ÇÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü ile Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı (TESEV) Dış Politika Programı tarafından ortaklaşa organize edilen; 'Türkiye-Ermenistan İlişkilerini Adana'da Tartışmak' konulu oturumda Türkiye ile Ermenistan arasında son dönemde yaşananlar masaya yatırıldı, 'Dağlık Karabağ' sorunu ele alındı. ÇÜ Balcalı Kampusu Akif Kansu Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen etkinlik öncesinde alınan geniş güvenlik önlemleri dikkat çekti. Oturumu takip
etmek isteyen öğrenciler kimlik kontrolünden geçirilirken, çantalarsa didik didik arandı. 'Öğrenci Kimlik Kartı' olmayan üniversitelilerse, ÇÜ Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı'ndan almış oldukları geçici kimliklerle etkinliği takip edebildi.

"İKİ ÜLKE İNSANI VE BİLİMADAMLARI KONUYU YETERİNCE KONUŞAMADI"
Moderatörlüğünü TESEV Uzmanı Aybars Görgülü'nün üstlenmiş olduğu 'yuvarlak masa oturumu'na; Erivan eski Belediye Başkanı Vahan Khachatryan, Avrupa İstikrar Girişimi'nden Diba Nigar Göksel ve ÇÜ Öğretim Üyesi Dr. Aslı Çomu konuşmacı olarak katıldı. Yoğun ilgi gösterilen oturumun açış konuşmasını yapan ÇÜ Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin üst düzey devlet görevlileri ve politikacılar tarafından konuşulmasına rağmen, iki ülke insanı ve bilim adamları tarafından
karşılıklı olarak yeterince konuşulmadığının altını çizdi. Akınoğlu, "Bir zamanlar tarihte birlikte ve kardeşçe yaşadığımız Ermenilerle, bir şeylerin araya girmesiyle bu mutluluğun bozulması sürecini yeni hep birlikte yaşadık. Bunun çok acı günleri de oldu. Kötü giden ilişkiler içerisinde gerek 'Birinci Dünya Savaşı'nda, gerekse de terör örgütü 'Asala'nın kurulmasıyla birlikte birçok Türk diplomat burada can verdi. Ben hepsini saygıyla anıyorum" dedi.

"HERKESİN KENDİSİNE; 'ACABA NEYİ YANLIŞ YAPTIK' DİYE SORMASI GEREK"
Yaşanan olaylar nedeniyle her iki tarafın da zarar gördüğünü belirten Akınoğlu, konuşmasını da şöyle sürdürdü; "Bu talihsiz olayları yargılamak ve sorumlu bulmaktansa; herkesin kendisine; 'Acaba neyi yanlış yaptık?' diye sorması gerek. Osmanlı Devleti'nin parçalanmasıyla birlikte herkes bir hesap içine girdi. Bu hesap, en başta Avrupa ülkeleri ve dünyanın büyük güçleri üzerinde de vardı. Herkesin kendi hesabı sonucu, iki ülke insanı çok büyük zararlar gördü. Biz bunların tarihte geride kalmasını temelli
ediyoruz. Her iki ülke insanı ve bilim adamları arasında bir 'diyalog penceresi' açılması gerekiyordu ve biz de bu pencereyi açtığımızı düşünüyorum." Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkileri dönem dönem kopmasını doğal karşıladıklarının altını çizen Akınoğlu, "Çünkü Kafkasya öyle bir coğrafya ki, bu ilişkiler Türkiye ile Ermenistan'ı ilgilendirdiği kadar, aynı bölgede yer alan Azerbaycan'ı da yakından ilgilendiriyor. İşte ortada bir 'Karabağ Sorunu' var. Bu sorun sorunun çözümsüzlüğü de ilişkileri
olumsuz etkiliyor" ifadesini kullandı.

"KONU TARİHÇİLER TARAFINDAN ELE ALINIRSA SÜREÇTE NORMALLEŞİR"
Her iki tarafın da kendi bakış açılarıyla sorunu ortaya koymasının çözüme herhangi bir katkı sunmadığını savunan Prof. Dr. Akınoğlu, söz konusu sorunu da; 'çok bilinmeyenli bir denklem' olarak yorumladı. Alper Akınoğlu, "Bu denklemin çözülmesi için çok iyi matematikçiler, belki de yeni bir matematik formülü gerekiyor. Bu formülü de bölgemiz, ülkemiz ve Ermenistan için bulacağımızı düşünüyorum" diye konuştu. TESEV Akademik Danışmanı Doç. Dr. Mensur Akgün de, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin
TESEV açısından neden önemli olduğunu ortaya koydu. Akgün, konuya bir 'dış politika sorunu' olarak baktıkları gibi Türkiye'nin komşularıyla olan ilişkisini geliştirmesi gerektiğini düşündüklerini anlattı. Her iki ülke cumhurbaşkanının karşılıklı olarak gerçekleştirmiş olduğu ziyaretleri; 'büyük bir cesaret göstergesi' olarak yorumlayan Akgün, konunun tarihçiler tarafından ele alınması halinde sürecin de normalleşeceğini savundu.

"SORUNU ÇÖZMEK İSTİYORSAK BUGÜNE BAKMAK ZORUNDAYIZ"
Erivan eski Belediye Başkanı Vahan Khachatryan, sözde 'soykırım' iddialarıyla ilgili olarak kendisine yöneltilen sorulara da yanıt verdi. Khachatryan, bu konudaki tartışmaların hiçbir zaman bitmeyeceğine dikkat çekerek, "Eğer sorunu çözmek istiyorsak yapmamız gereken bugüne bakmak olacak. Ermenistan ile Türkiye arasındaki bugünkü ilişkilere bakmamız lazım. İlişkilerimizi karşılıklı olarak sürdürmemiz gerekiyor, şu anki mevcut tabloyla herhangi bir çözüme ulaşmamız mümkün değil. Konu 'soykırım' olduğunda
ben başka bir şey söylüyorum, siz bambaşka şeyler söylüyorsunuz. İlişkilerimizi göz önüne alarak, bu konuları düşünmek zorundayız. Çünkü bizler komşu ülkeleriz. Uzun süre bir arada yaşadık. Soykırımda benim duruşum bu. Sorunun sadece tarihin ya da siyasetin sorunu olarak görürsek, o zaman herhangi bir uzlaşmaya varamadığımız gibi çözümden de uzaklaşmış oluruz" dedi.