"KHK’LAR GİDECEK BİZ KALACAĞIZ"

Heykelli Parkta gerçekleştirilen basın açıklamasında 4 bin 816 üyenin ihraç süreci aktarılarak haklarında yargı kararı bulunmayan üyelerinin adeta açlığa mahkum edildiği iddia edildi. KESK Şubeler Platformu adına açıklamayı okuyan BTS Adana Şube Başkanı Tonguç Özkan demokratik mücadele ve hukuki mücadele vurgusu yaptı. Tonguç Özkan açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"KESK HAKLI DİRENİŞİN SESİ OLMUŞTUR"

"15 Temmuz darbe girişiminden bu yana toplam 4.816 KESK’li hukuksuzca ihraç edilmişlerdir. İhraçların tamamının az bir kısmını oluştursa da, Konfederasyonumuz, üyelerinin haklı direnişinin sesi olmuştur, ihraçlara karşı mücadelede onurlu bir duruş sergilemiştir ve sergilemeye devam edecektir. Çünkü biz, her ne sebeple olursa olsun, mağdurun kim olduğuna bakmaksızın, haksızlığa hukuksuzluğa karşı sesimizi çıkarmaktan geri durmadık durmayacağız. Bu süreç tarih kitaplarında acı bir süreç olarak yerini alacaktır… Örneğin ne acıdır ki, tam sayısı bilinmemekle birlikte en az 15 kişi yaşamlarını yitirdikten sonra “gidemeyecekleri” işlerine iade edilmişlerdir.  100’den fazla insanımız ihraç sonrası yaşadıkları ağır sorunlar nedeniyle içine girdikleri çıkmazdan kurtulamayarak intihar etmişlerdir. Hepsini saygıyla anıyoruz.
Bir insanın, suçu varsa, herkese eşit uygulanacak olan yasalarla, yasalar karşısında aldığı cezayla sınırlı kalmak kaydıyla cezalandırılmalıdır. Sadece bazılarının/amirlerinin keyfiyetine kalmış, iltisak gibi, uygun görülmemek gibi ucu açık bahanelerle kimse cezalandırılıp işinden edilemez. Hakkında hiçbir yargı kararı olmayan insanları, ailesiyle birlikte açlığa mahkum etmek, toplumdan izole etmeye çalışmak, sadece o insanlara verilmiş bir ceza değildir, aynı zamanda halkın geri kalanına “seni de bu duruma düşürürüm” korkusu salmaya çalışmaktır. Bizler korkmuyoruz, buradayız.  

"HUKUKEN SUÇ OLMAYAN GEREKÇELERLE İHRAÇ EDİLDİLER"

Yasaklamalar, zulüm, faşizan baskı ve uygulamalar iktidarın siyasal ömrünü kısaltmaktan başka bir işe yaramayacaktır. İşçi sınıfının, emekçilerin yüzyıllardır bin bir türlü bedel ödeyerek elde ettiği hak ve özgürlüklerin hangi gerekçe ile olursa olsun ortadan kaldırılmasına yönelik girişimlere karşı fiili ve meşru mücadele hakkımızı sonuna kadar kullanacağız. Sivil darbe hukukuna karşı fiili, meşru ve demokratik direnişimizi ve hukuki mücadelemizi her ne pahasına olursa olsun, tüm zorlukları göğüsleyerek sürdüreceğiz.  Bu vesileyle bir kez daha çağrıda bulunmak istiyoruz; haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte görevlerine iade edilmedir. Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi, manevi hak kayıpları karşılanmalıdır.
375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 35. Madde eliyle yapılan ihraç uygulaması derhal sona erdirilmelidir. İş güvencesi iktidarın sopası haline getirilmemeli, sendikal örgütlenme önündeki engeller kaldırılmalıdır. İktidar başta örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklere yönelik baskı politikalarına son vermeli, ceza ve soruşturmaları durdurmalıdır.

"MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ"

Toplumsal barış, toplumsal özgürlük mücadelemize; demokratik haklarımız için mücadelemize devam edeceğiz. Bir gider bin geliriz. Son arkadaşımız görevine iade edilinceye, bu zulüm bitinceye kadar mücadelemizden vaz geçmeyeceğiz. 
 

KHK’LAR GİDECEK BİZ KALACAĞIZ"