8 Mart Dünya Kadınlar Günü, tüm dünya kadınlarının eşitlik, bağımsızlık, özgürlük, daha iyi çalışma ve yaşam koşulları elde etme yolunda verdikleri mücadelenin simgesidir. 8 Mart; kadınların ayrımcılığa, şiddete, hor görülmeye, dışlanmaya bedeninin ve duygularının sömürülmesine hayır dedikleri günün adıdır. 8 Mart; kadınların özgürlük, adalet, hukuk gibi değerler karşısında eşit olduklarını vurgulayarak, “bizler de insanız” dedikleri günün adıdır.

8 Mart 1857 yılında, Amerika Birleşik Devletleri’nin New York Kentinde 40 bin dokuma işçisinin, çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebiyle başlattıkları grev esnasında çıkan yangında yaşamlarını yitiren kadınların anısına Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde “8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasına karar verdi.

Bu vesileyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de "8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü"nü büyük bir coşku ve heyecanla kutluyoruz.

Kadınlarımızın sosyal statülerinin iyileştirilmesi, siyasal ve ekonomik yaşamda daha iyi temsil edilmesi, bireysel hak ve özgürlükleri konusunda bilinçlendirilmesi, bireysel ve toplumsal mücadelede daha cesur davranabilmeleri için gerekli desteği göstermek herkesin görevidir.

Dünyada ve ülkemizde temel eğitim hizmetlerine erişim, kadına yönelik şiddet, cinsel saldırı, toplumsal yaşama katılım, zorla evlilik, okuma-yazma oranı gibi birçok gösterge, kadınların ayrımcılık ve eşitsizlik gördüğünü ortaya koymaktadır. Kadınlarımıza yönelik ayrımcı, dışlayıcı ve şiddet içeren uygulamalar sona erdirilebildiğinde, tüm kız çocuklarımız eğitimin her seviyesinden yararlanabildiğinde, geleceğe daha da güvenle bakabileceğimiz muhakkaktır. Bu konuda devletimizin yanı sıra kadın örgütlerinin, diğer sivil toplum kuruluşlarının ve basın yayın organlarının gayretleri büyük önem taşımaktadır.

Ülkemizde de Osmanlı'nın son dönemindeki modernleşme hamleleriyle başlayan kadın hareketleri Cumhuriyet dönemi ile birlikte önemli bir ivme kazanmış, Medeni Kanun'un kabulü ve 1934 yılında seçme seçilme hakkının dünyadaki birçok ülkeden önce verilmesiyle kadınlarımız eşit statüye kavuşmuştur. Bu süreçte bir çok kadınımız çabalarıyla ve başarılarıyla öncü ve örnek olmuşlardır.

Son yıllarda Hükümetimiz, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını kurarak, kadınlarımıza pozitif ayırımcılık yapmış ve hak ettikleri değer verilmiştir. Hayata geçirilen projelerle, geleceğin kadınları, anneleri olan kız çocuklarımızın eğitimine önem verilmiş; kadın hakları, aile ve çocuk eğitimi gibi pek çok konuda, gerek devletimiz gerek sivil toplum kuruluşları ve kadın örgütleri tarafından eğitim çalışmaları yapılmıştır.

Kadınlarımızın sorunlarını çözdüğümüzde ve onlara eşit eğitim fırsatları sunduğumuzda, ülkemizin onların da katkılarıyla sıçrama yapacağına yürekten inanmaktayım.

Bu duygu ve düşüncelerle “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nün başta Adanalı kadınlarımız olmak üzere, tüm dünyada ve ülkemizde her türlü bedeni ve ruhi şiddetten uzak, adalete, eşitliğe, barışa, huzura, çalışma koşullarının daha da iyileşmesine ve geleceğe güvenle bakmasına vesile olması temennisiyle sağlık, mutluluk ve esenlikler dilerim.