Seminerde Hidrojeolojik Etütlerin Önemi, Amacı ve Dikkat Edilecek Hususlar konusuyla JMO Bilimsel Teknik Kurulu Hidrojeoloji Üyesi Jeoloji Yüksek Mühendisi Hasan Kırmızıtaş, Yeraltı suları konusuyla DSİ Jeoteknik ve Yer altı Suları Şube Müdürü İhsan Çiçek ve DSİ’de görevli Maden Mühendisi Ali Yüce konuşmacı olara katıldı.

Jeoloji Mühendislerinin ilgi gösterdiği seminerin açılış konuşmasını yapan JMO Adana Şube Başkanı Mehmet Tatar,” Su hayattır satılamaz. Yeraltı Suları stratejik önemi bakımından korunması zorunludur. Çünkü yüzey sularına göre kirlenmemekte hatta hiç kirlenmemektedir. Herhangi bir afet, kuraklık, savaş gibi olaylardan etkilenmeyeceği aşikârdır. Yüzey suları ise her türlü kirliliğe müsaittir. Kuraklık dönemlerinde azalacak hatta yok olacaktır. Bu nedenle yeraltı sularımızın korunmasına yönelik tüm yasal düzenlemelerin yapılması gereklidir.  DSİ’de sadece yeraltı suları ile ilgili yeni bir yapılanmaya gidilmelidir. Bu sebepler ile üyelerimizi ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla mesleğimizi ilgilendiren konularda periyodik aralıklarla eğitim seminerleri vermeye devam edeceğiz” dedi.

Hidrojeolojik etütlerde amaç yeraltı suyunun: “Nerelerde, hangi derinlikte, ne miktarda ve hangi kalitede” olduğu sorularına yanıt bulmak olduğunu hatırlatan Jeoloji Yüksek Mühendisi Hasan Kırmızıtaş,” Hidrojeolojik etüt aşamalarında amaca uygun bir raporun oluşturulabilmesi için: Ne istenilmektedir? Neler yapılacaktır? Çalışmalar hangi zamanda yapılacak ve bitirilecektir? Bu çalışmalar esnasında eşgüdüm nasıl sağlanacaktır (hangi çalışmalarla birlikte ve hangi çalışmalardan sonra neler yapılacak?) Çalışmaların seyri nerelere ve nasıl rapor edilecek? Nasıl ve hangi ayrıntılarda çalışmalar yapılacak? Ve son olarak, Değerlendirme şekli nasıl olacak ve hangi amaca uygun rapor hazırlanacak şeklindedir. Yeraltı sularının içme-kullanmada tercih nedenleri ise Nükleer kirlenmeye uzak oluşu, arıtma masrafının çok düşük oluşu ve artan ihtiyaca kısa zamanda cevap vermesidir. Sulamada kullanımın tercih nedenleri ise ilk yatırım maliyetinin azlığı, inşaatın kısa zamanda gerçekleşmesi ve yüzey suyu olmayan bölgelerdeki yoğun taleplerdir. Akiferler;  yeraltındaki Barajlardır. Bir barajın sayısız yararları yanında; Ne kadar zamanda ve ne kadar maliyetle yapıldığı, çevredeki bazı canlılara hayat verirken bazılarının geçmişle bağlarını kopardığı, birçok tarım arazisini kullanılamaz hale getirdiği, depolanan suyun önemli bir kısmının buharlaşarak yok olması gibi
olumsuzlukları da vardır. Akiferlerin barajlardan farkı ise: Hiç para ve zaman harcanmamıştır. Depodan buharlaşma yoktur. İçme-kullanma, sanayi, sulama vb. ihtiyaçlara çok kısa zamanda cevap verebilmektedir. Arıtma masrafı yoktur veya çok azdır. En önemlisi NÜKLEER KİRLENMEYE en uzak olan sulardır. Akiferlerin Yok Olma Nedenleri başında: Beslenme-süzülme alanlarında yapılan yapılaşmalar nedeni ile belenme alanlarının daraltılması, Sanayi, kent, çöp depolama sahaları vb yapı ve tesislere ait atık suların alıcı ortamlara verilmesi sonucu kirletilerek kullanılamaz hale gelmesi ve hatalı sondaj inşalarıdır. Olası bir kuraklık halinde yararlanılabilecek tek su kaynağı Akiferler olacaktır” diye konuştu.

Su kaynaklarını akıllı yönetmek gelişmişlik ifadesidir diye söze başlayan DSİ Jeoteknik ve Yer altı suları Şube Müdürü İhsan Çiçek, Görev alanımızda; Seyhan, Ceyhan, Doğu Akdeniz ve Asi olmak üzere 4 adet su havzası bulunmakta olup, drenaj alanı 77 970 km2’dir. Tatlı su kaynakları en değerli varlığımızdır. Suyu kullanırken diğer canlılarından hakkına saygı göstermek gerek.  Alternatifi olmayan tek madde sudur diyerek laboratuarlarda yapılamayacağını belirtti.  Çiçek,  yeraltı suları hakkındaki kanunlar ile ilgili bilgilerini de konuklara aktardı.
Seminer sonunda JMO Adana Şube Başkanı Tatar, Kırmızıtaş, Çiçek ve Yüce’ye konuşmalarından dolayı teşekkür belgesi, seminere gelenlere de katılım belgesi verdi.