimini kaybetmiştir. Arşiv biriminin kapatılması ve birim sorumlusu Aynur Aksoy’un işine son verilmesiyle birlikte burada yıllardır oluşturulmak istenen veri tabanı yok edilmiştir. Arşivin oluşturulmasında büyük emekleri olan Birim kapatılırken buradaki arşiv materyallerinin korunması ile ilgili bir özen gösterilmemiştir.  

Kurumlar bellekleri ve hatıraları ile hayatta kalır. Hafızasını kaybetmiş bir Altın Koza, kurum olarak iddiasını kaybetmiş ve sinema platformu olma kimliğini kaybetmiş demektir. Festivalin geçmişten geleceğe sinema adına söz sahibi olması ancak sağlam bir kurumsal hafıza ile mümkündür. Yarım yüzyıldır Türk sinemasına evsahipliği yapan Altın Koza’nın uzun ve titiz gayretlerle oluşturulan arşivinin yok sayılması sadece Adana için değil sektör için de telafisi olmayan büyük bir kayıptır. Bu tür arşiv çalışmaları ancak alanında iyi yetişmiş ve sektörü iyi bilen uzmanlarla mümkündür.  Sayın Başkan Hüseyin Sözlü'ye sesleniyorum! Lütfen ivedilikle araştırın!  Çok titiz bir şekilde hazırlanan ve büyük çabalar harcadığımız bu arşivlerin akibeti ne olmuştur?”