Uzman ekipler ile birlikte denetime çıkan JMO Adana Şube Yazmanı ve Denetim Sorumlusu Mehmet Yıldırım,” Ülkemizde deprem, heyelan ve sel basması gibi doğal afetlerde her yıl inanılmaz boyutta can ve mal kayıpları meydana gelmektedir. Aslında bu kayıplar Jeolojik Etütler ve Zemin Etütleri ile % 99 oranında önlenebilir. Yerleşim alanları belirlenirken yapılacak jeolojik etütlerde deprem, heyelan, sel basması, kaya ve çığ düşmesi gibi doğal afet tehlikesi olan alanlar tespit edilip imar dışı bırakılır. İmar dışı bırakılan alanlarda yapılaşma olmaması halinde hiçbir doğal afet yaşanmaz. Depremlerde yaşanan felaketlerin asıl sorumlusu içinde barındığımız binalardır. “Deprem öldürmez bina öldürür” özdeyişi çok doğrudur. Depreme karşı dayanıklı tasarlanmamış olan binaların deprem gibi dinamik yükler karşısında ayakta kalabilmesi mümkün değildir. Depreme dayanıklı bina tasarımının ilk adımı zemin etütleridir. Zemin etüdü ile üzerine bina yapılacak arazinin deprem anında göstereceği davranış parametreleri tespit edilerek statik hesaplarının bu parametrelere göre yapılması gerekir. Doğru parametrelerle tasarlanmış binalar standartlarına uygun şekilde inşa edilmeleri halinde depremde ciddi, hele hele can kayıplarına neden olacak şekilde hasar görmeleri mümkün değildir. Jeolojik etütler ve zemin etütleri jeoloji bilimi eğitimi almış odamız üyesi uzman jeoloji mühendisleri tarafından gerçekleştirilmektedir. Odamız, kamu yararı gözeten bir meslek örgütü olması nedeniyle insan yaşamı için hayati derecede önemli olan jeolojik etütler ve zemin etütlerin odamızın standartları ve yönetmelikleriyle, diğer ilgili kanun ve yönetmeliklere uygunluğunu, kamu ve mesleki yararı ile mühendislik etik normları doğrultusunda etkin denetimini sağlamak amacıyla “yerinde denetim” uygulaması başlatmış bulunmaktayız.” diye konuştu.